
Esas No: 2020/905
Karar No: 2022/2245
Karar Tarihi: 30.05.2022
Danıştay 9. Daire 2020/905 Esas 2022/2245 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Danıştay Dokuzuncu Dairesi, Vergi Dairesi Başkanlığı'nın temyiz başvurusunu reddetti ve Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi'nin kararını onayladı. Davacı, sahte fatura kullanımı nedeniyle re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açmıştı. İlk derece mahkemesi davayı reddederken, Bölge İdare Mahkemesi, tekerrür hükmünün uygulanması için gereken koşulların oluşmadığını belirterek vergi ziyaı cezalarının artırılması hükmünü kaldırdı. Temyiz istemi reddedildi çünkü kararın usul ve hukuka uygun olduğu ve temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirlendi. İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 339. Maddesi, vergi ziyaına sebebiyet veren eylemin tekerrür hali kabul edilebilmesi için, ikinci eylemin ilk eylem için kesilen cezanın kesinleştiği tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren vergi ziyaı suçunda beş yıl içinde işlenmiş olması gerektiğini belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2020/905
Karar No : 2022/2245
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım alışlarının sahte faturalar ile belgelendiğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2017/Ocak-Nisan dönemi için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile 2017/Ocak-Şubat dönemleri için kesilen bir kat, 2017/Mart-Nisan dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının ilgili dönemde fatura aldığı mükellefler hakkında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporları bulunduğu, anılan raporların incelenmesi sonucu söz konusu mükelleflerin davacı adına düzenlediği faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığı, gerçek bir mal ve hizmet hareketini yansıtmayan sahte faturalarda yer alan katma değer vergilerinin indiriminin yasal olarak mümkün olmadığı, bu nedenle vergi inceleme raporuna dayanılarak indirimlerin reddi suretiyle yapılan tarhiyatta ve kesilen cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi mahkemesi kararının, tarhiyatlara ve bu tarhiyatlar üzerinden kesilen tek kat vergi ziyaı cezalarına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davacı tarafından ileri sürülen iddialar, söz konusu kararın bu kısmının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden davacı istinaf başvurusunun bu kısım yönünden reddine, vergi ziyaı cezalarının 2017/Mart-Nisan dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılarak kesilen hüküm fıkrasına ilişkin kısmı için ise, dava konusu olayda, tekerrür hükmünün uygulanmasına esas teşkil eden cezanın davacı adına 2016/Şubat dönemi için kesildiği ve kesinleşmemiş vergi ziyaı cezası olduğunun anlaşıldığı, 213 sayılı Kanun'un 339. maddesinin değerlendirilmesinden, davacının vergi ziyaına sebebiyet veren eyleminin tekerrür hali kabul edilebilmesi için, ikinci eylemin, ilk eylem için kesilen cezanın kesinleştiği tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren vergi ziyaı suçunda beş yıl içinde işlenmiş olması gerekmekte olduğu, olayda, 2016 yılındaki eylemi nedeniyle adına kesilen ceza 2017 yılı itibariyle kesinleşmediğinden dava konusu vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılarak kesilen kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kabulüne, kararın bu kısmının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İdarece yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 30/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.