
Esas No: 2018/3128
Karar No: 2022/2880
Karar Tarihi: 30.05.2022
Danıştay 10. Daire 2018/3128 Esas 2022/2880 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2018/3128 E. , 2022/2880 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/3128
Karar No : 2022/2880
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Taahhüt A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bankası Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Huk. Müş…
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Irak Kredisi Programı kapsamında kullanmış olduğu kredilerden kaynaklanan borcunun, 6824 sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırılmasına ilişkin yapmış olduğu başvuru sonucunda, … Bankası (…) A.Ş. tarafından tesis edilen … tarih ve … sayılı borç hesap bildirimine dair işlemin, yapılandırma kapsamında davacı şirket tarafından ödenen 174.350,00 USD'ye ilaveten 26.403.787,43 USD ödeme yapılması gerektiğine, aksi halde yapılandırma başvurusunun geçersiz sayılacağına dair … tarih ve … sayılı işlemin, yapılandırma sonucu hesaplanan tutarın tamamının ödenmemiş olması nedeniyle yapılandırma başvurusunun geçersiz hale geldiğine ilişkin 06/07/2017 tarih ve 29070 sayılı işlemin, Türkiye İhracat Kredi Bankası (…) A.Ş. tarafından tesis edilen bu işlemlere dayanak alınan Başbakanlık Hazine Müşteşarlığı'nın … tarih … ve … tarih … sayılı talimatlarının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu alacağın, davacı ile davalılardan … Bankası (…) A.Ş. arasında imzalanan özel hukuk hükümlerine tabi bir kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, anılan Banka tarafından sağlanan kredinin finansmanının "Güçlendirme ve Destekleme Fonu" olmasının kredi alacağının hukuki niteliğini değiştirmeyeceği, kredi borcunun ödenmesi veya ödenmemesi ya da kredi borcunun yeniden yapılandırılmasından doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesince; davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, … Bankası (…) A.Ş. aracılığıyla kullandırılan kredinin tamamen kamu kaynaklarından karşılandığı, Irak programı kredilerinin yeniden yapılandırılma esaslarının Kanunla düzenlendiği, … Bankası (…) A.Ş. tarafından Hazine Müsteşarlığının talimatları doğrultusunda kamu gücü kullanılarak tek taraflı olarak tesis edildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi kapsamında idari dava niteliğinde olan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı mercilerinin görevli olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden; Irak'a ihracat yapan davacı şirketin, Körfez Krizi nedeniyle alacaklarını tahsil edemediği, benzer durumda bulunan başka şirketlerin de bulunduğu, bu durumun tespiti üzerine sorunun çözümü için bir dizi tedbirlerin ve uygulamaların devreye sokulduğu, akabinde davacı şirketin ihracattan tahsil edemediği tespit edilen alacağına istinaden teminat karşılığında 18/06/1991 - 17/09/1992 tarihleri arasında, kaynağı "Geliştirme ve Destekleme Fonu"ndan karşılanmak ve … Bankası (…) A.Ş. ile kredi sözleşmesi imzalanmak suretiyle toplam 22.038.498,41 USD döviz kredisi kullandırıldığı, Birleşmiş Milletler Tazminat Komisyonu tarafından davacı şirket adına … Bankası (…) A.Ş. hesabına 19.165.018,32 USD tutarında ödeme yapıldığı, 08/03/2017 tarihinde yürürlüğe giren 6824 sayılı Kanun uyarınca davacı şirket tarafından anılan kredi borcunun yapılandırılması istemiyle 27/04/2017 tarihinde davalı idarelerden … Bankası (…) A.Ş.'ye yapılan başvuru üzerine … tarih ve … sayılı işlem ile davacı şirketin yapılandırma sonrası toplam borcunun 31.117.776,44 USD olarak hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Bakılmakta olan dava da … Bankası (…) A.Ş. tarafından tesis edilen … tarih ve … sayılı borç hesap bildirimine dair işlem ile birlikte yapılandırma kapsamında davacı şirket tarafından ödenen 174.350,00 USD'ye ilaveten 26.403.787,43 USD ödeme yapılması gerektiğine, aksi halde yapılandırma başvurusunun geçersiz sayılacağına dair … tarih ve … sayılı işleminin, yapılandırma sonucu hesaplanan tutarın tamamının ödenmemiş olması nedeniyle yapılandırma başvurusunun geçersiz hale geldiğine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin, … Bankası (…) A.Ş. tarafından tesis edilen bu işlemlere dayanak alınan Başbakanlık Hazine Müşteşarlığı'nın … tarih … ve … tarih … sayılı talimatlarının iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Körfez krizi nedeniyle alacaklarını tahsil edemeyen ya da zarar gören firmaların alacaklarının kredilendirilmesi konusu Yüksek Planlama Kurulu kararları ile düzenlenmiştir. … tarih ve … sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı'nın "İhracat Alanında" başlığını taşıyan bölümünde; Irak ve Kuveyt'e akreditifli ödeme şekline göre gerçekleştirilip, bedeli tahsil edilemeyen ihracat alacaklarının, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca incelenmesini müteakip, teminat karşılığında … tarafından kredilendirilmesine; finansman ihtiyacının Geliştirme ve Destekleme Fonu'ndan …'a kaynak aktarılmak suretiyle karşılanmasına karar verilmiş; … tarih ve … sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı'nın 2. maddesinde ise, Irak ve Kuveyt'e akreditifli ödeme şekline göre gerçekleştirilip, bedeli tahsil edilemeyen ihracat alacaklarının, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca incelenmesini müteakip teminat karşılığında … Bankası (…) A.Ş. tarafından kredilendirilmesi … tarih ve … sayılı kararla hüküm altına alındığından, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Hazine Kontrolörleri tarafından yapılan inceleme sonucu Körfez Krizinden önce Irak tarafından açılan akredifler kapsamında olmakla beraber akreditif amirinin ödeme talimatı alınmaksızın gerçekleştirildiği ve bedelinin tahsil edilmediği tesbit edilen ihracata ait alacakların da teminat karşılığında anılan Karar çerçevesinde kredilendirilmesine karar verilmiştir.
… tarih ve … sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı'nın 1. maddesinde de, ihracat, ithalat, nakliyat ve transit ticaretten alacaklar konusuna yer verilmiş; (a) fıkrasında, 5.2.1990 tarihinden önce Irak'a akreditifli ödeme şekline göre yapılan ihracat (vadeli akreditif dahil) ile ödeme şekline bakılmaksızın Irak devlet kuruluşlarına yapılan ihracattan tahsil edilemeyen ihracat alacaklarının, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın incelemesini müteakip … Bankası (…) A.Ş. tarafından teminat alınmak suretiyle kredilendirilmesi ve buna ilişkin finansman ihtiyacının Geliştirme ve Destekleme Fonu'ndan … Bankası (…) A.Ş.'ye kaynak aktarılarak karşılanması karara bağlanmıştır.
6824 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 3. maddesiyle, "Geliştirme ve Destekleme Fonu"ndan kullandırılan "Irak Programı Kredileri"nden … Bankası (…) A.Ş. tarafından takip edilen alacak aslı ile bu alacak aslına ilişkin hesaplanan faiz, zam ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklar yerine, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın bu maddede belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, alacak asıllarına bağlı faiz, zam ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilmesi öngörülmüştür.
Öte yandan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari dava türleri; idari işlemlere karşı açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılacak tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak belirlenmiştir.
İdari işlem; idarenin, hukuk âleminde değişiklik, yenilik doğuran idare açıklaması olup, bir tasarruf veya kararın idari işlem sayılabilmesi için, idari makamca verilmiş olması ve idarenin, idare hukuku alanında gördüğü idari faaliyete ilişkin olması gerekmektedir.
İdari makamların, idari faaliyetin görülmesi sırasında kullandıkları kamu gücü ise, söz konusu makamlara, bireyler ile girdikleri ilişkilerde, onların iradesinden bağımsız bir şekilde, hatta karşıt iradelerine rağmen, tek yanlı olarak hukuki sonuçlar ve etkiler yaratabilecek işlemler yapabilme yetki ve yeteneği tanıdığından, kamu gücünün kullanılmasından doğan uyuşmazlıkların idari yargı yerinde görülmesi gerektiği açıktır.
Başka bir ifadeyle, idare hukuku kuralları içinde kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla, kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade beyanıyla tesis edilen idari işlemlerden doğan uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davaların görüm ve çözümü, idari yargının görev alanında bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Olayda, davacı şirket ile davalı idarelerden … Bankası (…) A.Ş. arasında bir özel hukuk sözleşmesi niteliğindeki kredi sözleşmesi imzalanmış ise de; dava konusu uyuşmazlık anılan kredi sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasından, bu sözleşme kapsamında Banka kaynağından kredi kullandırılmasından ve sözleşmeden doğan edimlerin ifasından değil; esasen kamu kaynağından karşılanan ve kamu hukuku kuralları ve ilkeleri çerçevesinde, davalı Bankanın takdiri ve serbestisi olmaksızın, ancak onun aracı olarak görevlendirilmesiyle kullandırılan, hatta sonrasında kaynağı olan Fonun kaldırılıp tasfiyesi ile artık Hazine alacağına dönüşmüş bulunan kredi borcunun 6824 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılmasından kaynaklanmaktadır.
Nitekim, davalı idarelerden … Bankası (…) A.Ş. tarafından 6824 sayılı Kanun'un uygulanmasını teminen yapılan hesaplamaların Hazine Müsteşarlığı'nın dava konusu edilen … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı işlemlerinde belirtilen talimatların esas alınması suretiyle yapıldığı açık olup, bu husus da bakılmakta olan davanın idariliğini ortaya koymaktadır.
Bu durumda, davalı idarelerin kamu gücü kullanarak tek yanlı, irade beyanıyla tesis ettikleri, kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemlerin iptali istemiyle açılmış olduğu anlaşılan işbu iptal davasının görüm ve çözümünde görevli yargı yeri idari yargı mercileri olduğundan, Bölge İdare Mahkemesince, İdare Mahkemesinin davanın görev yönünden reddine ilişkin kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Davanın görev yönünden reddine ilişkin …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 30/05/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.