
Esas No: 2019/2547
Karar No: 2020/1359
Karar Tarihi: 02.03.2020
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/2547 Esas 2020/1359 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ...3. İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi:
Davacı vekili, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01/05/1986 tarihi olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı:
Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkeme Kararı
Mahkemece davanın kabulüne, davacının 39033.51 sicil nolu Bayar Yıldız ünvanlı işyerinden 01/05/1986 tarihinde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Bölge Adliye Mahkemesi; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Samsun 3. İş Mahkemesinin 26.12.2017 tarih ve 2017/5 esas ve 2017/464 karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile; davacının 39033.51 sicil nolu Bayar Yıldız ünvanlı işyerinde 01/05/1986 tarihinde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının ve sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın doldurulduğu 25.10.1986 tarihi olduğunun tespitine karar vermiştir.
E)Temyiz: Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının 01.05.1986 tarihinde işyerinde çalıştığının tespitine ilişkin talep, Yerel Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkesince uygun bulunmasına rağmen, sadace 18 yaşın yasal zorunlululuk olarak dikkate alınarak sigortalılık başlangıç tarihinin 25.10.1986 olarak belirlenmesinden dolayı davalı taraf lehine olacak şekilde vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
Davalı Kurum vekili, temyiz dilekçesinde, sigortalılığın başlangıcına yönelik her davanın sigortalılık tespit davasını da içereceğini, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda, eylemli veya gerçek biçimde çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranması ve kamu düzenine dayalı bu durumlarda, hakimin görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemesi gerektiğini, dava konusu uyuşmazlığa Kurum sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesi gerektiğini belirtmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
1-Dosyadakı yazılara, toplanan delillere, temyiz kapsam ve nedenlere göre; davalı ... vekilinin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine
Somut olayda, davanın kabulüne karar verildiğine göre davacının vekalet ücretinden ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bu durum bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nun 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
G)SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 8 numaralı bendinde yer alan “Davalı kurum kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin silinerek hükümden çıkartılmasına ve hükmün bu DÜZELTİLMİŞ ŞEKLİ İLE ONANMASINA dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.