13. Hukuk Dairesi 2017/7170 E. , 2017/9018 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, asıl borçlusu ... ... olan Tüketici Kredisi Sözleşmesini kefil sıfatı ile imzaladığını, davalı bankaca asıl borçlu ile kendisi hakkında ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2012/7440 esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, oysa öncelikle asıl borçluya başvurulup takibin sonuçsuz kalması gerektiğini bunun yapılmadığını, takibin kesinleşmesinden sonra 08.06.2012 tarihinde kendisinin evinde menkul haczi yapıldığını, haciz sırasında muhafaza tehdidi ile maaşının ¾ ünün kesilmesi konusunda muvafakat alındığını, bir süre maaşının ¾ "ünün kesildiğini, daha sonra başvuru üzerine İcra Hakimliği tarafından bu durum iptal edildiğini ve maaşından ¼ oranında kesinti yapılmaya devam edildiğini, dava tarihi itibariyle kesinti miktarının 9.550,49 TL olduğunu, yapılan işlemin haksız olduğunu belirterek hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, yapılan kesintinin iadesine, % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı,davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2012/7440 Esas sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile 9.550,49 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,davacının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, davacının ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2012/7440 Esas sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile 9.550,49 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi karşısında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.037.52 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davacı lehine 1.146,06 TL vekalet ücretinin takdir edilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 Sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4. bendinde ki "3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ... uyarınca 1.146,06 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davalıya verilmesine" ibaresinin çıkartılarak yerine aynen "4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.037.52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine"sözcüğünün yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.