
Esas No: 2018/6869
Karar No: 2019/9088
Karar Tarihi: 17.06.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/6869 Esas 2019/9088 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Suçtan zarar gören Botaş vekilinin karar duruşmasındaki "Sanıkların cezalandırılmalarını talep ederiz." şeklindeki beyanının davaya katılma istemi mahiyetinde olduğu ve katılma talebinin karara bağlanmadığı gözetilerek Botaş"ın davaya katılan olarak kabulü ile yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kolluk tarafından düzenlenen 31/07/2014 tarihli Olay Yeri Tespit Tutanağı"na göre suçun 5237 sayılı TCK"nun 6/1-e maddesi uyarınca gece vakti sayılan, saat 23.30 sıralarında işlenmesine rağmen aynı Kanun"un 143. maddesinin uygulanmaması sonucu sanıklar hakkında yazılı şekilde eksik ceza tayini,
Kabule göre de;
2-Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre iştirak halinde her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken yargılama giderlerinin sanıklardan hangi oranda alınacağının belirtilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
4-Her iki sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasına rağmen katılan kurum adına hükmedilen vekalet ücretinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
5-Gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendine aykırı davranılması,
6- Yüze karşı verilen karara karşı kanun yoluna başvuru süresinin tefhim tarihinden itibaren başlayacağına rağmen hükmün sonuç kısmında kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içerisinde temyiz edilebileceğinin belirtilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili ile sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz talepleri bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.