
Esas No: 2016/17766
Karar No: 2018/1528
Karar Tarihi: 01.03.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17766 Esas 2018/1528 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.01.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydı düzeltim talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 17.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 609 nolu parsel maliki olduğunu, komşu taşınmazın toplulaştırma öncesi tescil harici yer iken toplulaştırma sonucu 148 Ada, 1 parsel olarak Hazine adına ham toprak vasfıyla tescil edildiğini, daha sonra mera komisyonu kararı ile 9.12.2014 tarihinde mera olarak tahsis edildiğini, 148 ada 1 parselin mera vasfında olmadığını ileri sürerek tapudaki kaydın düzeltilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, mera kaydının, .... Tahsis Komisyonunca alınan idari karar (idari işlem) sonucunda oluşturulduğu, tapu kaydında görünen mera kaydının terkininin ancak söz konusu idari işlemin iptali suretiyle mümkün olduğu, davanın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, başvurulması gereken yargı yolunun idari yargı yolu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı zilyetliğinde olan arazinin önce Hazine adına ham toprak olarak tescil edildiği daha sonrada .... Komisyonun yazısı ile mera olarak tahsisinin yapıldığını ve bu nedenle kendisinin meraya tecavüzlü duruma düştüğünü belirterek mera vasfında olmayan 148 ada 1 parselin mera olduğuna dair kaydın iptalini istemiştir.
4342 sayılı Mera Kanununun 13/5 maddesi hükmü uyarınca, komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesine dava açılabilir. Yine, aynı yasanın 12/3 maddesi gereğince kadastro tutanaklarında yapılan hak ve tespitlere karşı 10 yıl içinde genel mahkemelerde dava açılması mümkündür. Görüldüğü gibi, 30 günlük dava açma süresi Mera Kanunu ve Kadastro Kanununda benzer amaçlarla düzenlenmiş olup bu düzenleme ile dava açma süresi ile birlikte görevli mahkeme de belirlenmiştir.
Hal böyle olunca, mera komisyonu kararlarına karşı 4342 sayılı Mera Kanununun 13/5 maddesi uyarınca 30 günlük sürede açılan davaların asliye hukuk mahkemesinde, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesinde açılması gerekir. Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; dava mera komisyonunun 02.04.2013 tarihli yazısı ile mera özel siciline yazılan 148 ada 1 parselin mera olarak yapılan sınırlandırmanın iptali istemine ilşkin olduğundan, davanın görüleceği yer idari yargı değil adli yargı yeridir. Mahkemece, davacının talebi açıklattırılarak çekişmenin esası incelenerek bir hüküm kurulması yerine uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle yazılı biçimde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.