Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2019/2557
Karar No: 2022/2259
Karar Tarihi: 24.05.2022

Danıştay 7. Daire 2019/2557 Esas 2022/2259 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2019/2557 E.  ,  2022/2259 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/2557
    Karar No : 2022/2259

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
    (.. Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem: ... Madeni Yağlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2011 ve 2012 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin damga ve özel tüketim vergileri borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, olayda, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan asıl borçlu şirket adına düzenlenen ..., ..., ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle alacakların asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştirildiğinin kabul edilmesi hukuken mümkün bulunmadığından, ödeme emrinin anılan alacaklara ilişkin kısmında hukuka uygunluk görülmediği; dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan asıl borçlu şirket adına düzenlenen ..., ..., ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmelerine rağmen amme alacağının ödenmediği, şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırması neticesinde bir adet araç tespit edildiği ve haciz işleminin gerçekleştirildiği, ardından alacağın tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığından bahisle şirket ortağı sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin tebliğ edildiği anlaşılmış olup, davacı hakkında ödeme emri düzenlendiği tarih itibariyle asıl borçlu şirket adına kayıtlı bir adet araç tespit edildiğinin sabit olduğu, tespit edilen bu araca davalı idare tarafından birinci sırada haciz konulduğu ve henüz satış işleminin gerçekleşmediği, satılması durumunda alacağın kısmen veya tamamen tahsil edilebileceği, dolasıyla alacağın tahsil edilemeyeceği hususunun açık ve net bir şekilde ortaya konulamadığı dikkate alındığında, dava konusu ödeme emrinin şirket adına düzenlenen 19, 28, 12, 3, 2 sayılı ödeme emirlerinde yer alan alacaklardan kaynaklanan kısmında da hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir,
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğ edilerek haciz varakaları düzenlendiği, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ... 'IN DÜŞÜNCESİ : Bölge idare mahkemesi vergi dava dairesi kararını dava konusu ödeme emrinin içerisinde yer alan asıl borçlu şirket adına düzenlenen ..., ..., ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinin iptaline ilişkin istinaf başvurusunun reddine ilişkin hüküm fıkrasının onanması; dava konusu ödeme emrinin içerisinde yer alan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ..., ..., ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği, diğer taraftan, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... ve ... sayılı ödeme emirlerinin 2011 ve 2012 yıllarının muhtelif dönemlerinde tahakkuk ettirilerek ödenen damga vergilerini içerdiği, ... sayılı ödeme emrinin içeriğinde yer alan 2012 yılına ilişkin damga vergilerinin dava konusu ödeme emri kapsamında bulunmadığı, ayrıca dava konusu ödeme emrinin 2, 10, 25, 28, 29, 30, 31, 32, 33 ve 42. satırlarında yer alan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin mahkeme kararında karşılanmadığı anlaşıldığından yeniden verilecek kararda bu hususun dikkate alınması gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci ve Dokuzuncu Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanun'la eklenen Ek 1. madde hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:
    ... Madeni Yağlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2011 ve 2012 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin damga ve özel tüketim vergileri borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Limited şirketlerin amme borçları" başlıklı 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları hükme bağlanmıştır.
    Belirtilen hükümlere göre, şirket ortağının şirket borcundan dolayı takip edilebilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak asıl borçlu şirket hakkında kesinleşmiş bir vergi borcunun bulunması ve usulüne uygun tüm takip yollarının tüketilmesine karşın, borcun tüzel kişiliğin varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gerekmektedir.
    Öte yandan, 6183 sayılı Kanun'un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde, tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

    Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan bölge idare mahkemesi kararının, dava konusu ödeme emrinin asıl borçlu şirket adına düzenlenen ..., ..., ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
    Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan asıl borçlu şirket adına düzenlenen ..., ..., ..., ... ve ... sayılı ödeme emirleri bakımından, Mahkeme kararında her ne kadar, davacı hakkında ödeme emri düzenlendiği tarih itibariyle asıl borçlu şirket adına kayıtlı bir adet araç tespit edildiğinin sabit olduğu, tespit edilen bu araca davalı idare tarafından birinci sırada haciz konulduğu ve henüz satış işleminin gerçekleşmediği, satılması durumunda alacağın kısmen veya tamamen tahsil edilebileceği, dolayısıyla alacağın tahsil edilemeyeceği hususunun açık ve net bir şekilde ortaya konulamadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirinin anılan ödeme emirlerinden kaynaklanan kısımlarının iptaline karar verilmiş ise de, yukarıda yer verilen yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, şirket borçlarından dolayı şirket ortaklarına başvurulabilmesi için öncelikle borcun şirket adına kesinleştirilmesi ve şirketin malvarlığından kısmen ya da tamamen tahsil edilememesi veya edilemeyeceğinin anlaşıldığının ortaya konulması gerekmektedir.
    Dosyanın incelenmesinden, asıl borçlu şirketten alacağın tahsiline ilişkin işlemlerin usulüne uygun yürütülmesi suretiyle yapılan malvarlığı araştırması neticesinde, şirkete ait bir adet araç tespit edildiği, söz konusu aracın satışından elde edilen 13.434,41-TL'nin şirketin 2011 yılı Şubat dönemine ilişkin özel tüketim vergisi borcuna mahsup edildiği, dolayısıyla aracın değerinin, şirketin vergi borçlarını karşılamaya yetmeyeceği anlaşıldığından, amme alacağının tahsilini teminen, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin yukarıda hükmüne yer verilen maddelerde sayılan koşulları sağlayıp sağlamadığının değerlendirilmesi suretiyle karar verilmek üzere temyize konu kararın dava konusu ödeme emrinin asıl borçlu şirket adına düzenlenen ..., ..., ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
    Diğer taraftan, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... ve ... sayılı ödeme emirlerinin 2011 ve 2012 yıllarının muhtelif dönemlerinde tahakkuk ettirilerek ödenen damga vergilerini içerdiği, ... sayılı ödeme emrinin içeriğinde yer alan 2012 yılına ilişkin damga vergilerinin dava konusu ödeme emri kapsamında bulunmadığı, ayrıca, dava konusu ödeme emrinin 2, 10, 25, 28, 29, 30, 31, 32, 33 ve 42. satırlarında yer alan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emriyle ilgili olarak mahkeme kararında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından yeniden verilecek kararda bu hususun da dikkate alınması icap etmektedir.
    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
    2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, dava konusu ödeme emrinin, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ..., ..., ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    3. Kararın, dava konusu ödeme emrinin, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ..., ..., ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
    4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    5. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 24/05/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.



    (X) KARŞI OY:
    Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan bölge idare mahkemesi vergi dava dairesi kararının, dava konusu ödeme emrinin asıl borçlu şirket adına düzenlenen ..., ..., ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle yerinde olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi ve anılan hüküm fıkrasının onanması gerektiği oyu ile, karara katılmıyoruz.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi