Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2018/5304
Karar No: 2022/2261
Karar Tarihi: 24.05.2022

Danıştay 7. Daire 2018/5304 Esas 2022/2261 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/5304 E.  ,  2022/2261 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/5304
    Karar No : 2022/2261


    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) ... Vergi Dairesi Başkanlığı
    (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ: Av. ...

    2- (DAVACI) ...
    VEKİLİ: Av....

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: ... Madeni Yağlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2011 ve 2012 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin damga ve özel tüketim vergileri borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; dava konusu ... sayılı ödeme emrinin 3. ve 13. satırlarında yer alan özel tüketim vergilerini ihtiva eden asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... sayılı ödeme emrinin 11/04/2012 tarihinde dairede rızaen, 22. satırında yer alan özel tüketim vergisini ihtiva eden ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... sayılı ödeme emrinin de 22/04/2012 tarihinde şirket adresinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmekle, bu alacakların asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştirilmesine rağmen vadesinde ödenmediği açık olduğundan, dava konusu ödeme emrinin anılan alacaklara ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmediği; anılan ödeme emrinin 11. satırında yer alan 2011 yılının Şubat dönemine ilişkin özel tüketim vergisini ihtiva eden ve şirket adına düzenlenen ... sayılı ödeme emrinin 15/03/2011 tarihinde dairede rızaen tebliğ edildiği, ancak şirkete ait aracın satışından elde edilen tutarın anılan döneme ilişkin özel tüketim vergisi borcuna mahsup edildiği görülmekle, asıl borçlu şirketten tahsil edilen bu tutar davacıdan talep edilemeyeceğinden, dava konusu ödeme emrinin anılan alacağa ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği; ödeme emrinde yer alan özel tüketim vergilerini ihtiva eden ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ..., ..., ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinin asıl borçlu şirkete tebliğ edildiğini gösteren tebliğ alındılarının dosyaya sunulmasının ara kararı ile istenilmesine rağmen, anılan belgelerin idarece şirketin tarh dosyasında bulunamadığından bahisle sunulamaması nedeniyle, 1, 6, 9, 12 ve 26. satırlarındaki alacakların asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştirildiğinin kabul edilmesi hukuken mümkün olmadığından, dava konusu ödeme emrinin anılan alacaklara ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği; 2 sayılı ödeme emrinde yer alan kalan alacakları ihtiva eden ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle ... Vergi Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında açılan davanın reddedildiği görülmekle, bu alacakların da asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştirilmesine rağmen vadesinde ödenmediği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu ödeme emrinin anılan alacaklara ilişkin kısmında da hukuka aykırılık görülmediği; öte yandan, ödeme emrinde yer alan alacakların vadelerinin 2011 yılına rastladığı, şirkete yapılan ödeme emri tebliğleri ve şirket aracına konulan haciz nedeniyle zamanaşımının kesildiği ve amme alacaklarının zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından, davacının zamanaşımı iddiasının yerinde görülmediği; dava konusu 6 sayılı ödeme emrinin 8. satırında yer alan özel tüketim vergisini ihtiva eden ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... sayılı ödeme emrinin 15/02/2012 tarihinde şirket adresinde tebliğ edildiği görülmekle, bu alacağın asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştirilmesine rağmen vadesinde ödenmediği açık olduğundan, dava konusu ödeme emrinin anılan alacağa ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmediği; 15,18,19 ve 24. satırlarında yer alan özel tüketim vergilerini ihtiva eden ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen 479 sayılı ödeme emrinin asıl borçlu şirkete tebliğ edildiğini gösteren tebliğ alındısının dosyaya sunulmasının ara kararı ile istenilmesine rağmen, anılan belgenin idarece şirketin tarh dosyasında bulunamadığından dava dosyasına sunulamaması nedeniyle, bu satırlarda yer alan alacakların asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştirildiğinin kabul edilmesi hukuken mümkün olmadığından, dava konusu ödeme emrinin anılan alacaklara ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği; ödeme emrinde yer alan kalan alacakları ihtiva eden ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle ... Vergi Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında açılan davanın reddedildiği görülmekle, bu alacakların da asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştirilmesine rağmen vadesinde ödenmediği sonucuna ulaşıldığından dava konusu ödeme emrinin anılan alacaklara ilişkin kısmında da hukuka aykırılık görülmediği, öte yandan; ödeme emrinin içeriğinde yer alan alacakların vadelerinin 2012 yılına rastlaması ve dava konusu ödeme emrinin 2017 yılında tebliğ edilmiş olması sebebiyle davacının zamanaşımı iddiasının yerinde görülmediği; diğer taraftan, dava konusu ... ve ... sayılı ödeme emirlerinde yer alan 2011 ve 2012 yıllarının muhtelif dönemlerinde tahakkuk ettirilerek ödenen damga vergilerinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurularının reddine dair işlemlere karşı ... Vergi Mahkemesinin ... ve ... esas sayılı dosyalarında açılan davalarda verilen iptal kararlarının, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 2015/763 ve 2015/738 esas sayılı kararlarıyla bozulması üzerine ... Vergi Mahkemesinin ... ve ... esas sayılı dosyalarında yapılan yargılama sonucunda davaların reddine hükmedildiği, bozulan Mahkeme kararlarına istinaden terkin edilerek iade edilen damga vergilerinin tekrar tahakkuk ettirildiği ve bu vergilerin tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... ve ... sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle ... Vergi Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında açılan davanın reddedildiği ve bu kararın kesinleştiği, bu durumda, asıl borçlu şirkete ait damga vergilerinin şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştiği ve vadesinde ödenmediği görüldüğünden, dava konusu ödeme emirlerinin damga vergilerine ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava konusu ... sayılı ödeme emrininin, 1,6,9,11,12 ve 26. satırlarındaki alacaklara ilişkin kısımları ile 6 sayılı ödeme emrinin 15,18,19 ve 24. satırlarındaki alacaklara ilişkin kısımlarının iptaline, kalan kısımları yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularına konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarece, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; davacı tarafından, asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan borçların öncelikle kanuni temsilcilerden aranması gerektiği, sorumluluklarının ortak oldukları dönemle sınırlı olduğu ileri sürülmektedir.

    TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... 'IN DÜŞÜNCESİ : Bölge idare mahkemesi vergi dava dairesi kararının davacının istinaf başvurusunun reddine ilişkin hüküm fıkrası ile davalı idarenin istinaf başvurusunun, dava konusu 2 sayılı ödeme emrinin 11. satırında yer alan 2011 yılının Şubat dönemine ilişkin özel tüketim vergisini ihtiva eden borç tutarından, asıl borçlu şirkete ait aracın satışı nedeniyle mahsup edilen tutar dışında kalan miktara ilişkin kısmının reddine ilişkin hüküm fıkrasının onanması; ... sayılı ödeme emrinin 11. satırında yer alan asıl borçlu şirkete ait aracın satışı nedeniyle mahsup edilen tutar dışında kalan ve asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştirilmesine rağmen vadesinde ödenmediği anlaşılan tutar davacıdan aranabilir nitelikte bulunduğundan, söz konusu satırın tümüyle iptal edilmesinde hukuka uygunluk görülmediğinden, mahkeme kararının mahsup edilen tutar dışında kalan kısmın iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci ve Dokuzuncu Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanun'la eklenen Ek 1. madde hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Mahkeme kararında, dava konusu 2 sayılı ödeme emrinin 11. satırında yer alan 2011 yılının Şubat dönemine ilişkin özel tüketim vergisini ihtiva eden ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen 19 sayılı ödeme emrinin 15/03/2011 tarihinde dairede rızaen tebliğ edildiği, ancak şirkete ait aracın satışından elde edilen tutarın şirketin anılan döneme ilişkin özel tüketim vergisi borcuna mahsup edildiği görülmekle, tahsil edilen bu tutarın davacıdan talep edilemeyeceği açık olduğundan, dava konusu ödeme emrinin anılan alacağa ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle mahsup edilen tutara ilişkin iptal yönünde gerekçe yazılmasına rağmen, hüküm fıkrasında 11. satırın tümüyle iptal edilen kısım arasında yer aldığı, bu durumda mahsup edilen tutar dışında kalan ve asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştirilmesine rağmen vadesinde ödenmediği anlaşılan ve davacıdan aranabilir nitelikte bulunan bu tutar bakımından davanın reddi gerekirken, söz konusu satırın tümüyle iptal edilmesinde hukuka uygunluk bulunmamıştır.
    Öte yandan, dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan bölge idare mahkemesi kararının kalan kısımları aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkralarının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
    2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, ... sayılı ödeme emrinin 11. satırında yer alan borç tutarından, asıl borçlu şirkete ait aracın satılması nedeniyle mahsup edilen tutarı aşan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
    3. Kararın, kalan kısımlarının ONANMASINA,
    4. ... maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
    5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    6. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 24/05/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.





    (X) KARŞI OY:
    Dava, ... Madeni Yağlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2011 ve 2012 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin damga ve özel tüketim vergileri borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılmıştır.
    Asıl borçlu şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırması sonucunda tespit edilen otomobile birinci sıradan haciz konulmakla beraber, dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği 30/10/2017 tarihinde haczedilen aracın satılarak paraya çevrilmek suretiyle alacağın öncelikle şirketten tahsili yoluna gidilmediği, buna göre, bu tarihte amme alacağının şirketten tahsil imkanı kalmadığından söz etme olanağı bulunmadığından, şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle temyize konu kararın bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyoruz.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi