Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2019/2540
Karar No: 2022/2263
Karar Tarihi: 24.05.2022

Danıştay 7. Daire 2019/2540 Esas 2022/2263 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2019/2540 E.  ,  2022/2263 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/2540
    Karar No : 2022/2263


    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) ... Vergi Dairesi Başkanlığı
    (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ: Av. ...
    2- (DAVACI) ...
    VEKİLİ: Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: ... Madeni Yağlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2011 ve 2012 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin damga ve özel tüketim vergileri borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, dava konusu ... sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan 2011 yılının Haziran dönemine ilişkin 15.516,16 TL tutarındaki alacak için asıl borçlu şirket adına düzenlenmiş bir ödeme emri bulunduğuna ilişkin herhangi bir belgenin ara kararla istenilmesine rağmen ibraz edilmediği; anılan ödeme emri içeriğinde yer alan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen 19, 24, 8, 30 ve 36 sayılı toplam 463.385,54 TL tutarındaki ödeme emirleri ile davaya konu ... sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen 2, 3, 479 sayılı 2.096.271,54.-TL tutarındaki ödeme emirlerinin de şirkete tebliğ edildiğine ilişkin belge ibraz edilmediği bu durumda, toplam 2.575.173,24.-TL tutarındaki alacağın kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan aranmasında hukuka uygunluk görülmediği; davaya konu ödeme emirlerinde yer alan diğer alacakların asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak şirkete tebliğ edilmesine rağmen vadesinde ödenmediği ve bu borçların şirketten tahsil edilemeyeceği hususu ortaya konulduğundan, dava konusu ödeme emirlerinin (4.973.559,32-2.575.173,24=) 2.398.386,08 TL tutarındaki kısmında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen de davanın reddine karar verilmişir.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava dosyasının aynı şirketin ortağı olan ... 'ye ait dosya ile birlikte incelenmesinden dava konusu 4 sayılı ödeme emri yönünden, her ne kadar istinaf başvurusuna konu kararda ödeme emrinin 2011 yılının Haziran dönemine ait 15.516,16 TL tutarındaki damga vergisine ilişkin kısmı, asıl borçlu şirket adına düzenlenmiş bir ödeme emri bulunduğuna ilişkin herhangi bir belgenin ara kararla istenilmesine rağmen ibraz edilmediği gerekçesiyle iptal edilmiş ise de, ... hakkında hakkında verilen ... Vergi Mahkemesi kararında asıl borçlu şirket tarafından 2011 yılının Ocak ilâ Kasım dönemlerine ait damga vergilerinin iptali istemiyle ... Vergi Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında açılan davanın reddine dair kararın kesinleştiğinin görülmesi karşısında, damga vergilerinin şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştiği ve vadesinde ödenmediği açık olduğundan, dava konusu ödeme emirlerinin 2011 yılının Ocak ilâ Kasım dönemlerine ait damga vergilerine ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmediği; 2011/06 dönemine ilişkin damga vergisi borcu için şirket tarafından açılmış ve nihayetinde retle sonuçlanmış davalar mevcut iken şirkete ait ödeme emrinin ara kararına rağmen ibraz edilmediğinden bahisle bu tutarın davanın kabulüne karar verilen kısma alınmasında ve nihayetinde bu satırın iptalinde hukuki isabet bulunmadığı, istinaf başvurusuna konu kararda ayrıca şirket adına düzenlenen 19, 24, 8, 30 ve 36 sayılı toplam 463.385,54 TL tutarındaki ödeme emirlerinin şirkete tebliğine ilişkin tebliğ alındısının ibraz edilemediği gerekçesiyle karar verilmişse de, ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinin 04/08/2011 tarihinde vergi dairesi dışında memur eliyle tebliğ edildiğine dair idarece bilgi verildiği görülse de tebligatın yapıldığına dair bir alındı veya tutanağa rastlanmadığından, bu işlemler yönünden verilen iptal kararında hukuka aykırılık bulunmadığı; ancak, şirket adına düzenlenen ... sayılı ödeme emrinin 15/03/2011 tarihinde dairede rızaen tebliğ edildiği, asıl borçlu şirkete ait aracın satışından elde edilen 13.434,41 TL'nin şirketin 2011 Şubat dönemine ait özel tüketim vergisi borcuna mahsup edildiği görüldüğünden, ... sayılı ödeme emrinin 11. satırında yazılı 98.545,94-TL özel tüketim vergisi borcunun araç satışından elde edilen tutarın mahsubundan sonra geriye kalan 85.111,53 TL'lik kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu ... sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan asıl borçlu şirket adına düzenlenmiş 2, 3, 479 sayılı 2.096.271,54 TL tutarındaki ödeme emrinin şirkete tebliğ edildiğine ilişkin belge ibraz edilmediği gerekçesiyle karar verilmişse de, 479 numaralı ödeme emrinin 25/10/2013 tarihinde vergi dairesi dışında memur eliyle tebliğ edildiğine dair idarece bilgi verildiği görülse de tebligatın yapıldığına dair bir alındı veya tutanağa rastlanmadığından, dava konusu ... sayılı ödeme emrinin 15, 18, 19 ve 24. satırlarında yer alan toplam 656.853,63 TL tutarındaki alacaklara ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği; ancak, şirket adına düzenlenen ... hakkında verilen kararda ... sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle ... Vergi Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında açılan davanın reddedildiği, ... sayılı ödeme emrinin 15/02/2012 tarihinde şirket adresinde sekretere tebliğ edildiği görülmekle, bu alacakların asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştirilmesine rağmen vadesinde ödenmediği belirtildiğinden, şirket hakkında 92.256,62 TL tutarındaki 3 sayılı ödeme emri ile aranan ve dava konusu 8 sayılı ödeme emrinin 5, 11, 14, 16, 17, 20 ve 21. satırlarında yer alan toplam 1.347.227,65 TL tutarındaki 2 sayılı ödeme emri ile aranan özel tüketim vergilerinin, şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde bir kısmına dava açılmaması, büyük bir kısmına ise açılmış ve nihayetinde retle sonuçlanmış davalar mevcut iken tebligat belgesinin ara kararına rağmen ibraz edilmediğinden bahisle bu satırların da iptale dair kısma dahil edilmesinde hukuki isabet görülmediği; bu durumda, 1.439.467,91 TL tutarındaki alacak yönünden davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi yolunda hüküm kurulması gerektiği, kararın diğer kısımları yönünden yapılan istinaf başvurularının reddinin icap ettiği, buna göre istinaf başvurusuna konu kararın ödeme emirlerinin hukuka uygun olduğu ve olmadığı gerekçelendirilen tutarları da dikkate alındığında ... sayılı ödeme emrinin, işlemde yazılı olduğu gibi 2.142.060,96 TL üzerinden veya vergi mahkemesince gerekçelendirildiği şekilde (2.142.060,96-2.096.271,54) 45.789,42 TL üzerinden değil, 1.439.467,91-TL tutarındaki kısmının da redde ilişkin hüküm fıkrasına dahil edilmesi ve sadece, şirkete ait 479 sayılı ödeme emrinden 15, 18, 19 ve 24. satırlarına yansıyan toplam 656.803,63 TL'nin düşülmesi ile 1.485.257,33-TL üzerinden, ... sayılı ödeme emrinin ise, işlemde yazılı olduğu gibi 2.831.498,36-TL üzerinden veya vergi mahkemesince gerekçelendirildiği şekilde [(2.831.498,36- (463.385,54 + 15.516,16)] 2.352.596,66 TL üzerinden değil, ödeme emrinin 1, 6 ve 26. satırlarında yer alıp şirket hakkında takibinin noksan bırakıldığı belirtilen ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinden gelen tutarlar ile şirket hakkındaki ... sayılı ödeme emrinden gelen tutarın şirkete ait aracın satışı nedeniyle tahsil edilen kısmı düşüldüğünde kalan (2.831.498,36-294.048,00) 2.537.450,36-TL üzerinden düzenlenmesi gerektiği, sonuç olarak, dava konusu ödeme emirlerinin toplamda (1.485.257,33+2.537.450,36) 4.022.707,69 TL tutarındaki kısmında hukuka aykırılık, (4.973.559,32-4.022.707,69) 950.851,63-TL tutarındaki kısmında ise hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun reddine, davalı idarenin istinaf başvurusunun kısmen yukarıda değinilen gerekçeyle reddine, kısmen de kabulü ile mahkeme kararının kısmen kaldırılmasından sonra davanın belirtilen kısmının reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarece, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; davacı tarafından, asıl borçlu şirkete ait aracın satış ve paraya çevirme işlemleri tamamlanmadan kendileri adına ödeme emri düzenlenemeyeceği, sorumluluklarının kusura dayalı olduğu ileri sürülmektedir.

    TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu kararın, davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin hüküm fıkrası ile dava konusu işlemin 3.913.131,88 TL tutarındaki kısmı yönünden davanın reddine, dava konusu 950.851,63 TL tutarındaki kısmın iptaline ilişkin hüküm fıkralarına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin hüküm fıkrasının onanması; davacının, dava konusu işlemin 109.575,81 TL tutarındaki kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair hüküm fıkrasının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci ve Dokuzuncu Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanun'la eklenen Ek 1. madde hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan bölge idare mahkemesi kararının, davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin hüküm fıkrası ve dava konusu işlemin 3.913.131,88 TL tutarındaki kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkralarının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
    Dosyanın, şirket ortağı ... adına düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davaya ait ... Vergi Mahkemesinin E:... esas sayılı dosyası ile birlikte incelenmesinden; bölge idare mahkemesince hesap yapılırken dava konusu ... sayılı ödeme emrinin 12. satırında yer alan 68.709,85 TL tutarındaki asıl borçlu şirket adına düzenlenen 30 sayılı ödeme emri ile 9. satırında yer alan 40.865,86 TL tutarındaki asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... sayılı ödeme emrinin dikkate alınmadığı, bu tutarların hesaplamaya dahil edilmesi sonucunda (2.831.498,36-294.048) 2.537.450,36 TL yerine [2.831.498,36 - (294.048 + 40.865,86 + 68.709,85) = 403.623,71) 2.427.874,65 TL tutarındaki kısmın redde ilişkin hüküm fıkrasına alınması gerektiği anlaşılmıştır.
    Bu durumda, dava konusu işlemin (1.485.257,33+2.427.874,65) 3.913.131,88 TL tutarındaki kısmının hukuka uygun, (4.973.559,32-3.913.131,88) 1.060.427,44 TL tutarındaki kısmının ise hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine, davacının temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
    2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının; davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin hüküm fıkrası ile davacının istinaf başvurusunun, dava konusu işlemlerin ... TL tutarındaki kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    3. Kararın, dava konusu işlemlerin ... TL tutarındaki kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
    4. ... TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
    5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    6. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 24/05/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.





    (X) KARŞI OY:
    Dava, ... Madeni Yağlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2011 ve 2012 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin damga ve özel tüketim vergileri borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılmıştır.
    Asıl borçlu şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırması sonucunda tespit edilen otomobile birinci sıradan haciz konulmakla beraber, dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği 30/10/2017 tarihinde haczedilen aracın satılarak paraya çevrilmek suretiyle alacağın öncelikle şirketten tahsili yoluna gidilmediği, buna göre, bu tarihte amme alacağının şirketten tahsil imkanı kalmadığından söz etme olanağı bulunmadığından, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle temyize konu kararın davacının istinaf başvurusunun reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi