
Esas No: 2017/903
Karar No: 2021/411
Karar Tarihi: 21.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/903 Esas 2021/411 Karar Sayılı İlamı
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNANLAR:
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 18/12/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında imzalanan 24/04/2017 tarihli sözleşme ile betonarme prefabrik altyapı ve üstyapı inşaat işinin davalı tarafından üstlenildiğini, sözleşme gereğince fabrika binasının mevcut idari binanın yanına bitişik olarak yapılarak arada geçiş sağlamasının kararlaştırıldığını, davalı tarafın belirlemiş olduğu kotlara göre müvekkilinin temel kazı ve harfiyat işini yaptırdığını, açılan temele kolon ve soketlerde yerleştirildikten sonra mevcut idari binaya göre 50-60 cm kot farkı olduğu tespit edilerek bu durumun davalıya bildirildiğini, davalının kot ölçümlerinden kendilerinin sorumlu olmadığın belirttiğini ancak sözleşme gereğince kot ölçümlerinin davalı tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkilinin aradaki 50 cm kot farkını kapatmak için dolgu işlemi ve işin başında yapmış olduğu fazladan 50 cm kazı harfiyat masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, davalının yerleştirdiği kolon ve soketlerin de ayıplı olup projeye uygun imal ve montaj işleminin yapılmadığını, durumun tespiti için Mimarlar Odasından bilirkişi talep edildiğini, bilirkişinin tespiti üzere harfiyat dolgu, sıkıştırma işlemlerinden doğan 45.554,56TL, hatalı işlemden dolayı kat yüksekliğinin azalmasının mali karşılığı olan 43.947,30TL olmak üzere ve sözleşmeye aykırı ve eksik yapılan işlemlerden doğan toplam 110.466,02TL'nin davalı tarafından ödenmesi için noter yoluyla ihtar çekildiğini, davalı tarafın müvekkilinin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu beyanla davanın kabulü ile yargılama sırasında bilirkişi marifetiyle tespit edilmek üzere fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmasıyla şimdilik 50.000,00TL'nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 24/02/2020 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde 50.000,00TL olarak talep ettikleri bedeli 39.866,15TL arttırarak 89.866,15TL bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 18/01/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; açılan davada talep edilen alacağın belirlenebilir nitelikte olduğunu, buna rağmen davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, bu nedenle öncelikle hukuki yarar yokluğundan dolayı davanın reddine karar verilmesini, davacının davayı açmakta hukuki yararı olmadığı gibi eksik harç yatırarak dava açtığını bu nedenle de dava usulden reddine karar verilmesini ayrıca davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü süreyi geçtiğini, dava dilekçesindeki hususların gerçek dışı olup kabul etmediklerini, yapılan işin sözleşmeye uygun olarak yapıldığını, süresinde, eksiksiz ve tam olarak tespit edildiğini, sözleşme gereğince de alt yapı işlerinin işveren davacının sorumluluğunda olduğunu, davacının iddia ettiği ayıplı ve eksikleri de kabul etmediklerini, işin proje ve sözleşmeye uygun olarak eksiksiz bir şekilde teslim edildiğini, davacının dayandığı bilirkişi raporunu da kabul etmediklerini, bilirkişinin hatalı ve eksik değerlendirme yaparak rapor düzenlediğini, müvekkili şirketin sözleşmede yer almamasına rağmen ek işler yaparak iyi niyetini gösterdiğini, bu durumunda mahkememizce yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacağını beyanla yapılan ek iş bedeli, maddi ve manevi tazminat haklarının saklı kalması kaydıyla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mahkememizce taraf vekillerinin bildirdikleri deliller toplanmış, Selçuklu Belediye Başkanlığı ve Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğüne müzekkereler yazılarak davaya konu fabrika binasının mimari proje ve statik projeleri, Konya . Noterliğinin 16/10/2017 tarih ve ....yevmiye numaralı, 20/10/2017 tarih ve ...yevmiye nolu, 31/10/2017 tarih ve ...yevmiye nolu, 13/11/2017 tarih ve ....yevmiye nolu ihtarnameler ve tebliğine ilişkin belgeler celp edilmiş, mahkememizce 04/10/2018 tarihinde bir hukukçu ve iki inşaat mühendisi bilirkişi hazır edilmek üzere mahallinde keşif yapılmış ve tanıkları dinlenmiş, yine 03/11/2020 tarihinde bir harita mühendisi ve iki inşaat mühendisi bilirkişi hazır edilmek üzere mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi heyetinden rapor ve itirazlar üzerine ek rapor alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesi kapsamında eksik ve ayıplı imalatlar sebebiyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dava tarafları arasında 24/04/2017 tarihli sözleşme ve aynı tarihli ek protokolde davacının Konya . Organize Sanayi Bölgesinde bulunan mevcut idari bina ve fabrika binasının yanına ilave idari bina ve fabrika binasının davalı şirket tarafından inşa edileceği hüküm altına alınmıştır.
Davacı vekili, davalının ortaya koyduğu eserde eskisine göre kot hatasının bulunduğunu, eski idari bina ile yeni idari bina ve fabrika binası arasında yükseklik farkı oluştuğunu, bunun için kendileri tarafından dolgu işlemi yapıldığını, ayrıca idari bina için üretilip montajı yapılan kolonların projeye aykırı olduğunu ve montaj hatasının bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğradıkları zararın tazminini talep etmiş, davalı vekili ise, müvekkili şirketin ortaya koyduğu eserde herhangi bir ayıp ve eksik bulunmadığını, imzalı sözleşmede arazinin istenilen kotta ve düzgün olarak teslim edilmesinin davacının sorumluluğunda olduğunun açıkça belirtildiğini, idari bina ve fabrika binasının mimari projeye, statik projeye ve vaziyet planlarına uygun bir şekilde inşa edildiğini ve ayrıca sözleşmede bulunmayan fazla imalatların yapıldığını belirterek mahsup taleplerinin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava tarafları arasında davacının iş sahibi davalının ise yüklenicisi olduğu fabrika binası ve idari binada eksik ve ayıplı ifa durumunun bulunup bulunmadığı, davalının fazla imalatının olup olmadığı varsa mahsup talebine konu edilip edilemeyeceği çekişmelidir.
Yanlar arasında anlaşmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı BK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK'nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK'nın 471/1). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK'nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır. Eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK'nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def'i olarak ileri sürebilir.
Eksik iş ise sözleşme ve eklerine göre yapılması gerektiği halde yapılmayan (noksan bırakılan) işleri ifade eder. Eksik işler bedelinin istenebilmesi için teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmasına ya da ihtar çekilmesine gerek bulunmamaktadır. Eksik işler yönünden TBK’nın 474 ve 477. maddesindeki hükümler uygulanmaz. Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında, iş bedelinin tamamının yüklenici tarafından taşerona veya iş sahibince yükleniciye ödenmesi halinde eksik ve kusurların giderim bedeli hüküm altına alınabilir ise de iş bedelinin ödenmemiş olması halinde eksik ve kusurların giderim bedeli değil, varsa fazla ödenen bedelinin iadesine karar verilmesi gerektiği, bu nedenle eksik ve kusurlar gözetilerek yapılan işin fiziki oranı belirlenip iş bedeline uygulanarak mukayese edilmesi sonucu eksik veya fazla ödemenin belirlenmesi gerektiği; sözleşme dışı ve fazla işler yönünden ise iş yapılmış ve bunun iş sahibinin yararına olması durumunda TBK’nun 529. maddesine göre vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek bedelinin istenebileceği kabul edilmektedir.
Mahkememizce dava konusu yapı başında üç kişilik bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak 03/12/2018 tarihli bilirkişi heyet raporu aldırılmış ise de davacının özellikle kot farkı doğduğuna yönelik iddiaları karşısında sözü edilen bilirkişi heyetinde harita/fen mühendisinin bulunmaması nedeniyle eksik heyet tarafından düzenlenen raporun yetersiz olduğu anlaşılmakla, iki inşaat mühendisi ve bir harita mühendisi bilirkişi refakatinde yeniden keşif yapılarak rapor aldırılması gereği duyulmuştur. Yeniden oluşturulan bilirkişi heyetince düzenlenen 11/01/2021 tarihli kök rapor ve 14/06/2021 tarihli ek raporlar bilimsel gerçeklere uygun, gerekçeli ve denetlenebilir olduğundan hükme esas alınması gerektiği kanısına varılmıştır.
Dava taraflarınca bildirilen tanıkların beyanları, dosyaya celp edilen bilgi ve belgeler, keşif sırasında mahkememizce bizzat yapılan gözlemler ve düzenlenen bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere, davacı şirketin eski fabrika binası ve idari binası ile davalı şirketçe yapılan yeni binalar arasında 46 cm'lik bir kot farkının bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre alt yapı yapılacak arazinin istenilen kotta ve düzgün olarak teslim edilmesinin işverenin sorumluluğunda bulunduğu, kot verme ve kazı işleminin mimari projeye uygun olarak yapıldığı, bu itibarla kot farkının doğmasında davalı şirketin bir kusurunun bulunmadığı, öte yandan davalının yaptığı cephe kaplaması miktarında 218,20 metrekarelik bir eksik imalat bulunduğu, bu eksik imalatın giderimi için 15.448,56TL masraf yapılması gerektiği, kolonlar ve cephe panelleri arasında tespit edilen 2,5 santimetrelik boşluğun prefabrik beton elemanlarının yapısından kaynaklı olduğundan bu açıdan ayıplı ifadan söz edilemeyeceği, aynı zamanda ara kat döşeme imalat miktarının sözleşmede kararlaştırılan miktar ve boyutta olduğu, guse ve kat yüksekliklerinin projeye uygun olduğu, binanın üst tarafında duvar paneli makas birleşim yerinde boşluklar bulunması nedeniyle içeriye su sızıntısı olması nedeniyle bu boşlukları kapatma bedelinin 1.000,00TL olduğu, davalı şirket tarafından çatı makasları kirişine konulacak boşluklardan dolayı ücret talep edilmeyeceği taahhüt edildiğinden bu işe ilişkin fazla imalat bedeli talep edilemeyeceği, buna karşılık paketleme binası olarak kullanılan binadaki 14 adet kolonun projeden ve anlaşmadan bağımsız olarak istek üzerine yükseltilmesi sebebiyle 7.000,00TL fazla imalat bedeli bulunduğu, bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere eksik ve kusurlu imalat bedelinden fazla imalatlar çıkarıldığında davacının davalı şirketten 9.448,56TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; 9.448,56 TL'nin 22/10/2017 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Dava açılırken alınan 853,88TL peşin harç ve yargılama devam ederken alınan 680,82TL tamamlama harcı toplamı olan 1.534,70 TL harçtan alınması gereken 645,43TL harcın mahsubu ile fazla alınan 889,27TL'nin harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40TL başvuru harcı, 645,43TL peşin harç, 4,60TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam 681,43TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen 902,00TL posta tebligat gideri, 3.300,00TL bilirkişi ücreti, 253,80 TL ve 384,90TL keşif harçları olmak üzere toplam 4.840,70TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (9.448,56/89.866,15 oranında) 508,95TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen 47,20TL yargılama giderinin haklılık oranına göre (80.417,59/89.866,15 oranında) hesaplanan 42,24TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili yararına AAÜT'ye göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili yararına AAÜT'ye göre hesaplanan 11.254,29TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi'nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2021
Katip Hakim
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.