11. Ceza Dairesi 2017/16433 E. , 2018/1020 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 29.03.2011 tarih 249/24 sayılı ve benzer birçok kararında da vurgulandığı üzere; aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi, işlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması ve bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi koşullarının birlikte gerçekleşmesi halinde fail hakkında TCK"nın 43/1. maddedeki zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. Ancak TCK"nın 43. maddesinde yer alan ve failin eylemleri arasındaki sübjektif bağı ifade eden "bir suç işleme kararının" bulunmaması veya eylemlerin yenilenen kast ile işlenmesi yada eylemler arasında hukuki kesinti meydana gelmesi halinde ise artık fail hakkında zincirleme suç hükümleri değil gerçek içtima kuralları uygulanacaktır. Bu açıklamalar karşısında; somut olayda sanığın işyerinde kullandığı elektrik sayacının borcundan dolayı 23.10.2007 tarihinde mühürlenerek elektriğinin kesildiği, 27.02.2008 tarihinde yapılan kontrolde ise mührün bozulduğu iddia edilmektedir. Temyize konu 27.02.2008 tarihli mühür bozma eylemi ile sanığın işlemiş olduğu ve işlediği iddia edilen diğer davalara konu mühür bozma eylemleri arasındaki bir yılı aşkın zaman aralığı dikkate alındığında, eylemlerin yenilenen kastla gerçekleştirildiği ve ayrı suçları oluşturduğundan anlaşıldığından tebliğnamedeki (2) nolu bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
1-Sanığın işyerinde kullandığı elektrik sayacının borcundan dolayı 23.10.2007 tarihinde mühürlenerek elektriğinin kesildiği, 27.02.2008 tarihinde yapılan kontrolde mührün bozularak elektrik kullanıldığının tespit edildiği iddiasıyla açılan kamu davasının sonucunda, bozma üzerine mahkemece sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanığın bozmadan sonraki savunmasında, tutanakta adı geçen ... isimli şahsı tanımadığını, işyerini 2007 yılının Ağustos ayında ...isimli şahsa devrettiğini, mührü kendisinin bozmadığını ifade etmesi, UYAP kayıtlarında aynı işyeri ile alakalı 15.10.2008 tarihli mühür bozma eylemi nedeni ile, savunmada adı geçen ...hakkında Antalya Asliye Ceza Mahkemesinin 2001/476 esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı ve ..."in savunmasında, işyerini 2007 yılında kiraladığını, kiraladığında elektriğin kesik olmadığını, ancak bir ay sonra borcundan dolayı elektriğinin kesildiğini, bu vesile ile yüklü miktarda borç olduğunu öğrendiğini, durumu dükkan sahibi ..."a bildirdiğini, ..."un sorunu çözeceğini söyleyerek kendisinden 11.000 TL para aldığını, ancak parayı yatırmayıp mührü bozduğunu beyan etmesi karşısında, tüm dosya kapsamından sanık ..."ın mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve somut delillerin bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyeti, elektrik hırsızlığı suçuna ilişkin olup, bu suçun, hükümden önce yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 05.07.2012 tarih ve 6352 sayılı Yasa ile değişik 163/3. maddesinde karşılıksız yararlanma suçu olarak düzenlenmesi ve koşullarının bulunması durumunda "ceza verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi seçeneğinin öngörülmesi karşısında, öncelikle tekerrür uygulamasına esas alınan hükümle ilgili olarak mahkemesince uyarlama yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.