
Esas No: 2019/1996
Karar No: 2019/6989
Karar Tarihi: 04.11.2019
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/1996 Esas 2019/6989 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, 22/04/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ...’ın mahkûmiyetine ve 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun"un geçici 7/2. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2018 tarihli ve 2018/937 esas, 2018/955 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 08/07/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında, 07/12/2017 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 02/02/2018 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, bu kararın 22/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği,
2- Sanığın 27/02/2018 tarihinde tedbirin infazına başladığı, ancak erteleme süresi zarfında 19/06/2018 tarihinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılması üzerine, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi gereğince 18/09/2018 tarihinde erteleme kararı kaldırılıp kamu davası açıldığı,
Yapılan yargılama sonucunda, İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2018 tarihli ve 2018/937 esas, 2018/955 sayılı kararıyla sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
3- Bununla birlikte, sanığın;
28/06/2018 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı 09/10/2018 tarihli iddianameyle açılan kamu davası neticesinde, İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/11/2018 tarihli ve 2018/1021 esas, 2018/817 sayılı kararıyla davanın aynı Mahkemenin 2018/937 esas sayılı davasıyla birleştirilmesine karar verildiği,
15/07/2018 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı 08/10/2018 tarihli iddianameyle açılan kamu davası neticesinde, İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/10/2018 tarihli ve 2018/1001 esas, 2018/784 sayılı kararıyla davanın aynı Mahkemenin 2018/937 esas sayılı davasıyla birleştirilmesine karar verildiği,
07/08/2018 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı 18/10/2018 tarihli iddianameyle açılan kamu davası neticesinde, İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/11/2018 tarihli ve 2018/1022 esas, 2018/816 sayılı kararıyla davanın aynı Mahkemenin 2018/937 esas sayılı davasıyla birleştirilmesine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1- Sanık hakkında 28/06/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan dolayı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 09/10/2018 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davası neticesinde, İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/11/2018 tarihli ve 2018/1021 esas, 2018/817 sayılı kararı ile dosyanın İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/937 esasına kayden yargılamanın devam etmesi nedeniyle, söz konusu dosya ile birleştirilmesine karar verildiği; yine sanık hakkında 07/08/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan dolayı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 18/10/2018 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davası neticesinde, İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/11/2018 tarihli ve 2018/1022 esas, 2018/816 sayılı kararı ile dosyanın İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/937 esasına kayden yargılamanın devam etmesi nedeniyle, söz konusu dosya ile birleştirilmesine karar verildiği; ayrıca sanık hakkında 15/07/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan dolayı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 08/10/2018 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davası neticesinde, İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/10/2018 tarihli ve 2018/1001 esas, 2018/784 sayılı kararı ile dosyanın İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/937 esasına kayden yargılamanın devam etmesi nedeniyle, söz konusu dosya ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı bulunan suçlar bakımından 5237 sayılı Kanun"un 43. maddesi ile düzenleme altına alınan zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan karar verilmesinde,
2- 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesi ile aynı Kanun"un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 7/2. maddesinde yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme gereğince, sanık hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 02/02/2018 tarihli ve 2018/16382 soruşturma, 2018/972 sayılı kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine karar verildiği gözetilmeksizin, sanık hakkında daha önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmadığından bahisle 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2018 tarihli ve 2018/937 esas, 2018/955 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
(1) numaralı kanun yararına bozma talebinin incelenmesi:
Sanık hakkında, 07/12/2017 tarihli ilk suç bakımından 02/02/2018 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildikten sonra 19/06/2018 tarihinde tekrar uyuşturucu madde kullanarak erteleme kararını ihlal etmesi üzerine 18/09/2018 tarihinde kamu davası açıldığı, daha sonra da 28/06/2018, 15/07/2018 ve 07/08/2018 tarihli suçlar bakımından ayrı ayrı açılan davaların ilk suçtan açılan dava ile birleştirilmesine karar verildiği ancak birleşen bu davalarla ilgili bir hüküm kurulmadığının anlaşılması karşısında, birleşen davalarla ilgili olarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Mahkemece bir hüküm kurulması mümkün olduğundan kanun yararına bozma talebinin bu aşamada reddine karar vermek gerekmiştir.
(2) numaralı kanun yararına bozma talebinin incelenmesi:
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yürütülen soruşturma sonucunda 6545 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılması ertelenerek tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilen ancak tedbirin gereklerine aykırı davranması üzerine hakkında kamu davası açılan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, sanığın mahkûmiyetine karar verildikten sonra Mahkemenin takdirine bağlı olarak genel hükümlere göre CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen şartlar kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine yasal bir engel bulunmamakla birlikte, somut olayda olduğu gibi 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca TCK’nın 191. maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal imkan bulunmadığının gözetilmemesi, yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre;
1- Sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan karar verildiği yönündeki (1) numaralı kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
2- Sanık hakkında 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının yasaya aykrı olduğuna ilişkin (2) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2018 tarihli ve 2018/937 esas, 2018/955 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
04.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.