
Esas No: 2022/1147
Karar No: 2022/1798
Karar Tarihi: 18.05.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/1147 Esas 2022/1798 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/1147 E. , 2022/1798 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/1147
Karar No : 2022/1798
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALILAR YANINDA MÜDAHİL: … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. … - Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 02/12/2021 tarih ve E:2019/2561, K:2021/13232 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kütahya ilinde bulunan ve karar ekindeki kroki ve listelerde sınır ve koordinatları gösterilen alanların 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesi uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin 17/05/2013 tarih ve 28650 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 17/04/2013 tarih ve 2013/4678 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 02/12/2021 tarih ve E:2019/2561, K:2021/13232 sayılı kararıyla;
Uyuşmazlık konusu olayda, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının … ve … Mahallelerine ilişkin kısmının iptali istenilmiş ise de, dava dilekçesinin ekinde dosyaya sunulan tapu kayıtları ile dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Bakanlar Kurulu Kararının ekinde sınır ve koordinatları belirtilen 9 adet dere güzergahına ait riskli alan sınırları kapsamında, davacının taşınmazının bulunduğu 2. dere güzergahının, … ve … Mahallesi sınırları içerisinde olduğundan, … ve … Mahallesine münhasıran inceleme yapıldığı,
Dosyada bulunan bilgi, belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu alandaki yapıların ve zemin yapısının can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını ortaya koyan ve mevzuata uygun bilimsel verileri içeren herhangi bir teknik incelemenin yapılmadığı, dolayısıyla dava konusu işlemin dayanağı raporların zemin yapısı ve üzerindeki yapıların can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak nitelikte olmadığı gözetildiğinde, 6306 sayılı Kanun ile anılan Kanun'un uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin öngördüğü koşullarda detaylı bir teknik inceleme yapılmaksızın, uyuşmazlığa konu alanın, 6306 sayılı Kanunun 2. maddesine göre riskli alan ilan edilmesine ilişkin 17/04/2013 tarih ve 2013/4678 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, Dereler Bölgesi içerisindeki 2. dere güzergahı ve … ve … Mahallelerine ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle anılan kısımlarının iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, davacıya ait konutun dere yatağında kaldığını gösterir uydu görüntüsünün, dava konusu alan için hazırlanan CD içerisinde 2 adet jeolojik-jeoteknik etüt raporunun, teknik raporun, gerekçe raporunun ve DSİ tarafından hazırlanan raporun dosyaya sunulduğu, anılan belgelerin mevzuatın aradığı yeterlilik ve teknik özelliklere sahip olup, aksi yöndeki Daire değerlendirmesinin hukuka uyarlılık göstermediği, bölgenin zemin durumuna ilişkin düzenlenen jeolojik-jeoteknik etüt raporunda kırık fay hatları, dere yatakları, heyelan riskinin ortaya konulduğu, Kütahya ilinin, Merkez ilçesinin, özellikle yakın çevresinde meydana gelen depremlerden etkilendiği (Dinar, Gediz, Simav ve Marmara) ve çeşitli zamanlarda dere taşkınlarına maruz kaldığı, söz konusu alanın yer altı su seviyesi ve zemin sıvılaşması riskinin yüksek olduğu, zeminin taşıma gücü, şişme-oturma vb. durumu nedeniyle mühendislik sorunlarının yaşanma ihtimalinin yüksek olduğu; Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce (3. Bölge Müdürlüğü) hazırlanan ve 07/09/2012 tarihinde onaylanan "Kütahya Şehir İçi Dereleri Taşkın Koruması Planlama ve Proje Yapım İşi" raporunda, dava konusu alanda taşkın riskinin bulunduğu ve kent merkezinde yer alan dere sayısının azaltılması yönünde planlama çalışmalarının yürütülmesi gerektiğinin açıkça belirtildiği; diğer taraftan, temyize konu Daire kararında, 2. dere güzergahı, … ve … Mahallelerine ilişkin kısmının tamamının iptaline karar verilmiş olup, kararın bu açıdan da hukuka uyarlık teşkil etmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesi uyarınca gereği görüşüldü:
Üye …'ın; dava dilekçesinde, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının … ve … Mahallelerine ilişkin kısmının iptali istenilmesine rağmen, Dairece, Bakanlar Kurulu Kararının ekinde sınır ve koordinatları belirtilen 9 adet dere güzergahına ait riskli alan sınırı kapsamında, davacının taşınmazının bulunduğu 2. dere güzergahının, … ve … Mahallesi sınırları içerisinde olduğundan, … ve … Mahallelerine hasren incelenmesinde hukuken isabet olmadığı ve eksik inceleme yapıldığı yönündeki oyuna karşılık; taşınmazın bulunduğu 2. dere güzergahının kapsadığı mahallelere hasren inceleme yapılarak karar verilmesinde, yargılama usulüne aykırılık görülmeyerek, uyuşmazlığın esasının incelenmesine geçildi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan temyize konu kararda, uyuşmazlığa konu dere güzergahının tümüne yönelik olarak iptal hükmü kurulmuşsa da; anılan iptal kararının, sadece davacıya ait taşınmaz yönünden hüküm ifade edeceği tabiidir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 02/12/2021 tarih ve E:2019/2561, K:2021/13232 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 18/05/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Dava, Kütahya ilinde bulunan ve karar ekindeki kroki ve listelerde sınır ve koordinatları gösterilen alanların 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesi uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin 17/05/2013 tarih ve 28650 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 17/04/2013 tarih ve 2013/4678 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 1. maddesinde; bu Kanun'un amacı, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemek olarak belirtilmiş; Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde; riskli alan, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Bakanlık veya İdare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü de alınarak belirlenen ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan alan olarak tanımlanmıştır.
15/12/2012 tarih ve 28498 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği" başlıklı Yönetmeliğin (25/07/2014 tarih ve 29071 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile bahse konu Yönetmeliğin adı, "6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği" olarak değiştirilmiştir.) işlem tarihinde yürürlükteki haliyle, “Riskli alanın tespiti” başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasında, "Riskli alan;
a) Alanın, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına dair teknik raporu,
b) Alanda daha önceden meydana gelmiş afetler varsa, bunlara dair bilgileri,
c) Alanın büyüklüğünü de içeren koordinatlı sınırlandırma haritasını, varsa uygulama imar planını,
ç) Alanda bulunan kamuya ait taşınmazların listesini,
d) Alanın uydu görüntüsünü veya ortofoto haritasını,
e) Zemin yapısı sebebiyle riskli alan olarak tespit edilmek istenilmesi halinde yerbilimsel etüd raporunu,
f) Alanın özelliğine göre Bakanlıkça istenecek sair bilgi ve belgeleri,
ihtiva edecek şekilde hazırlanmış olan dosyaya istinaden ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir ve teklif olarak Bakanlar Kuruluna sunulur..." hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; işlemin dayanağı olan "13. Bölge (Dereler)" başlıklı 2012 tarihli teknik raporda; il merkezinden geçen ve merkeze dağılmış olan taşkın tehlikesi yaratan derelerin mevcut olduğu, taşkınların zararlı etkilerinin önlenmesi amacıyla uygun taşıma koruma tesis tipleri, tesis güzergahları, havza büyüklüğüne uygun yöntemle hidrolejik hesaplar ve ekonomik analizlere yönelik çalışmaların Devlet Su İşleri 3. Bölge Müdürlüğü tarafından yaptırıldığı, dere yataklarının kapasitelerinin yetersizliğinden dolayı taşkınların yaşandığı, uzun yıllar yamaç arazilerinde tarım ve mecra alanlarındaki aşırı otlatma, orman alanlarının kontrolsüz tahribi, eğimli alanlarda koruyucu önlem alınmadan faaliyette bulunulmasının havzada erozyon ve yüzey akışlarında artışa ve taşkın piklerinin artmasına yol açtığı, bunun sonucunda mecralardaki mevcut stabile bozularak oyulmalar, yamaç göçmeleri ve yüzey erozyonundan kaynaklanan rüsubat yağışlar sonucu oluşan taşkınlarla mansaba taşınarak yerleşim alanı ve tarım arazilerinde zararlara neden olduğu ortaya konulmuştur.
Dosya kapsamında bulunan gerekçe raporunda; Kütahya ilinin, riskli alan ilan edilen kısımlarının 2. derece deprem kuşağında kaldığı, ayrıca sıvılaşma riski yüksek zemin yapısı, üzerindeki yapılaşmalar ve yerleşimin kuzey-güney yönünden geçen derelerin sel baskınına sebep olması nedeniyle, acilen önlem alınmadığı takdirde yerleşim birimlerinin afete maruz kalma riskinin bulunduğu, zemin durumuna ilişkin düzenlenen jeolojik etüd raporlarına göre de, söz konusu alanların, kırık fay hatlarının, dere yataklarının, heyelan tehlikesinin ve yer altı su seviyesinin yakın olduğu bölgelerde bulunduklarının belirtildiği; bu doğrultuda, Merkez ilçe sınırları içerisinde yer alan 492.9 hektarlık 21 adet alanın; yapılaşma, sıvılaşma riski taşıyan zemin yapısı, deprem, sel taşkını ve heyelan risklerinin bulunması nedeniyle riskli alan ilan edildiği görülmektedir.
Bu itibarla; dava dosyasında bulunan gerekçe ve jeolojik etüt raporları ile diğer bilgi ve belgelere göre, alanın 2. derece deprem kuşağında kaldığı, sıvılaşma riski yüksek zemin yapısı olduğu, üzerindeki yapılaşmalar ve yerleşim yerinin kuzey-güney yönünden geçen derelerin mevcut haliyle sel baskınına sebebiyet vermesinden dolayı acil önlemler alınmadığı takdirde yerleşim birimlerinin afete maruz kalma riskinin bulunduğu, söz konusu alanların kırık fay hatlarının, dere yataklarının, heyelan tehlikesinin ve yer altı su seviyesinin yakın olduğu bölgelerde bulunduklarının açıkça ortaya konulduğu; öte yandan dosyada bulunan bilirkişi raporunda da, anılan risklerin bulunmadığı yönünde bir tespit ve kanaate yer verilmediği dikkate alındığında, söz konusu risklerin 6306 sayılı Kanun ve bu kanun uyarınca çıkarılan Yönetmelik kapsamında acilen giderilmesine yönelik olarak alınan dava konusu riskli alan kararında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Daire kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.