11. Ceza Dairesi 2016/2431 E. , 2018/1075 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Beraat
1-)Sanık hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından açılan kamu davasında; sanık, işyerini açtıktan bir kaç ay sonra askere gittiğini, işçisini sorumlu olarak bıraktığını, 2007 yılında işyerini kapattıklarını ve sahte fatura düzenlemediğini savunmasına karşılık işyerinde yapılan yoklamalarda herhangi bir faaliyet tespit edilememesi, buna rağmen yüksek matrahlı KDVbeyanında bulunulması, faturaları kullanan mükelleflerin bildirdiği ba beyanlarında ise daha yüksek miktarlar bildirilmiş olması ve sanığın mükellefiyetine son verildiği 26.02.2007 tarihi sonrasında dahi fatura düzenlemeye devam edildiğinin tespit edilmesi karşısında; öncelikle sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi ve dosya arasında suça konu faturaların bulunmadığının anlaşılması karşısında, 2006 ve 2007 takvim yıllarına ait kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı sureti temin edilip, zorunlu unsurları taşıyıp taşımadığı tespit edilerek, dosya arasında bulundurulması, zorunlu unsurları taşıdıklarının tespiti halinde ise gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından da, sanığın hangi tarihler arasında askerlik yaptığının sorulması, sanığın askere gittiğinde sorumlu olarak bıraktığı kişinin kim olduğu sorularak tespiti halinde tanık olarak beyanına başvurulması, sanığın faturalarını kullanan ve sanık adına vekaletnamesi olan ...’in beyanına başvurularak sanığın mükellefiyetliği sona erdirilmesine rağmen sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldığının sorulması bahsedilen vekaletname örneğinin temin edilmesi ve ayrıca sahte olduğu iddia olunan suça konu faturaları kullanan ilgili şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığı sorulup, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, suça konu faturaları kullanan şirket yetkilileri dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak, kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıkları konusunda beyanlarının alınması, gerekirse faturalar üzerindeki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınması ve tüm bunların sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
2-)Kabule göre de; dava şartı olan mütalaa ile iddianamenin sahte fatura düzenleme suçuna ilişkin olması, sanığın bu suçtan savunmasını yapması ve gerekçeli kararda sahte fatura düzenleme eylemi anlatılmasına rağmen, hüküm fıkrasında suç vasfının sahte fatura kullanma şeklinde ifade edilmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 12.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.