Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2022/632
Karar No: 2022/1927
Karar Tarihi: 17.05.2022

Danıştay 9. Daire 2022/632 Esas 2022/1927 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/632 E.  ,  2022/1927 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2022/632
    Karar No : 2022/1927

    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) ...Vergi Dairesi Müdürlüğü-...

    2- (DAVACI) ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: ...Tekstil Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti'nin vergi borçları nedeniyle, şirketin bir dönem kanuni temsilcisi olan davacı adına, müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; davacının, asıl borçlu şirketin 30/12/2009 - 18/04/2012 tarihleri arasında kanuni temsilcisi olduğu, iflas halinde olan asıl borçlu ...Tekstil Nakliye San. Ve Tic. Ltd. Şti'nin masaya ait hiç bir malı bulunmadığından İcra İflas Kanunu'nun 217. maddesi uyarınca tasfiyesinin tatiline karar verildiği, ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde alacaklılar tarafından gideri peşin verilerek iflasa ilişkin işlemlerin yürütülmesinin devamının istenmediği takdirde iflasın kapatılacağının tebliğ ve ilan olunacağının ilan ve tescil edildiğinin görüldüğü, şirket borçlarının 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılmasına rağmen ödemede bulunulmadığı, yapılandırmanın iptal edilmesinden sonra şirket adına tekrar ödeme emri düzenlenmediği anlaşılmakta ise de, şirketin iflas halinde olması ve iflas masasına ait hiçbir mal varlığının bulunmadığından alacaklılar tarafından 30 gün içinde iflasa ilişkin işlemlerin yürütülmesinin istenmediği takdirde iflasın kapatılacağına karar verilmesi karşısında asıl şirket adına ödeme emri düzenlemesinde hukuki bir yarar olmadığı kanaatine varıldığı, Ticaret Sicil Gazetesi'nde şirketin iflas halinde olması ve iflas masasına ait hiç bir malının bulunmadığının ilan edildiği dikkate alındığında kamu alacağının asıl şirketten tahsil edilme olanağı bulunmadığı anlaşıldığından, vergi borçlarının tahsili için kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinin 2012/Ocak-Nisan dönemlerine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının kanuni temsilci olduğu dönemler dışında kalan kısmı yönünden sorumluluğu söz konusu olamayacağından, dava konusu ödeme emrinin 2012/Mayıs ve sonrası dönemlerine ilişkin kısmı ile 2013 ve 2014 yılları muhtelif dönemlerine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, ödeme emrinin 2012/Ocak-Nisan dönemlerine ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, diğer kısmı yönünden ise davanın kabulüne, bu kısmın iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
    DAVALININ İDDİALARI: Davacının asıl borçlu şirketin bir dönem kanuni temsilcisi olmasının yanı ödeme emrine konu vergi ve vergi ziyaı cezalarından müteselsilen sorumluluğunun da bulunduğu, şirket tahsil edilemeyeceği açık olan borçların tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir
    DAVACININ İDDİALARI:Şirketin tüm hak ve alacakları ile birlikte devredildiği, şirketle hukuki bağı kalmayan davacının borçlardan sorumlu tutulamayacağı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir. Davalının savunması yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    Dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin esasına geçildi:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY:
    ...Tekstil Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti'nin vergi borçları nedeniyle, şirketin bir dönem kanuni temsilcisi olan davacı adına, müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istenilmektedir.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları hâlinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği; yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı; 11. maddesinin 1. fıkrasında; yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanların, verginin tam olarak kesilip ödemesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten sorumlu oldukları, aynı maddeye 3239 sayılı Kanunun 2. maddesiyle eklenen 3. fıkrasında ise, mal alım ve satım ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların, bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde verginin ödenmesinden, alım satıma taraf olanlar, hizmetten yararlananlar ve aralarında doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya da sermaye, organizasyon veya yönetimine katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide bulunduğu tespit olunanların müteselsilen sorumluluğu bulunduğu hükme bağlanmıştır.
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 55. maddesinde amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun “bir ödeme emri” ile tebliğ olunacağı belirtilmiş, 58. maddesinde de, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı, kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığını ileri sürerek 15 gün içerisinde vergi mahkemesinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dosyanın incelenmesinden, davacının kanuni temsilcisi olduğu, iflas halinde olan asıl borçlu ...Tekstil Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti hakkında düzenlenen ve dava konusu ödeme emrine konu borçlara ilişkin tarhiyatların dayanağı olan ...tarih ve ..., ..., ...sayılı vergi inceleme raporlarında; davacının yöneticisi olduğu ...Mensucat San. ve Tic. A.Ş. organizatörlüğünde tek elden yürütülen ve devletten hak edilmediği halde katma değer vergisi iadesi alınması için yedi ayrı firmanın iştirak ettiği bir organizasyon oluşturulduğu, asıl borçlu şirketin oluşturulan organizasyona iştirak ettiği ve organizasyon dahilindeki tüm firmaların asıl sahibinin davacı olduğu, organizasyon kapsamında tüm iş ve işlemlerin davacı tarafından yürütüldüğünden raporlarda yer alan vergi ve vergi ziyaı cezalarından davacının sorumlu olması gerektiğinin belirtildiği, savunma ve temyiz dilekçelerinde de davalı idarece davacının asıl borçlu şirketin bir dönem kanuni temsilcisi olmasının yanı sıra yukarıda yer verilen raporlar uyarınca vergi ve vergi ziyaı cezalarından müteselsilen sorumlu tutulması gerektiğinin beyan edildiği, anılan raporlara dayanılarak yapılan tarhiyatlara karşı açılan davaların reddedilmesi üzerine ...nolu ihbarnamelerin düzenlenerek tebliğ edildiği, diğer yandan davaların reddine dair karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuşsa da 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılan yapılandırma başvurusu nedeniyle davadan ve kanuni yoldan vazgeçildiğinden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, yapılandırma dosyasına şirket tarafından hiçbir ödemede bulunulmadığı, asıl şirketin iflas halinde olduğu, kamu alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığından bahisle müteselsil sorumlu sıfatıyla davacı adına dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
    Olayda, Vergi Mahkemesince, davacının kanuni temsilci olduğu dönemler esas alınmak suretiyle verilen kısmen kabul, kısmen ret kararına karşı yapılan istinaf başvurularının Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddine karar verilmişse de, yukarıda bahsi geçen raporlarda davacının vergi ve cezalardan müteselsilen sorumlu olduğunun belirtildiği, dava konusu ödeme emrinin müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlendiği ve kanuni dayanağının belirtilmediği, bununla birlikte davacının asıl borçlu şirketin bir dönem kanuni temsilcisi olduğu görüldüğünden, dava konusu ödeme emrinin davacının kanuni temsilciliğine ait sorumluluğu mu yoksa müteselsil sorumluluğu kapsamında mı düzenlendiği, ödeme emrinin kanuni unsurları taşıyıp taşımadığı, müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emirleri ile kanuni temsilcilik dönemine ilişkin takip yapılıp yapılamayacağı hususlarında değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.
    Öte yandan, asıl borçlu şirketin iflasına ilişkin .... Asliye Hukuk Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı Yargıtay .... Hukuk Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile bozulduğu ve şirket tarafından borçların 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırıldığı görüldüğünden, Yargıtay tarafından bozma üzerine verilecek karar ile yapılandırma nedeniyle oluşan yeni hukukî durumun göz önünde bulundurularak yeniden karar verilmesi gerekmektedir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz isteminin kabulüne,
    2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine , 17/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi