
Esas No: 2018/2977
Karar No: 2022/3149
Karar Tarihi: 17.05.2022
Danıştay 4. Daire 2018/2977 Esas 2022/3149 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/2977 E. , 2022/3149 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2977
Karar No : 2022/3149
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Hırdavat ve Makine Sanayi Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığından bahisle vergi incelme raporuna istinaden resen tarh edilen 2010/7 ila 12 dönemleri bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının ilgili dönemlerde fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporundaki tespitlere göre, düzenlenen faturaların sahte olduğu ortaya konulamadığından söz konusu faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan cezalı tarhiyatlarda ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kullanılan faturaların sahte olduğunun somut tespitlerle ortaya konulduğu, tarhiyata konu emtia alışlarının fatura alınmadan gerçekleştirildiği, söz konusu faturasız alımların hukuken geçerli olmayan muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgelerle tevsik edildiği, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının onanması, Bölge İdare Mahkemesi kararının kabule ilişkin diğer kısım yönünden ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idare tarafından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, Mahkeme kararının, dava konusu cezalı tarhiyatların, Öznur Çiçek'ten alınan faturalardan kaynaklanan kısmının kaldırılmasına ilişkin temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen mükellefin düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya ilgili dönemde muhteviyatı hırdavat olan fatura düzenleyen .. Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda özetle; mükellefin 11.02.2010 tarihinde "… Mah. … Çıkmazı … Han No:… K:… …/…" adresinde iş elbiseleri dikimi ve toptan ticareti işiyle iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, işi bırakma bildirimine istinaden 16/05/2011 tarihinde mükellefiyetinin terk ettirildiği, 15/02/2010 tarihinde yapılan yoklamada, ödevlinin adreste iş güvenliği, iş elbiseleri dikimi ve toptan ticareti ile iştigal etmeye başladığı, işyerinin yaklaşık 40 m2 olduğu, iş yerinde ikinci el 2 adet dikiş makinesi, 1 adet kesim presi, tezgah ve raf bulunduğu, çalışan ücretli personel olmadığı, işi bırakma bildirimi üzerine 18/05/2011 tarihinde yapılan yoklamada ...'in adreste faaliyette olmadığı, mükellefiyetin terk edilmiş olması nedeniyle defter belge isteme yazısının 26/08/2013 tarihinde mükellefin MERNİS'te kayıtlı ikamet adresinde bizzat kendisine tebliğ edildiği, mükellefin tedavi sürecinde olduğunu bildirmesi üzerine rapor tarihi olan 30/05/2014'e kadar beklenildiğini ancak bu süre zarfında defter belge ibrazında bulunulmadığı, tarh doyasında defter tasdik bilgisine ulaşılamadığı, mükellefin beyan ettiği vergilerin bir kısmının ödendiği, Ba-Bs analizine göre mükellefin 2010 yılı KDV beyannamelerinde toplam 209.750,76 TL tutarında bu döneme ait indirilecek KDV beyan ettiği, ancak mükellefe sadece … Vergi Dairesi mükellefi … Org. İnş. Tur. Ltd. Şti. tarafından toplam KDV hariç 28.736,00 TL tutarında fatura düzenlendiği, 2011 form Ba ile fatura aldığını beyan ettiği mükelleflerin tamamı hakkında vergi tekniği raporu veya vergi incelemesi bulunduğu, karşıt incelemelerde, mükellef tarafından düzenlenen fatura muhteviyatı malların, kesme taşı, motor yağı, akü vb. çok çeşitli türlerden olduğu, işe başlarken faaliyet konusu olarak beyan ettiği iş güvenliği ve iş elbiseleri ile alakalı bir ürüne faturalarda rastlanılamadığı, faturaların ise …. isimli şahıstan alındığının beyan edildiği, mükellefin banka hesabına müşterilerden havale gelen tutarların tamamının 10 dakikayı geçmeyen süre zarfları içerisinde … tarafından hesaptan çekildiği ve bu hesaptan hiç bir ticari ödeme yapılmadığı, …'in mükellef ile aynı adreste benzer tarihlerde mükellefiyet tesis ettirdiği ve kapanış bildiriminde bulunduğu, hakkında sahte fatura düzenleme fiilinden vergi tekniği raporu tanzim edildiği, mükellefin adresinde yapılan 14/03/2014 tarihli yoklamada, …'in iş önlükleri imalatı faaliyeti ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiğinin …'in beyanı üzerine tespit edildiği, 11/02/2010 tarihinden itibaren mükellef … başlıklı düzenlenen belgelerin tamamının gerçek anlamda mal veya hizmet teslimine dayanmayan, komisyon karşılığı düzenlenmiş sahte belgeler olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, mükellef tarafından mal veya hizmet alımı yapılan firmalar hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporları veya incelemenin bulunduğu, yapılan yoklamalarda tespit edilen emtia ile beyan edilen 1.987.094,33TL katma değer vergisi matrahına ulaşılmasının ticari ve teknik icaplara uygun olmadığı, işçi çalıştırmadığı, banka hesap hareketleriyle davacıya düzenlediği fatura muhteviyatı dikkate alındığında davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği anlaşıldığından, temyize konu kararın buna ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının oy birliğiyle ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının …'ten alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlara ilişkin kısmının ise …'ın karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 17/05/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.