Danıştay 3. Daire 1989/3886 Esas 1989/2904 Karar Sayılı İlamı

Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 2904
Esas Yılı : 1989
Esas No : 3886
Karar Tarihi : 21/12/989

BİR VERGİ ALACAĞININ DİĞER VERGİ BORÇLARINA MAHSUBUNUN TALEP EDİLMESİ HALİNDE HERHANGİ BİR PARASAL SINIRLA BAĞLI OLMAKSIZIN VE İNCELEME RAPORU İLE TEMİNAT ARANMAKSIZIN MAHSUP TALEBİNİN YERİNE GETİRİLMESİ GEREKTİĞİ HK.

Uyuşmazlık konusu olayda, Malmüdürlüğü mükellefi olan Şirketin, ihracat işlemleri nedeniyle Vergi Dairesi Müdürlüğünden olan katma değer vergisi alacağının Malmüdürlüğüne olan vergi borçlarına mahsubunun yapılmasını istediği halde borçlusu olduğu adıgeçen Malmüdürlüğünce "borcun mahsuben ödendiğine dair Vergi Dairesince, Saymanlıklarına, saymanlıklar arası işlem fişinin gönderilmediğinden" bahisle Davacı Şirket adına Mayıs, Ağustos 1988 dönemine ait gelir (stopaj) vergisi borcu nedeniyle ödeme emri düzenlendiği, temyize konu kararda ise, ödeme emrine karşı açılan davanın yükümlü şirketin ihracatı kesinleşen satışlarından dolayı alacaklı olduğu katma değer vergisi miktarının … liranın üzerinde olduğu, bu miktarın üzerindeki iadelerin 28 sayılı KDVTebliği hükümlerine göre ancak inceleme sonunda mümkün olabileceği, bu aşamada aktarma-mahsup işleminden söz edilemiyeceği, gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmış bulunmaktadır.
4.6.1988 gün ve 19832 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 77.maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin verdiği yetkiye dayanılarak Maliye ve Gümrük Bakanlığınca düzenlenip yayınlanan 28 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin "ihracat teslimleri ile ihraç kaydıyla yapılan teslimlerden doğan iadeler" başlıklı bölümünün 2.bendinde, iade işlemlerinin nasıl yapılacağı belirtilmiş, "mahsup" başlıklı 3.bendinde ise, ihraçatçıların ve ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehlerine doğacak katma değer vergisi iadelerinin, kendilerinin veya kendilerine mal veya hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunu talep etmeleri halinde, mahsup talebi inceleme raporu ve teminat aranmaksızın, bu Tebliğin A/2-a bölümünde yer alan belgelerin ibrazı şartıyla yerine getirileceği, ancak mahsup isteminin mahsubu talep edilen verginin vade tarihinden önce yapılmasının zorunlu olduğu, mahsubun, dilekçenin Vergi Dairesine verildiği tarih itibariyle yapılacağı, mükelleflerin katma değer vergisi iade alacaklarının, kendilerine mal veya hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunu talep edebilecekleri miktar bu kişilerden satın aldıkları mal veya hizmet için ödenmesi gereken katma değer vergisinden fazla olamıyacağı açıklanmış bulunmaktadır.
Bu açıklamalar karşısında … liralık sınır, nakten iadelerle ilgili olup, katma değer vergisi alacağının diğer vergi borçlarına mahsubu yolundaki istemleri halinde herhangi bir parasal sınır bulunmadığı gibi herhangi bir teminata veya inceleme raporuna da gerek bulunmamaktadır.
Olayda da, Vergi Dairesi Müdürlüğünden katma değer vergisi alacağı bulunan Davacının Vergi Dairesinden herhangi bir nakten iade talebi bulunmadığından, alacağının diğer vergi borçlarına mahsubu yolundaki talebi üzerine, borçlusu olduğu Davalı Malmüdürlüğünce kendilerine saymanlıklar arası işlem fişi gelmediğinden bahisle ödeme emri düzenlenmesinde isabet görülmediği gibi, Vergi Mahkemesinin, ihracatı kesinleşen satışlarından dolayı alacaklı olduğu katma değer vergisi miktarının … liranın üzerinde olduğu, bu iadelerin ise ancak inceleme sonucu mümkün olduğu yolundaki kararında da isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.fıkrası hükmü uyarınca ödeme emrinin iptaline karar verildi.