Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/3289
Karar No: 2022/1781
Karar Tarihi: 16.05.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3289 Esas 2022/1781 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/3289 E.  ,  2022/1781 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2020/3289
    Karar No : 2022/1781

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … adına vasi …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 29/06/2020 tarih ve E:2017/4690, K:2020/2755 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 29/06/2020 tarih ve E:2017/4690, K:2020/2755 sayılı kararıyla;
    Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde, davacının 6749 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası ise ciddi görülmeyerek işin esasına geçilmiş; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 10 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
    ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın incelenmesinden; davacının … ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına hâkim-savcı çalışma evlerinde kaldığına, staj döneminde örgüt evlerinde kaldığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
    Diğer hususlar yönünden, hizmet belgesinin incelenmesinden HSK 2014 yılı üye seçimi döneminde Tunceli ilinde Hâkim olarak görev yaptığı anlaşılan davacının, örgütün Tunceli seçim sorumlu olarak belirlenmesinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 667 sayılı KHK'nın (6479 sayılı Kanun) 3. maddesinin 1. fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğu, itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine götürülmesi gerektiği; dava ve cevap dilekçelerinde ileri sürdükleri görüşler, deliller ve taleplerin tartışılmadığı, doyurucu, ikna edici, yeterli ve makul bir gerekçe sunulmadığı; olayda anayasal, kanuni ve içtihadi güvencelere aykırı olacak şekilde savunma imkanı verilmeksizin bir daha kamuda çalışamayacak şekilde mesleğinden çıkarılmasının davalı idarenin ön yargı ile hareket ettiğini gösterdiği; meslekten çıkarılmasından çok sonra ortaya çıkan ihraç gerekçelerinin yargılama devam ederken dosyaya sunulduğu, bu tespitlere karşı beyanlarının alınmasının savunma hakkının tanınmış olduğu anlamına gelmediği; makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği; kişiselleştirme yapılmadan şahsi kusur ortaya konulmadan, nasıl ve ne şekilde sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıldığı gösterilmeden karar verilmesinin hukuka ve gerekçeli karar hakkına aykırı olduğu; idari işlemden sonra ihracı haklı kılmaya yönelik dosyaya giren iddialar ve sunulan bilgi, belge ve beyanların peşinen doğruluğu ispatlanmış deliller olarak Dairece kabul gördüğünden, bağımsız ve tarafsız bir yargılamanın gerçekleştirilmediği; ByLock kullanım durumunda dahi verilerin usule uygun olarak elde edilmediği durumlarda hükme esas alınmadığı dikkate alındığında, ByLock kullanıcısı olmadığı hâlde tarafına ilişkin verilerin hukuka aykırı olarak yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkarılmış olduğundan bu verilere itibar edilemeyeceği, MİT tarafından hazırlanan bu raporun, istihbari nitelik taşıması nedeniyle de yasak delil kapsamında olduğu; ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz belgeye dayanılarak eksik araştırmayla hüküm kurulduğu; hakkında verilen ve gerçeği yansıtmayan, hem çok uzun yıllar öncesine ait olup hem de meslekten ihracı sonrasında ortaya çıkan asılsız ifadeleri kabul etmemekle birlikte, tanık beyanlarının kanun dışı vaatle alınması yasak olmasına karşın, ilgili şahısların, soyut ve atf-ı cürüm niteliğindeki bu beyanlarını etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak, mesleki ihraç ve olası ceza tehdidinden kurtulmak amacıyla verdiğinden delil olarak değerlendirilemeyeceği, hiçbir somut veri ile desteklenmeyen, doğruluğu tespit edilmemiş, gerçeklikten ve akla yatkınlıktan uzak beyanlara itibar edilemeyeceği; Daire kararında örgüt eksenindeki bir sosyal medya paylaşımında Tunceli seçim sorumlusu olarak belirlendiği gerekçesi de yer almaktaysa da diğer deliller gibi, bu paylaşımın da doğruluğunun kanıtlanmadığı, paylaşımı kimin yaptığı dahi bilinmiyorken, edilgen bir konumda olan şahsının, asılsız bir paylaşım sebebiyle mesleğe döndürülmemesinin hukuk devleti ilkesi ile örtüşmediği; Dairenin, meslekten çıkarmasına karar verilmesi suretiyle özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir olduğu yönündeki görüşünün isabetsiz olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra; davacının, temyiz dilekçesinde talep ettiği adli yardım talebi hakkında, yargılama harç ve giderlerinin bilahare davacı tarafından tamamlanmış olduğu görüldüğünden bu hususta karar verilmesine gerek, Anayasa'ya aykırılık iddiası ise ciddi görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Öte yandan, Daire kararının "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" kısmının "Davacıya İlişkin Süreç" bölümünde, davacının ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 10 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleşmediği belirtilmişse de; temyiz aşamasında UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının mahkumiyetine ilişkin anılan kararın 14/11/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 29/06/2020 tarih ve E:2017/4690, K:2020/2755 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 16/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi