
Esas No: 2018/6346
Karar No: 2019/2030
Karar Tarihi: 25.02.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6346 Esas 2019/2030 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkilinin 15/05/2013 tarihinde ...plakalı motorsikleti ile anayolda seyir halindeyken tali yoldan kontrolsüz şekilde çıkan ... plakalı araç kullanıcısı davalı ..."in müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, sakat kaldığını, psikolojisinin bozulduğunu, belirterek; fazlaya ilişkin ek dava hakkı saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, ayrıca 150.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; maddi tazminat yönünden vazgeçme nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 15/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalılar vekilinin hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın tüm davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile manevi tazminata dair hükmün davacılar yararına BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 768,65 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 25/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.