
Esas No: 2019/8093
Karar No: 2020/1937
Karar Tarihi: 28.01.2020
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2019/8093 Esas 2020/1937 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanıklar ..., ... ve ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1.cümle, 29/1 ve 62. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 3 ay 22 gün hapis cezaları ile cezalandırılmalarına, hakaret suçundan sanıklar ..., ve ..."ın"ın, 5237 sayılı Kanun"un 125/1, 29/1, 62 ve 52/1-2. maddeleri uyarınca 1.100,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına, basit yaralama suçundan sanıklar ... ve ..."ın, 5237 sayılı Kanun"un 86/2, 29/1, 62 52/1-2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2018 tarihli ve 2016/828 esas, 2018/1373 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04/10/2019 gün ve 95007 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2018 tarihli kararının bozulması halinde anılan kararı müteakip, sanıklar müdafi tarafından sanıklar aleyhine ayrı ayrı değil tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki talebin reddine ilişkin anılan Mahkemenin 04/03/2019 tarihli ve 2016/828 esas, 2018/1373 sayılı ek kararı ile ek karara karşı yapılan itirazın reddine dair Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/03/2019 tarihli ve 2019/310 değişik iş sayılı kararının hukukî değerden yoksun olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
1136 Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesindeki, “Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklindeki düzenleme ve benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 25/12/2014 tarihli ve 2014/3617 esas, 2014/26669 sayılı ilamında yer alan, “...Katılanlar kendilerini aynı vekil ile temsil ettirmelerine rağmen katılanlar yararına tek vekalet ücreti yerine ayrı ayrı üç kez vekalet ücretine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden..” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, somut olayda yargılama aşamasında katılanın tek kişi olup tek bir vekille temsil edildiğinin anlaşılması karşısında, birden fazla sanık aleyhine katılan lehine tek bir avukatlık ücretine hükmedilmesi ve sanıkların vekalet ücretinden müteselsilen sorumlu olmaları gerektiği gözetilmeden, her bir sanık aleyhine ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Sanıklar ..., ve ..."ın tehdit, hakaret ve kasten yaralama suçlarından yargılandıkları Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesince, 11/12/2018 tarihinde, üzerilerine atılı suçlardan mahkumiyetlerine, 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıklardan ayrı ayrı alınarak katılana verilmesine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmesi üzerine,
"Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/828 esas sayılı dosyasında bir katılan bulunduğu ve katılanın kendisini bir avukat ile temsil ettirdiği, bu durumda kararın hüküm kısmında tüm sanıklar için müteselsil olarak tek yargılama vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her sanık için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle o yer Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu, Adalet Bakanlığınca 11/12/2018 tarihli karara yönelik olarak kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Vekil ile temsil edilen katılan lehine sanık sayısınca vekalet ücretine hükmedilmesinde isabet bulunup bulunmadığına ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 168. maddesinin 1. fıkrasında “Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler.” 2. fıkrasında “Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir.” hükümleri yer almaktadır.
Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan ve karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 14. maddesinin 1. fıkrasında ise “Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Öte yandan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun “Sanığın Yükümlülüğü” başlıklı 325. maddesinin 1. fıkrasında “Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.” hükmü, 2. fıkrasında ise “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi hallerinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 16/10/1978 tarih ve E:1978/2-324, K:1978/350 sayılı kararında; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Hükümlerinden hareketle “vekalet ücretinin tayininde esas ve ilke olarak davacı veya sanıkların adedini yada bir sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip olunan davaların adedini ele almakta ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngörmüş bulunmaktadır. Buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün değildir.” şeklinde değerlendirmede bulunmuştur.İnceleme konusu somut olayda; sanıklar ...,ve ..."ın tehdit, hakaret ve kasten yaralama suçlarından yargılandıkları Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesince, 11/12/2018 tarihinde, üzerilerine atılı suçlardan mahkumiyetlerine, 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıklardan ayrı ayrı alınarak katılana verilmesine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verildiği,
Gerekçeli kararın sanıklar ..., ve ..."a tefhim edildiği, sanık ..."a ise 22/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği,
Sanıklar müdafinin hükümden sonra, Adana 4. Noterliği"nin 04/03/2019 tarih ve 3934-3935 yevmiye sayılı vekaletnameleri ile sanıklardan vekaletname aldığı ve bu vekaletnamelere dayanarak 04/03/2019 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı sanıklar aleyhine birden fazla vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden itiraz ettiği,
Yapılan itirazın Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesince 04/03/2019 tarih ve 2016/828 esas, 2018/1373 sayılı ek kararla itiraz süresinin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verildiği,
Sanıklar müdafinin bu karara karşı süresi içerisinde itiraz ettiği,
Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan itirazın değerlendirilmesi neticesinde, 23/03/2019 tarih ve 2019/310 D.İş sayılı karar ile, itirazın reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
İlgili mevzuat ve içtihat gözönüne alındığında, Yerel Mahkemece hüküm fıkrasında, katılan ... lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, sanık sayısınca vekalet ücretine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2018 tarih ve 2016/828 esas, 2018/1373 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4. maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 28/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.