
Esas No: 2021/2172
Karar No: 2022/1722
Karar Tarihi: 12.05.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2172 Esas 2022/1722 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/2172 E. , 2022/1722 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2172
Karar No : 2022/1722
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) :1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
3- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 26/11/2020 tarih ve E:2016/56679, K:2020/5437 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: .. Emniyet Müdürlüğü emrinde Çocuk Şube Müdürlüğü emrinde 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, … İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olarak görev yaptığı dönemde "Suç kanıtlarını yok etmek ya da saklamak" suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/10. maddesi uyarınca "meslekten çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve K:… sayılı kararının ve bu işlemin dayanağı olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/10. maddesinin iptali ile meslekten çıkarma işlemi nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 26/11/2020 tarih ve E:2016/56679, K:2020/5437 kararıyla;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 153. maddesine, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 83. maddesine, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 1. ve 8/10. maddeleri ile 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 37. ve geçici 1.maddelerine yer verilerek,
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/10. maddesinin iptali istemi yönünden;
Anayasa Mahkemesinin 29/01/2016 tarih ve 29608 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 13/01/2016 tarih ve E:2015/85, K:2016/3 sayılı kararı ile; 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 83. maddesinin birinci cümlesinin, "...disiplin cezalarını gerektiren fiil ve hareketlerin, düzenlenecek tüzükte belirlenmesini öngören itiraz konusu kural, yaptırım konusu eylemleri yasal düzeyde belirlememekte ve bireylerin hangi somut fiil ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkan tanımadığı, bu yönüyle kural, Anayasa'nın 38. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen 'suçta kanunilik' ilkesine ve Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında hükme bağlanan 'kanuni düzenleme' ilkesine aykırılık oluşturmaktadır." gerekçesiyle iptaline karar verilmiş ve aynı kararda; iptal kararının, kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak 1 yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş olup, halihazırda söz konusu iptal kararının yürürlüğe girdiği,
3201 sayılı Kanun'un 83. maddesinin birinci cümlesinin iptaline ilişkin yukarıda yer verilen Anayasa Mahkemesi kararından sonra, Anayasa'nın 121. maddesi ile 25/10/1983 tarih ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca 02/01/2017 tarihinde kararlaştırılan ve 23/01/2017 tarih ve 29957 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesi ile söz konusu 83. maddenin yürürlükten kaldırıldığı yine bu Kanun Hükmünde Kararname ile Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin de aralarında bulunduğu genel kolluk görevlilerinin tabi olacağı disiplin hükümlerinin düzenlendiği,
682 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun ile 23/03/1979 tarih ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezalarının, bu Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca verilmiş addolunacağı ve bu Kanun Hükmünde Kararname'nin yürürlüğe girdiği tarihten önce disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından verilmiş ve infaz edilmiş disiplin cezalarına bağlı olarak yapılmış idari işlemlerin aynen muhafaza olunacağı hükmüne yer verildiği,
Bilahare 08/03/2018 tarih ve 30354 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun ile de; Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline ilişkin disiplinsizlik ve cezaları, disiplin amirleri ve kurulları, disiplin soruşturma usulü ile diğer ilgili hususların düzenlendiği, Kanun'un geçici 1. maddesinde; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun ile 23/03/1979 tarih ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezalarının bu Kanun hükümleri uyarınca verilmiş addolunacağı; bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından verilmiş ve infaz edilmiş disiplin cezalarına bağlı olarak yapılmış idari işlemlerin aynen muhafaza olunacağı kurala bağlandığı,
Davacının dava konusu meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasının dayanağı olan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8/10. maddesinde, "Suç kanıtlarını yok etmek veya bilerek ve isteyerek yok olmasına neden olmak ya da saklamak, saklanmasına yardımcı olmak yahut değiştirmek," hükmünün yer aldığı, daha sonra çıkarılan 682 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ve 7068 sayılı Kanunun 8/6-g maddesinde de "Bilerek ve isteyerek suç kanıtlarını yok etmek veya bunların yok olmasına neden olmak, kanıtları silmek, gizlemek, değiştirmek, bozmak veya bu fiillere yardımcı olmak." düzenlemesine yer verilmek suretiyle söz konusu fiilin yine meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiiler arasında sayıldığının görüldüğü,
Yukarıda aktarılan hukuki süreç dikkate alındığında, davacı hakkında uygulanan meslekten çıkarma cezasının dayanağı olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün yasal dayanağı ile ilgili herhangi bir duraksama bulunmadığı, bu Tüzük hükümleri uyarınca tesis edilen disiplin cezalarının, gerek 682 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, gerekse bu Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair 7068 sayılı Kanun uyarınca tesis edilmiş kabul edileceğinin kurala bağlandığı,
Bu durumda, dava konusu Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün yasal dayanağı mevcut olduğundan, anılan Tüzük'te ve dolayısıyla dava konusu edilen Tüzük hükmünde bu yönden hukuka aykırılık bulunmadığı,
Öte yandan, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün dava konusu 8/10 maddesinde, suç kanıtlarını yok etmek veya bilerek ve isteyerek yok olmasına neden olmak ya da saklamak, saklanmasına yardımcı olmak yahut değiştirmek fiillerini işleyen emniyet görevlilerine verilecek disiplin cezaları düzenlenmiş olup, anılan düzenlemenin, polislik mesleğinin önem ve özelliği dikkate alınarak, toplum nazarındaki saygınlığının korunması ve teşkilat personeline duyulan güvenin sarsılmamasını sağlamak amacını haiz olduğu ve personel ve disiplin hukuku ilkelerine aykırı bir yönünün bulunmadığı; anılan eylemlerin meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmayı gereken fiiller arasında sayılmasının polislik mesleğinin niteliği dikkate alındığında kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu anlaşıldığından, anılan Tüzük'ün dava konusu maddesinde bu yönden de hukuka aykırılık bulunmadığı,
Davacının, "Suç kanıtlarını yok etmek ya da saklamak" suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/10 maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve K:… sayılı kararının iptali istemi yönünden;
Dava konusu meslekten çıkarma cezasına esas soruşturma raporu ile dosyadaki diğer bilgi ve belgeler incelendiğinde; Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ihaleye fesat karıştırmak suçu ile ilgili olarak yürütülen adli soruşturmada kapsamında, alınan kararlar uyarınca fiziki takip ve teknik yerleşme yapılarak ses ve görüntü kaydı alındığı ve fezlekeli bilgi notu evrakının davacının görevli olduğu Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından hazırlandığı, davacının imzasıyla Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen "fezlekeli bilgi notu tahkikat evrakında"; ihaleye fesat karıştırma kapsamında şüphelilere ait suç unsuru teşkil eden görüşmelere ilişkin tapelerin iletişim tespit tutanağı haline getirilmediği, elde edilen iletişim tespit tutanakları ve teknik izleme ve teknik yerleşme kayıtlarının tahkikat evrakına eklenmediği, ihaleye fesat karıştıran bazı kişilerin fezlekelerde fezleke şüphelisi olarak belirtilmediği, bu kişilere ait şirketlerin kazandığı ihalelerin tahkikat konusu edilmeyerek kayrıldığı ve bu kapsamda anılan şubede müdür olarak görev yapan davacının yapılan tüm iş ve işlemlerden sorumluğunun bulunduğu sonucuna varıldığı,
Bu durumda, davacının "Suç kanıtlarını yok etmek ya da saklamak" fiilini işlediği anlaşıldığından, anılan fiili nedeniyle meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Davacının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden;
Dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:… esasına kayıtlı olarak görülen ceza davasının sonucu beklenmeden karar verilmemesi gerektiği; aynı mahkemece dosya kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan Bilirkişi Raporuna göre bahsedilen konuda herhangi bir kamu zararının oluşmadığı, teknik takip ve izleme görevinin bulunmadığı, KOM Şube Müdürü olarak tek görevinin Cumhuriyet Başsavcılığı ile yapılan yazışmalarda parafının bulunması olduğu, bunun dışındaki başta teknik takip izleme ve diğer tüm iş ve işlemlerin idari bürodaki emniyet personeli tarafından yerine getirildiği belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş, Cumhurbaşkanlığı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 26/11/2020 tarih ve E:2016/56679, K:2020/5437 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 12/05/2022 tarihinde, Daire kararının Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'ne ilişkin kısmı yönünden oyçokluğu, diğer kısımları yönünden oybirliği ile karar verildi.
KARŞI OY
X- 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 83. maddesinde, "Gerek inzibat komisyonları tarafından ve gerek salahiyet dairesinde re'sen verilecek inzibat cezalarını icap ettiren fiil ve hareketlerin ne olduğu ve cezaların derece ve miktarı, polis mesleğinin haiz olduğu hususiyet ve ehemmiyet gözetilerek tanzim edilecek nizamnamede tayin olunur. Memuriyetten ihraç cezası müstesnadır." kuralı yer almış; anılan maddenin iptali istemiyle açılan davada, anılan Kanun'un 83. maddesinin birinci cümlesinin, Anayasa'nın 38. maddesinde yer alan "suçta kanunilik" ilkesine ve 128. maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen "kanuni düzenleme ilkesine" aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinin 13/01/2016 tarih ve E:2015/85, K:2016/3 sayılı kararıyla iptaline karar verilmiştir.
Daha sonra Anayasa'nın 121. maddesi ile 25/10/1983 tarih ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca 02/01/2017 tarihinde kararlaştırılan ve 23/01/2017 tarih ve 29957 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesi ile söz konusu 83. madde yürürlükten kaldırılmış, yine bu Kanun Hükmünde Kararname ile Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin de aralarında bulunduğu genel kolluk görevlilerinin tabi olacağı disiplin hükümleri düzenlenmiştir.
682 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun ile 23/03/1979 tarih ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezalarının, bu Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca verilmiş addolunacağı ve bu Kanun Hükmünde Kararname'nin yürürlüğe girdiği tarihten önce disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından verilmiş ve infaz edilmiş disiplin cezalarına bağlı olarak yapılmış idari işlemlerin aynen muhafaza olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bilahare 08/03/2018 tarih ve 30354 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun ile de; Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline ilişkin disiplinsizlik ve cezaları, disiplin amirleri ve kurulları, disiplin soruşturma usulü ile diğer ilgili hususlar düzenlenmiş, Kanun'un geçici 1. maddesinde; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun ile 23/03/1979 tarih ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezalarının bu Kanun hükümleri uyarınca verilmiş addolunacağı; bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından verilmiş ve infaz edilmiş disiplin cezalarına bağlı olarak yapılmış idari işlemlerin aynen muhafaza olunacağı kuralına yer verilmiştir.
Bu durumda, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı üzerine yasal dayanağı kalmadığı için hukuka aykırı bulunan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün iptali gerekmekte ise de, yukarıda bahsi geçen 682 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve sonrasında 08/03/2018 tarih ve 30354 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7068 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle Tüzüğün uygulanma imkanı kalmadığından, düzenleyici işlemin iptali istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken Dairece bu yönden davanın reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Daire kararının düzenleyici işlemle ilgili bu kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara bu yönden katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.