15. Ceza Dairesi 2020/2151 E. , 2020/11070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, 1136 sayılı Yasa’ya muhalefet
HÜKÜM : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle; TCK’nın 155/1,43/1,52/2,53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
1136 sayılı yasaya muhalefet suçu nedeniyle; 1136 sayılı Yasa’nın 63/3,TCK’nın 52/2, 53/1-3 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve 1136 sayılı Yasa’ya muhalefet suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçundan dolayı kamu davası açıldığı, gerekçeli kararda da sanığın eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna temas ettiği belirtilmekle, hüküm fıkrasında uygulama maddesinin TCK’nın 155/2 maddesi yerine aynı Kanun’un 155/1 maddesi olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilerek ve katılan vekilinin 04/05/2016 tarihli dilekçesi, talep sonucu, talep konusu ve içerik itibariyle açıkça “hükmedilen cezaların onanması” talebini içerdiğinden temyize cevap dilekçesi olarak kabul edilerek sanık müdafiinin temyiz talebi ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Sanığın İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat olarak görev yapmakta iken İstanbul Barosu Disiplin Kurulu Başkanlığı"nın 27/09/2005 tarihli kararı ile 3 yıl meslekten yasaklanmasına karar verildiği, bu karara göre sanığın, yasaklı olmasına karşın katılan ve katılanın yetkilisi olduğu şirket adına Beyoğlu 38. Noterliği"nin 10/03/2006 tarih ve 4354 yevmiye nolu vekaletnamesi ile genel vekalet yetkisi aldığı, bu vekaletname kapsamında katılandan ve yetkilisi olduğu şirketten değişik tarihlerde teminat ücreti, masraf ya da başka adlar altında 504.681 TL aldığı, almış olduğu bu paraları takip edilen dosyalar ile ilgili mahkeme veznesine yatırmadığı, daha sonra sanığın Beyoğlu 38. Noterliği"nin 12/03/2008 tarih ve 13336 yevmiye nolu azilnamesi ile vekaletten azledildiği, sanığın bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve yasaklı olduğu dönemde avukatlık mesleğine ait yetkileri kullanma suçlarını işlediği iddia olunan olayda;
1- 1136 sayılı Yasa’ya muhalefet suçu yönünden yapılan incelemede:
Sanığa yüklenen ve 1136 sayılı yasanın 63/3 maddesinde düzenlenen suçun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i nazara alınarak, 28/01/2008 olan suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu yönünden yapılan incelemede:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, meslekten yasaklı olmasına karşın katılan ve katılanın yetkilisi olduğu şirket adına vekaletname alarak gerçekte yapmadığı işlemleri yapmış gibi göstermek ve takip edilen dava dosyaları ile ilgili olarak iddianamede detaylı olarak belirtilen tahsilat makbuzları, vezne tahsilat makbuzları, sayman mutemedi alındı belgeleri düzenlemek suretiyle müteaddit defalar teminat, masraf ya da başka adlarla haksız yere paralar alarak üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin kabul olunduğu olayda; sözkonusu suçun, 5237 sayılı TCK"nun 158/1-d maddesi uyarınca “kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu, ancak (Kapatılan) Beyoğlu 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 04/02/2010 tarih ve 2009/811 E. 2010/96 K. sayılı kararla görevsizlik kararı verilmesine rağmen (Kapatılan) Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 03/03/2011 tarih ve 2011/68 E. 2011/53 K. sayılı karşı görevsizlik kararı üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesi"nin 26/10/2011 tarih ve 2011/7170 E. 2011/22725 K. sayılı kararıyla Beyoğlu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırıldığının anlaşıldığı, halen geçerliliğini sürdüren 10/06/1942 gün 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 09/05/2017 tarih ve 2014/469 E. 2017/260 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere merci tayini kararlarının kesin olduğu, tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı anlaşılmakla, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nın 155/2 maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.