11. Hukuk Dairesi 2019/1654 E. , 2019/8330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/01/2018 tarih ve 2014/997 E- 2018/46 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 22/02/2019 tarih ve 2018/797 E- 2018/1994 K. sayılı ek kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle
dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının tahditli sınıfına giren "M"plakalı minibüs sahibi olduğunu, Antalya Minibüsçüler Odası ile davalı taşıyıcı kooperatifi arasında protokoller imzalandığını bu protokoller uyarınca davacının bono verdiğini, bononun ödendiğini, buna rağmen protokol şartlarının gerçekleşmediğini, tahsil edilen bononun dayanağının kalmadığını ileri sürerek toplam 38.100,00 TL"nin tahsili ile protokollerin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, ibraz edilen belgelerde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, bu nedenle davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, davaya konu bedeli ödenen senedin müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında oda yöneticileri tarafından düzenlenip tahsil edildiğini, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir sözleşme olmadığını, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/110 Esas sayılı dosyasında oda yöneticileri ve belediye görevlileri hakkında ceza davasının görülmekte olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kooperatif vekili, duruşmadaki beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, protokoller, İdare Mahkemesinin kararı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre; davacının UKOME kararına istinaden M plakalı minibüsünü değiştirerek kapasitesi arttırılmış şekilde çalıştırmaya devam ettiği, Minibüsçüler Odası ile Halk Otobüsleri Taşıyıcılar Kooperatifinin aynı çatı altında Antalya Otobüsçüler Esnaf Odası"nı kurarak faaliyete geçirdikleri, oda yönetiminde eski minibüsçüler odası üyelerinin de yer aldığı, İdare Mahkemesinin iptal kararının fiilen hiç uygulanmadığı, davacının üyesi bulunduğu odanın imzaladığı protokol hükümlerince davacının ödeme yaptığını iddia etmesine karşın bunu ispat edemediği, kaldı ki senedin ödenmiş olması halinde bile sebepsiz zenginleşme koşullarının oluşmadığı, Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerinde tarafları farklı ancak konusu aynı olan davalarda verilen red kararlarının Yargıtayca onandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından bononun UKOME" nin 26/10/2007 tarihli davacının kullandığı 14+1 kapasiteli minibüsün 18+1 kapasiteli AB plakalı otobüslere değiştirilmesine ilişkin olarak bu şekilde kapasite artışı ile aynı sektördeki otobüs esnafı aleyhine olması sebebiyle otobüs esnafının zararının karşılanması için verildiğinin sabit olduğu, bu durumda, UKOME" nin 26/10/2007 tarih 2007/10 - 170 sayılı kararı idare mahkemesince iptal edilse dahi davacının 18+1 yolcu kapasiteli AB plaka ile çalışmaya başladığı ve halen de bu kapasiteyle çalışmaya devam etmesi sebebiyle takip dayanağı bononun bedelsiz kaldığı, bu şekilde davalının sebepsiz zenginleştiği iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İstinaf Mahkemesinin 22.02.2019 gün ile aynı sayılı ek kararı ile istinaf mahkemesi kararının kesin olduğu gerekçesi ile temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Ek kararı davacı vekili temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, ek kararın dayandığı gerektirici sebeblere temyiz olunan miktarın 6100 sayılı HMK 362/1 – a maddesinde öngörülen kesinlik sınırları içerisinde bulunmasına göre ek karara yönelik temyiz isteminin reddi ile ek kararın onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin reddi ile HMK 370/1 maddesi gereğince ek kararın ONANMASINA, HMK 372 maddesi gereğince dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 9/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.