Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2704
Karar No: 2019/8345
Karar Tarihi: 19.12.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2704 Esas 2019/8345 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/2704 E.  ,  2019/8345 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.04.2018 tarih ve 2018/31-2018/301 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 17.12.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, davacıların murisi İbrahim Köse"nin vefatı üzerine kendilerine vasi olarak atanan babaanneleri Hayriye Köse tarafından vesayet dosyası üzerinden davalı banka nezdinde mevduat hesabı açıldığını, 17/02/1978 tarihi itibariyle hesaba 64.000.-TL yatırıldığını, hesaptaki paranın gayrimenkul alımı için ve hakim iznine bağlı olarak kullanılabileceği yönünde vesayet makamınca şerh verildiğini, davacıların söz konusu hesaptan yıllar sonra haberinin olduğunu, hesap hakkında bankanın ... Şubesi"nden bilgi istendiğini, bir cevap verilmemesi üzerine hesapta bulunan paranın bugüne kadar işlemiş mevduat ve yasal faiziyle birlikte ödenmesinin ihtaren istendiğini, bankanın ihtarnameye sözü edilen mevduat hesabıyla ilgili herhangi bir alacak kaydına rastanılmadığı şeklinde cevap verdiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile, hesaba yatırılan 64.000.-TL"ye karşılık şimdilik 500,00 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesiyle talebini 724.145,35 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, yanıt ve ıslah dilekçesi ile, dava konusu edilen mevduat hesabı ile ilgili banka kayıtlarında herhangi bir hak ve alacak kaydı bulunmadığını, davacıların iddia ettikleri gibi bir mevduatın olduğu varsayımında dahi, mevduatın zamanaşamına uğradığını, dava dayanağı hesap cüzdanı davalı bankaca düzenlenmediğinden ve hesap cüzdanında yer alan imzalar davalı banka yetkililerine ait olmadığından hesap cüzdanı üzerinde sahtelik ve imza incelemesi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, davacıların ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1975/932-434 esas/karar sayılı ilamı ile o tarihte yaşları küçük olması sebebiyle vesayet altına alındıkları, davacılar adına vasi olan babaanne Hayriye Köse tarafından Yapı Kredi Bankası ... Şubesi"nde 17/02/1978 tarihinde 64.000.-TL meblağlı hesap açıldığı, hesaba ilişkin bulunan hesap cüzdanına da “vasi bu parayı çocuklar adına bir gayrimenkul almak için ve bu konuda hakimin izni ile çekebilecektir” şeklinde şerh düşüldüğü, hesap cüzdanının bankanın iki yetkilisi tarafından imzalandığı, hesap cüzdanında silinti kazıntı ya da herhangi bir tahrifatın söz konusu olmadığı, hesabın açıldığı 17/02/1978 tarihinden sonra hareket görmediği, hesabın vesayet makamının izni ile ve onun denetim ve gözetimine tabi olmak kaydı ile ayrıca hesaba yatırılan paranın yine vesayet makamının denetim ve izni doğrultusunda ve vesayet makamınca konulan amaç için kullanılmak üzere açıldığı, davalı tarafın zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, hesabın niteliği ve açılmasında vesayet makamı tarafından konulan şerhle belirtilen amaç da dikkate alınarak hesabın vadesiz hesap olduğunun kabulü halinde dahi, geçen uzun süre de dikkate alınarak denkleştirici adalet ilkesi gereğince bankaya yatırılan paranın günümüze uyarlanması gerektiği, davalının dava konusu bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ve denkleştirici adalet ilkesi de gözetilerek geri ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, 724.145,35 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Dava, davacıların murisi İbrahim Köse"nin vefatı üzerine kendilerine vasi olarak atanan babaanneleri Hayriye Köse tarafından vesayet dosyası üzerinden davalı banka nezdinde açılan mevduat hesabına yatırılan paranın tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunduğu ve hesabın vesayet hesabı olduğu nazara alınarak, hesap cinsinin belirlenmesi, bu hesap cinsi için bankaca bildirilen faiz oranı uygulanmak sureti ile davacıların alacaklı olduğu miktarın tespit edilmesi gerekirken, somut olaya uygulanma imkanı bulunmayan denkleştirici adalet ilkesi ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre hesaplama yapılmak sureti ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    3) Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin faize, vekalet ücretine ve yargılama giderlerine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin faize, vekalet ücretine ve yargılama giderlerine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi