17. Hukuk Dairesi 2019/931 E. , 2019/2155 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; 06/06/2014 tarihinde davacıların desteği olan ..."nün sürücüsü olduğu davalı ...Ş."ne ... poliçesi ile sigortalı araç ile dava dışı ..."in yönetimindeki davalı ...Ş."ne ... poliçesi ile sigortalı aracın çarpışması sonucu ..."nün vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların her biri lehine ayrı ayrı 500,00 TL olmak üzere toplam 4.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı ...için 500,00 TL cenaze ve defin gideri alacağının olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; 10/02/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 268.000,00 TL olarak ıslah etmiş, talebini yalnızca...Sigorta A.Ş."ne yönelttiğini belirtmiştir.
Davalı ...Ş. Vekili; kendi kusuru ile kazaya neden olan sürücünün varislerinin tazminat talep etme hakları bulunmadığını, davacılar Semra ve ..."nün yetişkin olmaları nedeni ile tazminat talep edemeyeceklerini, ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini, talebin kabulü halinde dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını, sürücünün kusurunun tespiti gerektiğini ve desteğin kusurlu çıkması durumunda sorumlu olmadıklarını, davalı şirkete herhangi bir ihbar yapılmadığından kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, ayrıca olayın haksız fiil olduğu gözetilerek ticari faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalılardan ...Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine; diğer davalı ...Ş. aleyhine açılan davanın ıslah beyanı gözetilerek ve talep ile bağlı kalınarak kısmen kabulü ile ... yönünden 160.967,93 TL, ... yönünden 757,85 TL, Necla Süslü yönünden 846,37 TL, ... yönünden 4.353,71 TL, ... yönünden 6.515,04 TL, ... 20.321,08 TL, ... yönünden 23.769,25 TL, ... yönünden 33.258,30 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, davacılardan ... yönünden istemin reddine; ..."nün talebinin kabulü ile 500,00 TL cenaze ve defin gideri alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut olan belgelere istinaden, 6100 sayılı HMK"nun 336. maddesi uyarınca, davacılar vekilinin adli yardım talebinin kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze-defin gideri istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacılardan ... desteğin babası olup oğlunun ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir.
Mahkemece, baba ... yönünden desteğin vefat tarihinden önce kamyonculuk işinden elde ettiği ortalama emsal geliri ve çocuk sayısı ile kendisine düzenli ve sürekli olarak fiili destekte bulunarak yardım ettiğine dair davacı vekilinin soyut iddiası haricinde dosyaya bir delil sunulmadığı gerekçesiyle baba ..."nün davasının reddine hükmedilmiştir.
Oysa ki destek tazminatının sosyal bir tarafı olduğu düşünüldüğünde evlatlar evli olsa da anne ve babalarına destek olmaları hayatın olağan akışı gereğidir. Maddi olarak ileride destek olması muhtemeldir. Nitekim, yoksun kalınan destek sadece parasal yardım olarak düşünülemez. Evladın haftasonlarında, bayram günlerinde vs. anne ve babayı ziyareti, her türlü hastalık ve sair sıkıntılarında yardımlarına koşması, onlara bakmaları da destek kapsamında değerlendirilmelidir. Bu durumda mahkemece davacı baba Salih bakımından hatalı gerekçe ile talebin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. (HGK ve Yargıtay uygulamaları bu yöndedir.)
2-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53. maddesinde cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar.
Somut olayda; mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları ve yörede mevcut örf ve cenaze adetleri birlikte gözetilerek takdiren 500,00 TL cenaze ve defin gideri hüküm altına alınmıştır.
Cenazenin defnedilmesi için yapılması zorunlu masraflardan davalı tarafın sorumlu tutulabileceği taziyeye ilişkin giderlerden sorumlu tutulamayacağına ilişkin Dairemiz"in yerleşik uygulaması göz önünde bulundurularak; cenaze dolayısıyla yapılması zorunlu olan masrafların ilgili Müftülük"ten sorulması suretiyle makul, uygun miktarda cenaze ve defin masrafı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 27/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.