17. Hukuk Dairesi 2019/177 E. , 2019/2161 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl dava davacı vekili, birleşen dava davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 24/07/2011 tarihinde davalıların maliki, sürücüsü ve ... poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın davacının sürücüsü olduğu araca çarpması sonucu davacının ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu belirterek geçici işgöremezlik ve sürekli işgücü kaybı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 70.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile tüm davalılardan, 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava davacılar vekili; davacılar ..."in kızı, ..."nin kardeşi ..."nun davalıların maliki, sürücüsü ve ... poliçesi ile sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunduğu ve bu kazada vefat ettiğini belirterek müteveffa ..."nun davacı anne ve babası için 106.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının araç sahibi ve sürücüsü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme tüm davalılardan tahsiline, davacılardan baba ... ve anne ...için 50.000,00"er TL, kardeş ... için 25.000,00"er TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL olmak üzere manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme (sigorta şirketi dışındaki) davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, asıl dava yönünden 04/05/2015 tarihli dilekçe ile maddi tazminata ilişkin dava değerini 113.801,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... vekili; aracın esas malikinin ... olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacının da kusurlu olduğunu ve talep edilen tazminat bedelinin çok yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Sigorta A.Ş. Vekili; davalı şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın sigortalının kusurunu ve zararını ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; kusur durumunu kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl dava açısından davacının davasının kısmen kabulü ile 26.421,00 TL maddi tazminatın davalılar ... ve ...’den olay tarihi olan 24/07/2011 tarihinden itibaren, diğer davalı ... Sigorta A.Ş."nden dava tarihi olan 06/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...’den olay tarihi olan 24/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine; birleşen dava açısından davacı ... için 45.108,00 TL ve davacı ... için 40.731,00 TL maddi tazminatın davalılar ... ve ...’den olay tarihi olan 24/07/2011 tarihinden itibaren, diğer davalı ... Sigorta A.Ş."den dava tarihi olan 20/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı ...’na verilmesine; davacılardan baba ... ve anne ...için 15.000,00"er TL, kardeş ... için 5.000,00"er TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...’den olay tarihi olan 24/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm asıl dava davacı vekili, birleşen dava davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın (2.bent hariç), kusur ve maluliyet oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı ... Sigorta A.Ş. Vekilinin tüm; asıl dava davacı vekili ve birleşen dava davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat; birleşen dava ise destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı ..."in işgücü kaybı ve çalışamadığı süredeki kazanç kaybından doğan zararının 113.801,00 TL olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından dava açıldıktan sonra 11.10.2012 tarihinde davacıya yapılan toplam 87.380,00 TL (79.014,00 TL ana para ve 8.366,00 TL ferileri olmak üzere) tazminat ödemesinin hesaplanan tazminattan mahsup edilmediği anlaşılmaktadır. Yapılan bu ödeme mahkemece hüküm verilirken asıl alacak ve ferileri ile birlikte tazminat miktarından düşülerek 26.421,00 TL maddi tazminatın kabulü ile fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Bu hesaplamaya göre hata yapılmıştır.
Hesaplanan tazminat bedelinden ödenen anapara 79.014,00 TL"nin mahsup edilmesi gerekirken, ferileri ile birlikte 87.380,00 TL"nin mahsup edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Yine dava açıldıktan sonra ödenen kısım için (79.014,00 TL) konusuz kalan maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken bu kısım yönünden davanın reddine karar verilerek, reddedilen bu kısım yönünden de dava açmakta haklı olan davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. Maddesindeki (818 sayılı BK 47. md) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olay tarihi, olayın meydana geliş şekli, ekonomik ve sosyal durum, kusur ve maluliyet durumu dikkate alındığında davacılar için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ve davalı ... Sigorta A.Ş. Vekilinin tüm; asıl dava davacı vekili ve birleşen dava davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle asıl dava davacı vekilinin; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen dava davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8.549,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ... Sigorta A.Ş."nden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dava davacılarına geri verilmesine 27/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.