
Esas No: 2015/25407
Karar No: 2020/2059
Karar Tarihi: 29.01.2020
Tehdit - genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması - 6136 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/25407 Esas 2020/2059 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Sanığın suçları kabul etmemesi, el svablarında atış artığına rastlanmaması, silahın ele geçmemesi ve ele geçen boş kovanın başka silahtan atıldığının belirlenmesi, mağdurun kovuşturmada alınan beyanında, ateş edeni tam göremediğini, hazırlıkta tam teşhis yapamadığını belirtmesi karşısında, tanık ..."ın hazırlıktaki beyanına göre, olay yerinde bulunduğu anlaşılan ... adlı kişilerin açık kimlik bilgileri tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenmeleri, sanığın amcası olan tanık ..."a tanıklıktan ve yeminden çekinme hakkının sorulması, aşamalardaki beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde hükümler kurulması,
2-Kabule göre,
a- Sanığın silahla havaya ateş etmesi eyleminin, bir bütün halinde, silahla tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, ancak TCK"nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima hükmü uyarınca en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, ayrıca TCK"nın 170/1-c maddesindeki genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması,
b-Sanığın tekerüre esas alınan ilamında birden fazla mahkumiyet hükmü bulunduğundan, 5275 sayılı Kanun"un 108/2.maddesi uyarınca daha ağır cezayı içeren TCK"nın 86/1. maddesinde düzenlenen yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünden dolayı sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c-TCK"nın 53/l-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler ve anılan Kanun"un 53/1. maddesinde sayılan diğer hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
d-Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.