4. Hukuk Dairesi 2015/13110 E. , 2017/4772 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/02/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, davacının kamyon şoförü, davalının ise petrol istasyonu sahibi olduğunu, davalıdan aldığı akaryakıt nedeniyle borçlu olan davacı aleyhine davalı tarafından ’nün 2006/1522 sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, takipten sonra davalı ile görüşüp borcunu taksitlere böldürdüğünü, buna dair senet imzaladığını, senet bedellerini ödeyerek senetlerini aldığını ve borcunun tamamını ödediğini, buna rağmen davalının takibe devam ettiğini, plaka sayılı kamyonu üzerine haciz ve yakalama şerhi koydurarak aracı 05/06/2007 tarihinde bağlattığını, davacının 13/06/2007 tarihinde takibin iptali davası açtığını 2007/78 esas ve 2007/126 karar sayılı ilamla takibin iptal edildiğini ve aracın kendisine 31/07/2007 tarihinde mahkemenin tedbir kararıyla teslim edildiğini, bağlanma tarihi ile kendisine teslim tarihi arasında aracın 56 gün boyunca yediemin garajında kaldığını, bu nedenlerle davacının kazanç kaybı olduğunu belirterek maddi zararının, hakkında haksız yere icra takibi başlatılması sebebiyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi zararının tazminini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafın varsa alacaklı olduğu miktarın ve zararının tespiti için birden fazla kez bilirkişi görevlendirilmiş, üçlü raporda hesaplanan bedel fahiş olduğundan hükme esas alınmamı odasından alınan son bilirkişi raporu hüküm tesisinde dikkate alınmış, rapora göre davacının maddi zararının yaklaşık 1.500,00 TL olduğu, davacının açtığı takibin iptali davasında davacı lehine 1.600,00 TL icra-inkar tazminatına hükmedildiği, bu nedenle davacının maddi zararının icra hukuk dosyası ile karşılandığı
gerekçesiyle maddi tazminatın reddine, manevi tazminatın da haczin haksız olduğu anlaşıldığından kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı-borçlu tarafından davalı-alacaklı aleyhine 13/06/2007 tarihinde karar sayılı dosyasıyla takibin iptali davası açıldığı, davanın sonucunda takibin iptaline, davalının kötüniyetli olması nedeniyle takip konusu alacağın takdiren %20’si üzerinden hesaplanan 1.600,00 TL tazminatın İcra İflas Kanunu’nun 169/a-6 maddesi gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, anılan kararın davalı vekilince temyiz edilmesi sonucunda, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 04/12/2007 gün ve 2007/20128 esas, 2007/22824 karar sayılı ilamıyla davacı lehine verilen 1.600,00 TL lik icra inkar tazminatına ilişkin kısmın hükümden çıkarılarak kararın düzeltilerek onanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu haliyle mahkemenin maddi tazminatı red gerekçesi de ortadan kalkmıştır. Kaldı ki, haczin haksızlığı sabit olduğuna göre mahkemece davacının haczedilerek yediemine teslim edilen aracının bağlı kaldığı süre içerisindeki çalışabileceği makul süre nazara alınmalı ve bu süre için aracın getirebileceği kazancın uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle tespit edilip talep miktarı da gözetilerek hüküm altına alınması gerekir. Açıklanan yönler gözetilmeden maddi tazminatın reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.