Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/25611
Karar No: 2015/3227

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/25611 Esas 2015/3227 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı taraf, evlilik birliği süresince edinilen mülklere davalı eşin katkısı nedeniyle katkı payı alacağı talep etmiştir. Ancak mahkeme, davacının gelir getiren bir işte çalışmadığından dolayı taşınmaza katkısının olmadığına karar vermiştir. Diğer mülklerin ise çocuklarına ait olduğu ve mal rejimi tasfiyesiyle ilgili olmadığı gerekçesiyle davacının talebi kabul edilmemiştir. Ancak davacının ayrı bir dava hükümüne bağlanan ziynet eşyalarının iadesi isteği doğru şekilde değerlendirilmemiştir. Yargıtay, kararı bu nedenle ziynet eşyaları bölümü yönünden bozmuştur. Kararda, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK), 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi (TKM), 4722 sayılı Kanun, TMK'nun 202. maddesi, HMK'nun 26. maddesi, HUMK'nun 428. ve 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri geçici 3. maddesi hükümleri geçmektedir.
8. Hukuk Dairesi         2014/25611 E.  ,  2015/3227 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

    ... ... ve ... ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Aile Mahkemesi"nden verilen 14.12.2012 gün ve 1281/1091 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen 6149 parselde kayıtlı taşınmaza, ... plakalı araca ve işletilmek üzere açılan kuruyemişçi dükkanına vekil edeninin katkısı sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 305.000 TL katkı payının faizi ile tahsiline, ayrıca davalı eş tarafından bozdurulan ve iade edilmeyen cins ve adetleri belirtilen ziynet eşyalarının da iadesine, olmadığı takdirde 5.600 TL nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, malların 1.1.2002 tarihinden önce edinildiğini, eşin evlilik süresince gelir getiren bir işte çalışmadığını bu sebeple bir katkısının bulunmadığını, vekil edenin eşinden 4 adet ince bilezik aldığını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmazın davalının kişisel malı olduğu, araç ve dükkanın ise tarafların oğullarına ait bulunduğu gerekçeleriyle, ziynetler yönünden ise dava dilekçesinde talep bulunmadığı açıklanarak davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 25.05.1978 tarihinde evlenmişler, 01.02.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 15.09.2009 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK"nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun"un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK"nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
    Dava, TKM"nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağı ve ziynetlerin aynen iadesi, bunun mümkün bulunmaması halinde ise bedelinin tahsili isteğine ilişkindir.

    1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, taşınmazın mal ayrılığı rejimine tabi bulunduğuna, davacının evlilik süresince gelir getiren bir işte çalışmadığından ve başka bir biçimde katkısını ileri sürüp ispat etmediğine, bu haliyle davacının taşınmaza katkısından söz edilemeyeceğine, araç ve kuruyemişçi dükkanının tarafların oğulları adına kayıtlı olup, mal rejiminin tasfiyesi hükümlerine göre çözüme kavuşturulmasının mümkün olmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bend dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı vekilinin ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı adli yardımdan yararlanarak boşanma davası ile birlikte evlilik birliği içerisinde edinilen mallarının tasfiyesini istemiş, mahkemece davacıya boşanma davası ile birlikte diğer taleplerini açıklaması yönünden verilen süre üzerine davacı mahkemeye sunduğu 14.9.2007 tarihli dilekçesinde, 22 ayar herbiri 40 gram olan 5 adet burma bilezik, bir adet 22 ayar bileklik, 2 adet kolye olmak üzere toplam 5.600 TL değerindeki ziynetlerinin iadesini olmadığında değerini talep etmiş, bu talebi de tasfiye konusu diğer mallar ile birlikte boşanma davasından ayrılarak eldeki dava üzerinden yürütülmüştür. Bu açıklamalara göre davacının ziynet eşyalarına ilişkin olarak usulüne göre açılmış bir davası mevcuttur. HMK.nun 26. maddesi hükmünde “Hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez…” kuralı getirilmiştir. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilmek suretiyle, bu konuda toplanan deliler değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru olmamıştır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazların yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün 2. bendinde ziynet eşyalarına ilişkin bölümü yönünden 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 9.2.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi