19. Hukuk Dairesi 2016/12361 E. , 2017/6891 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ...Ltd.Şti ile davalı .... arasında 2003 tarihinde akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin teminatı olarak müvekkili adına kayıtlı bulunan 17 parça taşınmaz üzerine 22.05.2003 tarihinde 100.000.000.- YTL (yüz milyar) bedelli, 1. dereceden davalı şirket lehine ipotek tesis edildiğini, 2003 yılında taraflar arasında akdedilip, akdin tarafı olarak müvekkili şirketçe imzalanıp davalıya imzalanmak üzere teslim edilmiş olan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi davalı tarafça imzalanarak bir sureti kendilerine iade olunmadığını, bu hususta "sözleşmenin bir örneğinin kendilerine iadesi" konusunda keşide edilen ihtarnamenin de gereğini yerine getirmediğini, bunun sonucu olarak da EPDK"nun B.62 0.DDB.0.14..302.01/814 sayı, 19882. 07.11.2005 tarihli ek yazıları ile bayilik sözleşmesi olmaksızın bayilik faaliyetinde bulunmadıkları gerekçesi ile akaryakıt istasyonlarının mühürlendiğini ve şirketlerinin aleyhine 57.156.00 YTL idari para cezası uygulandığını, bayilik sözleşmesinin bir örneğinin ihtarına rağmen gönderilmemesi nedeni ile akaryakıt istasyonlarının mühürlendiği ve çalışmama nedeni ile müvekkil şirketin zarara uğradığı, akdedilen sözleşmenin davalının kusuru ile konusuz kaldığını, bu nedenle taraflar arasında borç-alacak ilişkisi bulunmayan, akaryakıt bayilik sözleşmesinin teminatı olarak verilen müvekkili adına kayıtlı 17 parça taşınmaz üzerindeki ipoteklerin fekki ile müvekkilinin uğradığı 50.000,00 YTL zararın davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 21.06.2005 tarihinde... A.Ş. Bayi olduğundan ve buna ilişkin bayilik sözleşmesi de elinde bulunduğundan davacının lisans için müracaat etmesini engelleyecek herhangi bir durum olmadığını, bu nedenle açılan davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan vekili; davanın zamanaşımına uğradığı, hem esastan hem de usulden reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı ... Ofisinin 19 Ağustos 2005 tarihli ihtarname ile davacı ile olan bayilik sözleşmesini, davacının .... ile bayilik sözleşmesi yapmış olması nedeniyle feshettiği, davacının .... tarafından bayilik sözleşmesi gönderilmediği için lisans alamadığı yönündeki iddia ve beyanlarının da yasal bir dayanağı kalmadığı, akaryakıt istasyonlarının mühürlendiği ve çalışmama nedeni ile zarara uğradığı iddiaları ispat edilemediğinden bu yönüyle davanın reddine, davacı ile davalı ... Ofisi arasındaki bayilik sözleşmesi feshedilmesi sebebiyle ipoteğin devamın gerektirecek bir hukuki ve ticari ilişki kalmadığından 17 adet taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine dair talebin ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 17 taşınmaz üzerinde mevcut bulunan ipoteklerin borç bulunmadığından bahisle teminat vasfının sona erdiği, bu nedenle borçlu olmadıklarının tespiti ile ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. Bu durumda dava nispi karar ve ilam harcına tabi olduğundan öncelikle fekki istenen ipotek toplamı üzerinden nispi harç yatırılarak dava açılması, şayet eksik harç yatırılmışsa bunun tamamlattırılması sonra işin esasının incelenmesi gerekirken eksik harçla davaya devam edip hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekilerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.