
Esas No: 2019/3901
Karar No: 2020/1667
Karar Tarihi: 18.06.2020
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/3901 Esas 2020/1667 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın, Dairemizin bozma ilamına uyularak reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında davalı ile aralarında akdedilen sözlü eser sözleşmesi uyarınca davalıya ait ... ... ve Kıbrıs Şubeleri için keşif yapılıp röleve alınması, auto cat projelerinin hazırlanması, mimari projenin ve 3D görsellerinin hazırlanması, sunum dosyalarının hazırlanması işlerini yaptığını, ancak davalı tarafından iş bedelinin ödenmediğini belirterek alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece akdî ilişkinin kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş bu kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 21.12.2017 tarihli 2016/2263 Esas 2017/4526 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizin bozma ilamında davacıya, varlığı ileri sürülen akdî ilişkinin kanıtlanmasına yönelik olarak davalıya yemin önerme hakkının bulunduğunun hatırlatılması, davalı tarafın sözleşme ilişkisinin kurulmadığına dair yemin ettiği takdirde ise, davacı sözleşmeden kaynaklanan iş bedelini isteyemezse de davalı çalışanı olduğu iddia edilen Ömür Karadağ tarafından 19.08.2014 tarihinde davacıya gönderilen mail yazışmasından bir kısım masrafların ödeneceği kabul edildiğinden, bu kişinin davalıyı temsile yetkili olup olmadığı da araştırılarak, yetkili olduğu takdirde bu masrafların bedeline hükmedilmesi, yetkili olmadığı anlaşıldığı takdirde ise şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş, yapılan yargılama sırasında davalı şirket yetkilisi İzzet Günaydın 16.10.2018 tarihli celsedeki beyanında ...’ın SGK’lı çalışanlarından
olduğunu, satın alma, franchasıng, bayilik işlemleri ile ilgili görüşmeler yaptığını açıklamıştır.
6098 sayılı TBK"nın 40. maddesinde yetkili bir temsilci tarafından diğer bir kimse ile yapılan sözleşmeden doğan alacak ve borçların o kimseye ait olacağı düzenlenmiştir. Buna göre yetkili değil ise, imzalayan şahsen sözleşmeden sorumlu olur. Aynı Kanun"un devam eden 46. maddesinde de bir kimse yetkili olmadığı halde başkası adına hukuki işlem yapmışsa, temsil edilen kişi icazet vermedikçe alacaklı veya borçlu olmayacağı belirtilmiştir. Bu temsilci yetkisiz olsa dahi temsil olunanın sonradan icazet vermesi ya da kendi adına yapılan hukuki işlemi benimsemesi halinde baştan itibaren hukuki işlem geçerli ve temsil olunanı bağlayıcı olacaktır. Somut olayda davalı şirket yetkilisinin 16.10.2018 tarihli celsedeki beyanına göre Ömür Karadağ’ın davalı şirket adına temsilci gibi görüşmeler yaptığı, 19.08.2014 tarihinde davacıya gönderdiği mail yazışmasında bir kısım masrafların ödeneceğini kabul ettiği anlaşıldığından mahkemece bilirkişilerden alınacak ek rapor ile davacının sunduğu masraf belgelerinin incelettirilerek talep edebileceği miktarın belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.