Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7792
Karar No: 2019/2257
Karar Tarihi: 28.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7792 Esas 2019/2257 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/7792 E.  ,  2019/2257 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı ..."un yolcusu olduğu araca çarpmasıyla oluşan kazada, davacı ..."un yaralandığını, yüzünde sabit iz kaldığını, ilerde yaptırma ihtimali bulunan estetik ve diğer operasyon giderlerinden davalıların sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... için 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacılar ... ve ... için 2.500,00"er TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın ihbar edilen SGK yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı ..., davacı ..., davacı ..."un maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı ... için 2.500,00 TL manevi tazminatın, davacılar ... ve ... için 1.250,00"şer TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı taraf, davacı ..."un kazada yüzünden yaralandığını, bu yaralanması nedeniyle yüzünde sabit iz kaldığını ve bu izler nedeniyle estetik tedavi gideri yapılması gerektiğini belirterek, bu giderlerin de tazmini isteminde bulunmuş, mahkemece, davacının bu talebi hakkında araştırma yapılmamış, olumlu ya da olumsuz bir hüküm tesis edilmemiştir.
    Dosya kapsamında bulunan adli tıp raporunda, davacı ..."un yüzünde oluşan izin sabit iz niteliği taşıdığını bildirilmiştir. Davacının yüzünde oluşan izin sabit iz olduğu tespit edildiğine göre, bu zararın giderimi için gerekli bedelden de davalıların sorumlu olduğu gözetilmelidir.
    Bu durumda mahkemece; davacı ..."un yüzünde oluşan izin sabit iz olduğunun uzman bilirkişi raporuyla saptandığı gözönünde bulundurularak; davacının yüzünde oluşan sabit iz için yapılacak estetik tedavi giderine ilişkin konusunda uzman doktor bilirkişi tarafından tespit edilecek bedelin hüküm altına alınması gerekirken eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında,
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar yönünden takdir olunan manevi tazminatların az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    4-Davacılar vekili meydana gelen zarar nedeni ile davacı ... için 1.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiş, diğer davacılar ... ve ... için maddi tazminat talebinde bulunmamıştır. Mahkemece, davacılar ... ve ... için usulüne uygun açılmış ve harçlandırılmış maddi tazminat talebi olmadığı halde davacılar ... ve ..."un maddi tazminat taleplerinin reddi ile red edilen maddi tazminat talepleri yönünden vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2),(3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 28/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi