10. Hukuk Dairesi 2016/16600 E. , 2019/1828 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahibine bağlanan gelir için açılan rücu davasında Kurum alacağının 506 sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilamda belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahibine yapılan yardımların tahsilini talep etmiş, mahkemece, kısa kararda “Davanın Kısmen Kabulüne” karar verildikten sonra, devamında "" davalılardan müşrereken müteselsilen tahsili ile "" ifadesi kullanınılarak hüküm kurulmuş, gerekçeli kararın son paragrafında ise ""kısa kararda sehven bu şekilde yazılmışsa da davalı ..."nün kusuru bulunmadığından ... yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş "" ibareleri gerekçede yer almıştır. Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği hüküm ile gerekçe bu haliyle çelişki içermektedir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388. maddesinde “Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmesine, 389. maddesinde de “Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmıyacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır.” hükmünün öngörülmesine rağmen, kısa kararda ve gerekçeli kararda, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar konusunda birbiriyle çelişen ibarelere yer verilerek, anılan Yasanın amir hükümlerine aykırı olarak, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.