11. Hukuk Dairesi 2016/12732 E. , 2018/152 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/10/2015 tarih ve 2004/179-2015/431 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, esas davada ve birleşen davalarda, davalılardan ... ve ..."in müvekkili bankanın Beylerbeyi Şubesi"nde çalışır iken vefat etmiş emekli mudiler ... ..., ... ve ... ile diğer mudiler ... ve ... hesaplarından usulsüz işlemler yaparak zimmetlerine para geçirdiklerini, bankada çalışmayan diğer davalı ... (..."in kız kardeşinin oğlu) hesabına da usulsüz işlemler ile para aktardıkları için sebepsiz zenginleşmesine neden olunduğunu, davalıların usulsüz işlemleri nedeni ile toplam 46.740,88 TL ve dava tarihine kadar işlemiş olan 3.690,00 TL"nin faizi ile birlikte toplam 50.430,88 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davacı banka müfettişlerinin tek yanlı olarak hazırladıkları raporların objektif olmadığını, buna karşılık İdare Mahkemesi"nde davalar açıldığını, ceza davasının halen devam ettiğini, müvekkiline atfedilen tediye işlemine ilişkin fişin yetkili sıfatı ile imzalandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin diğer davalı ... ile akrabalıkları dolayısıyla banka kartını dayısı bulunan davalı ...’e verdiğini, yapılan işlemlerden haberinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalılar ... ve ..."in davacı bankanın Beylerbeyi Şubesi personeli olarak görev yapmakta iken, vefat eden emekli mudilerin hesaplarından peyderpey para çektikleri, her ne kadar davalı ... hakkında açılan ceza davasında beraat kararı verilmiş ise de hukuk hakiminin
beraat kararı ile bağlı olmadığı, tediye fişlerinde imzasının bulunduğu, ... ile müştereken hareket ettikleri, diğer davalı ..."nın kredi kartı hesap hareketlerinden haberdar olmamasının hayatın olağan akışına ve TMK 2 maddesine uygun düşmediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davacı banka hizmetinde çalışan bir kısım davalıların zimmetlerine para geçirdiklerinden bahisle açılan alacak davasıdır.
4603 sayılı Kanunla davacı ... Bankası 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamından çıkarılarak Kamu İktisadi Teşebbüsü niteliğini kaybetmiş, Bankalar Kanunu ile genel hükümlere tabi olarak etkinlik gösteren ... Şirket statüsünde, kamu sermayesi ile kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisi haline dönüştürülmüştür.
4603 sayılı Yasa"nın 2/4. maddesi ile de "bankaların bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte mevcut personeli hakkında aylık, özlük ve emeklilikleri yönünden tabi oldukları mevzuatın uygulanmasına devam olunacağı, bunlardan uygun görülenlerin istekleri halinde emeklilik statüleri ile devam etmek üzere özel hukuk hükümlerine göre çalıştırılabilecekleri" düzenlenmiştir.
Yasa"ya 3/5 maddesi olarak eklenen 5230 sayılı Yasa"nın 7. maddesinde de "Bankalarda 4857 sayılı İş Kanunun tabi olarak çalışanlarla bankalar arasında çıkacak ihtilaflarda iş mahkemelerinin görevli olduğu" öngörülmüştür.
Bu durumda, davalının hukuki statüsünün 4603 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmesi, davalının, Yasa"nın 2/4 maddesi gereğince davacı ile hizmet akdi düzenleyip düzenlemediğinin belirlenmesi, HMK 114/c maddesinde sayılan ve dava şartları arasında bulunan mahkemenin uyuşmazlıkta görevli olduğunun bu şekilde tesbitinden sonra işi esasının incelenmesi gerekirken, mahkemenin görevli olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle re"sen bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.