
Esas No: 2022/1057
Karar No: 2022/2070
Karar Tarihi: 21.04.2022
Danıştay 2. Daire 2022/1057 Esas 2022/2070 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2022/1057 E. , 2022/2070 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1057
Karar No : 2022/2070
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...İdare Mahkemesince verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : :Başkomiser rütbesinde görev yapan davacı, 2013 yılı terfi döneminde emniyet amiri rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davanın reddi yolunda .... İdare Mahkemesince verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı karar, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesinin 10/12/2015 günlü, E:2015/8252, K:2015/8125 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Anılan bozma kararına uyularak .... İdare Mahkemesince verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı kararla; davacının terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptaline, yoksun kaldığı parasal haklarının davacıya ödenmesine hükmedilmiş, anılan kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay Beşinci Dairesinin 07/02/2019 günlü, E:2016/37860, K:2019/896 sayılı kararıyla Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının gerekçe eklenerek onanmasına, kabule ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verilmiş; taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine Danıştay İkinci Dairesinin 14/09/2021 günlü, E:2021/3236, K:2021/2637 sayılı kararıyla istemlerin reddine karar verilmiştir .
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ...İdare Mahkemesince, bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; terfi ettirilmemesine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunun saptanmış olmasının, davacının doğrudan terfi ettirilmesi sonucunu doğurmadığı, tespit edilen hususlara göre durumunun yeniden değerlendirilmesine yönelik olduğu ve davacının terfi edip etmeyeceğinin bu değerlendirme sonucunda belirleneceği dikkate alındığında, bu aşamada davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kararın temel hukuk prensiplerine aykırı olduğu, 667 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmasının geçmişe yürütülerek karar verilmesi sonucunu doğurmayacağı, bozma üzerine verilen kararın tekrar bozulmasının 2577 sayılı Yasa'nın 50/4. maddesine aykırı olduğu, kendisi aleyhine yargılama ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının parasal hakların ödenmesi istenmesi istemi yönünden kısmen reddi ile onanmasına; vekalet ücreti ile yargılama giderleri istemi yönünden ise kısmen kabülü ile düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten gereği görüşüldü
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının, Mahkeme kararının esasına yönelik temyiz istemi yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının, Mahkeme kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemi yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''Kararlarda bulunacak hususlar'' başlığını taşıyan 24. maddesinin (f) bendinde; kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği; 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde de; davaya göre Kanun uyarınca takdir olunacak vekalet ücretlerinin yargılama giderlerinden olduğu, 326. maddesinin birinci fıkrasında; kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 330. maddesinde; davayı kaybeden taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedileceği, 331. maddesinin 1. fıkrasında ise; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedileceği kuralına yer verilmiştir.
Bilindiği üzere, yargılama sonucu bir tarafa yargılama giderlerinin yükletilmesinin nedeni, o tarafın, dava açmak ya da dava açılmasına sebebiyet vermek suretiyle karşı tarafın yargılama masrafı yapmasına neden olmasıdır.
Somut olayda, davacının "komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlem" hakkında verilen iptal kararı "yeniden değerlendirme yapılması gerektiği" gerekçesiyle onanmış olup, nihayetinde "iptal kararı" bu şekilde kesinleşmiştir. Bu işleme bağlı olan parasal hak talebi ile ilgili olarak verilen nihai kararda ise, "işlem hakkında yeniden yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verileceği belirtilerek, bu aşamada davacının parasal hak kaybının varlığından söz edilemeyeceği" gerekçesiyle davanın reddi yolunda hüküm kurulmuş olup, bu "ret hükmü" davacının parasal hak ve özlük hak istemlerinin hukuka uygunluğunu saptayan ya da davacının haksız olduğunu ortaya koyan nitelikte bir hüküm olmayıp, yalnızca konuyla ilgili henüz karar verilemeyeceğini tespit etmektedir. Başka bir ifade ile davanın esası hakkında bir karar verilmiş değildir.
Öte yandan, kesinleşen iptal kararıyla birlikte davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin de kesinleştiği dikkate alındığında, davacı lehine yeniden vekalet ücretine hükmedilmesinde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, parasal hak talebinin bağlı olduğu işlem hakkında iptal kararı verildiği ve temyizen incelenen kararda, dava konusu parasal hak talebi hakkında "hukuka aykırılık" yolunda bir tespit yapılmadığı dikkate alındığında, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılan kısmı ile, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, İdare Mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasında yer alan "... aşağıda dökümü yapılan ve davacı tarafından yatırılan 538,30-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren 269,15-TL'sinin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan 269,15 TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.550,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davalı tarafından yapılan 130,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren 65,00 TL'sinin davalı üzerinde bırakılmasına, kalan 65,00 TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.550,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, , ....." ibaresinin "...aşağıda dökümü yapılan 538,30-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davalı idarece karar düzeltme aşamasında yapılan ve posta giderinden ibaret 130,00-TL tutarındaki yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına..." şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile .... İdare Mahkemesince verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı kararın davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminin reddine ilişkin kısmının ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile .... İdare Mahkemesince verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı kararın yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. Temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin yarısının davacıdan, kalan yarısının ise davalı idareden alınmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/04/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinde; "1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararı sonucunda parasal hak ve özlük hak istemlerinin haksızlığı yolunda bir tespit yapılmayan davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.