Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2021/7210
Karar No: 2022/2964
Karar Tarihi: 21.04.2022

Danıştay 8. Daire 2021/7210 Esas 2022/2964 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/7210 E.  ,  2022/2964 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/7210
    Karar No : 2022/2964

    DAVACI : ...

    DAVALI : ...Mühendisleri Odası Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    DAVANIN KONUSU :
    1 - Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nun ...tarihli ...sayılı oturumunda, 2017 yılında elektrik, elektronik ve biyomedikal mühendisliği hizmetlerine uygulanmak üzere aldığı en az ücret tespiti ve bunların uygulanmasında izlenecek esaslar hakkındaki 3, 4, 5, 6, 7, 9, 15, 16 ve 17 no'lu kararları ile;
    2 - EMO Ana Yönetmeliği'nin 34/1 maddesindeki "... Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri saptamak ve uygulamasını sağlamak" hükmü ve;
    3 - TMMOB EMO En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin iptali istemidir.

    DAVACININ İDDİALARI :
    Elektrik Mühendisleri Odası'na mühendislik hizmetlerinde uygulanacak en az ücret tespitine ilişkin olarak hukuk normları olan Anayasa ve 6235 sayılı Kanun ile verilmiş hiçbir amaç, görev, hak ve yetki bulunmadığı, yasa koyucunun Elektrik Mühendisler Odasına böyle bir görev ve yetki verilmemiş olmasına rağmen oda tarafından en az ücret tespitinin çeşitli yönetmeliklerle düzenlendiği, oda tarafından en az ücret tespit yetkilerinin kendilerine 6235 sayılı Kanunun amaçlarını düzenleyen 2. maddesinin (b) fıkrası içerisinde yer verildiği ileri sürülmekte ise de, 18 meslek birliğinin tümünün kuruluş kanunları içerisinde Anasaya'nın 135/1. maddesinin tekrarı niteliğinde düzenlemelere kanun maddelerinde yer verildiği, odanın iddia ettiği gibi bu madde içerisinde en az ücret belirleme ve denetleme yetkisi tanımlanmış veya en azından ihdas edilmiş olsaydı yasama organınca 6 üst meslek birliğinin kuruluş yasaları içerisinde en az ücreti belirleme yetkisi maddesinin ayrı olarak düzenlenmesine gerek bulunmayacağı belirtilerek dava konusu düzenlemelerin hukuka aykırı olduğu belirtilmektedir.


    DAVALININ SAVUNMASI :
    Odanın, 6235 sayılı Kanunun 2. maddesinde yer alan amaçları yerine getirmeye yönelik olarak Ana Yönetmelik ile EMO Serbest Müşavir Mühendislik Mühendis Hizmetleri Yönetmeliği ve En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği içerisinde mühendislik hizmetlerinin en az ücretlerinin belirlendiği, Ana Yönetmelik dışında başka düzenleyici işlemler ile de en az ücretler ile ilgili belirlemelere gidildiği; dava konusu 3 Nolu kararla; 2017 yılı yapı projelerinin en az ücretlerinin belirlenmesinde EMO SMM Daimi Komisyonu'nun 02/10/2016 tarihli toplantısında önerilen şekli ile değişken oda katsayı yapı projeleri tablosunun kullanılmasının kararlaştırıldığı, en az ücretlerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının her yıl yayınladığı yapı yaklaşık maliyetleri çerçevesinde mühendislik maliyetlerinin hesaplanması şeklinde belirlendiği, bu kararla da yapı yaklaşık alanı ile yapı sınıflarına bağlı olarak hizmet sınıflarının düzenleme katsayısına atıfta bulunulduğu belirtilmektedir.
    Dava konusu 5 nolu kararla; yüksek gerilim tesisi içermeyen yapı projeleri için uygulanacak katsayının belirlendiği, En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, yüksek gerilim testi içermeyen yapı projeleri için en az ücretin belirlenmesinde kullanılacak formüle yer verilmiş olup kararın bu formül çerçevesinde ele alındığı iddia edilmektedir.
    Dava konusu 6 nolu kararla; 2015 yılı en az ücret tanımlarında yer alacak yapı sınıflarının mimari yapı sınıflarına uygun olacak şekilde düzenlenmesini içerdiği, genel düzenlemeleri ve teknik gerekliliklere uygun olarak yapı sınıflarının nasıl belirleneceğinin açıklandığı ifade edilmektedir.
    Dava konusu 7 Nolu karar ile bölgesel azaltma katsayıları ile ilgili önceki yıllardaki uygulamanın aynı şekilde devam ettirilmesi ve bu katsayının Türkiye genelinde şube merkezlerinde ve şube temsilciliklerinde bir olarak uygulanacağı, diğer temsilciliklerde ise 0,75 katsayısının uygulanacağının kararlaştırıldığı, azaltma katsayısının mühendislerin en az ücretlerinin yerel birimlerde piyasa koşullarına uyarlanarak gerçekçi rakamların ortaya çıkartılmasının amaçlandığı ileri sürülmektedir.
    Dava konusu 9 Nolu karar ile en az ücretler de 2017 yılı için yapılacak artış oranlarının belirlendiği, buna göre SMM Daimi Komisyonunun önerisi doğrusunda, bir önceki yıl en az ücret ve değerlerinde yüzde on artış yapılmasının kararlaştırıldığı, TÜİK tarafından 2016 yılı tüketici fiyat endeksinin yıllık 8,53 üretici fiyat endeksinin ise 9,94 olarak açıklandığı, üretici fiyatlarında imalat sektörü için bu oranın 12,07 olduğu, TÜİK tarafından yayımlanan 2016 yılı enflasyon oranları ele alındığında belirlenen bir önceki yıla göre %10 artışın mühendislerin en az ücretleri açısından ölçülü olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.


    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine göre Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davalarda, temyiz incelemesi sonucu bozulan kararlar üzerine Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarının kararlarına uyulması mecburi olduğundan, anılan Kurul kararında belirtilen gerekçeyle, Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nun 07.10.2016 tarihli 45/20 sayılı oturumunda, 2017 yılında elektrik, elektronik ve biyomedikal mühendisliği hizmetlerine uygulanmak üzere aldığı en az ücret tespiti ve bunların uygulanmasında izlenecek esaslar hakkındaki 3, 4, 5, 6, 7, 9, 15, ve 17 no'lu kararları ile EMO Ana Yönetmeliği'nin 34/1 maddesindeki "... Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri saptamak ve uygulamasını sağlamak" hükmü ve TMMOB EMO En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin iptaline, Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nun ...tarihli ...sayılı oturumunda alınan 16 numaralı kararın ise Oda tarafından verilen bazı belgelerin bastırılmasına ilişkin olduğu, üst hukuk normlarına aykırı bir düzenleme içermediği görüldüğünden, bu kısmı itibariyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI : ...
    DÜŞÜNCESİ : Dava, 1 - Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nun ...tarihli ...sayılı oturumunda, 2017 yılında elektrik, elektronik ve biyomedikal mühendisliği hizmetlerine uygulanmak üzere aldığı en az ücret tespiti ve bunların uygulanmasında izlenecek esaslar hakkındaki 3, 4, 5, 6, 7, 9, 15, 16 ve 17 no'lu kararları ile;
    2 - EMO Ana Yönetmeliği'nin 34/1 maddesindeki "... Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri saptamak ve uygulamasını sağlamak" hükmü ve;
    3 - TMMOB EMO En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin birinci fıkrasında; Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 49. maddesinin ikinci fıkrasında, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi ve usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı; dördümcü fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlandığından; ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan davaların temyiz incelemesi sonucu ilgili dava daireleri kurulunca; usul veya esas bakımından yeninden bir araştırma, inceleme yapılmasını veya maddi ve hukuki olayın yeninden yorumlanmasını gerektirmeyecek şekilde verilen bozma kararlarına karşı, ilk kararı veren Danıştay dava dairesine “ısrar hakkı” tanınmamıştır. Dolayısıyla, kararı bozulan Danıştay dava dairesi, bozma kararına uymak zorundadır.
    Dosyanın incelenmesinden, Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nun 07/10/2016 tarihli 45/20 sayılı oturumunda, 2017 yılında elektrik, elektronik ve biyomedikal mühendisliği hizmetlerine uygulanmak üzere aldığı en az ücret tespiti ve bunların uygulanmasında izlenecek esaslar hakkındaki 3, 4, 5, 6, 7, 9, 15, 16 ve 17 no'lu kararları ile; EMO Ana Yönetmeliği'nin 34/1 maddesindeki "... Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri saptamak ve uygulamasını sağlamak" hükmü ve; TMMOB EMO En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin iptali istemiyle açılan davanın Danıştay Sekizinci Dairesinin 08/11/2019 gün ve E:2016/14874, K:2019/9727 sayılı kararıyla reddedildiği, davacı tarafından kararın temyiz edildiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 30/06/2021 gün ve E: 2020/1353, K:2021/1354 sayılı kararıyla kararın; davalı Odaya üyelerin uymak zorunda olduğu mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri belirleme yetkisi veren dava konusu Yönetmelik hükümlerinde ve 2017 yılında mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri tespit eden ve söz konusu ücretlerin uygulanmasına ilişkin kuralları düzenleyen Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun ...tarih ve ...sayılı oturumunda alınan 3, 4, 5, 6, 7, 9, 15 ve 17 numaralı kararlarda hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle bozulduğu, Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun ...tarih ve ...sayılı oturumunda alınan 16 numaralı kararın da, söz konusu kararın Oda tarafından verilen bazı belgelerin bastırılmasına ilişkin olduğu belirtilerek bozma kararı üzerine verilecek Daire kararında bu kararın ayrıca incelenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Söz konusu 16. numaralı kararın, Oda tarafından verilen bazı belgelerin bastırılmasına ilişkin olduğu görülmekte olup, davanın bu kısmının üst hukuk normlarına aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
    Buna göre, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun yukarıda sözü edilen maddeleri uyarınca Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların bozulması halinde ısrar olanağı bulunmadığından, İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararında yer alan gerekçelerle, dava konusu işlemlerden 1. maddede belirtilen Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nun ...tarihli ...sayılı oturumunda, 2017 yılında elektrik, elektronik ve biyomedikal mühendisliği hizmetlerine uygulanmak üzere aldığı en az ücret tespiti ve bunların uygulanmasında izlenecek esaslar hakkındaki 3, 4, 5, 6, 7, 9, 15 ve 17 no'lu kararları ile; 2. ve 3.maddede belirtilen maddeler yönünden dava konusu işlemlerin iptali, davanın Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararının 16. maddesine ilişkin kısmının ise reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ SÜREÇ :
    Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun ...tarih ve ...sayılı oturumunda aldığı 3, 4, 5, 6, 7, 9, 15, 16 ve 17 numaralı kararların, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin 34. Maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan "mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri saptamak ve uygulanmasını sağlamak" ibaresinin ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
    Dairemizin 18/11/2019 tarih ve E:2016/14874, K:2019/9727 sayılı kararıyla; dava konusu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin 34/1 maddesindeki "... Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri saptamak ve uygulamasını sağlamak" düzenlemesinin incelenmesi bakımından; Anayasada belirtilen yetkiler ile 6235 sayılı Kanunda belirtilen amaçlar çerçevesinde, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odasının üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak, üyeler arasında rekabet yaratılarak mühendislik hizmeti sunumunda niteliğin düşmesinin önüne geçilmesini sağlamak amacıyla oda üyeleri tarafından verilecek hizmetlere ilişkin asgari ücret tarifesi belirlenmesi ve buna ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi davalı odanın görev alanı ile ilgili olup, üyelerin sunacağı hizmet karşılığı alınacak asgari ücretin belirlenmesinin hizmetin gereği gibi ifa edilebilmesi ve kamu yararı açısından da zorunlu olduğu, ayrıca, asgari ücret belirlenmesi, mühendisler ile hizmet sunduğu kişiler arasında, asgari ücretin altında olmamak şartıyla, serbestçe ücret belirlenmesine engel oluşturmadığı, bu nedenle, dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı;
    Dava konusu TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliğinin 6. maddesinin iptali istemi bakımından; mevzuat hükümlerine göre, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan Elektrik Mühendisleri Odası'nın, 6235 sayılı Kanun ile belirlenen görev alanı içinde yasanın uygulanmasını teminen yönetmelik çıkarma yetkisine sahip olduğu, meslek mensuplarının sundukları hizmet karşılığında alacakları ücret yönünden asgari standardı belirleyen bir tarifenin düzenlenmesi ve bu tarifeye uyulmasının denetimi noktasında meslek odalarının yetki sahibi olduğu da dikkate alındığında, en az ücretlerin belirlenmesi ve uygulama esaslarına ilişkin dava konusu düzenlemede, üst hukuk normlarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı,
    Dava konusu Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun ...tarih ...sayılı oturumunda aldığı 3, 4, 5, 6, 7, 9, 15, 16 ve 17 no'lu kararlarının iptali istemi bakımından; mühendisin sunduğu hizmetin karşılığı olarak alacağı asgari ücretin 2017 yılında daha önceki yıllarda olduğu gibi en az ücretlerin tablo üzerinden belirlenmesine karar verildiği, yüksek gerilim tesisi içermeyen yapı projeleri için uygulanacak katsayıların belirlenmesinde Enaz Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliğinin 6. maddesinin (c) bendinde yer alan formüle göre, fiyatlar arasında dengesizlik oluşmaması için her yıl belirlenmesi yoluna gidildiği, 7 Nolu kararla, Türkiye genelinde oda şubesi bulunan İl merkezlerinde aynı katsayı, dolayısıyla aynı bedel üzerinden hizmet yapılmasının sağlanmaya çalışıldığı, diğer temsilciliklerde ise 0,75 katsayı belirlendiği, 9 nolu kararla en az ücretlerde 2017 yılı için belirlenen artış bedelinin bölgesel azaltma katsayıları da dikkate alınmak suretiyle %10 olarak belirlendiği, esasen, 9 Nolu kararla en az ücrete ilişkin proje ve hizmetlerde %10 oranında artış yapılmasına karar verildiği, diğer kararlarda ise herhangi bir değişiklik yapılmadığı, 2016 yılı kararlarının değiştirilmeden uygulanmasına karar verildiği anlaşılmakta olup, Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun 2016 yılında elektrik, elektronik ve biyomedikal mühendisliği hizmetlerinde uygulanmak üzere en az ücretler ve bunların uygulanmasında izlenecek esaslar hakkındaki ...tarihli ve ...sayılı oturumunda alınan kararların iptali istemiyle açılan davanın Dairemizin 01/06/2017 tarih ve E:2015/14442, K:2017/4572 sayılı kararıyla reddedildiği ve temyiz isteminin İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 24.06.2019 tarih ve E:2017/4062, K:2019/3189 sayılı kararı ile reddedilerek Daire kararının onandığı, dava konusu Yönetim kurulunun 9 No'lu kararı ile SMM Daimi Komisyonunun önerisi doğrusunda, bir önceki yıl en az ücret ve değerlerinde yüzde on artış yapılmasının kararlaştırıldığı, TÜİK tarafından 2016 yılı tüketici fiyat endeksinin yıllık 8,53 üretici fiyat endeksinin ise 9,94 olarak açıklandığı, üretici fiyatlarında imalat sektörü için bu oranın 12,07 olduğu, TÜİK tarafından yayımlanan 2016 yılı enflasyon oranları ele alındığında belirlenen bir önceki yıla göre %10 artışın mühendislerin en az ücretleri açısından ölçülü olduğu belirtilmekte olup, meslek mensuplarının sundukları hizmet karşılığında alacakları ücret yönünden asgari standardı belirleyen dava konusu Yönetim Kurulu kararlarının, 6235 sayılı Yasanın amaçlarına, Yönetmelik hükümlerine ve kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu, dava konusu Yönetim Kurulu kararlarında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdarî Dava Daireleri Kurulu'nun 30/06/2021 tarih ve E:2020/1353, K:2021/1354 sayılı kararı ile; Daire kararımızın bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin birinci fıkrasında; Danıştay Dava Daireleri kararlarına karşı Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin dördüncü fıkrasında ise; idare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği öngörülürken, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ısrar olanağı tanınmamıştır.
    Bu nedenle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    İlgili Mevzuat:
    Anayasa'nın "Yönetmelikler" başlıklı 124. maddesinin birinci fıkrasının işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, "Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler."; "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları" başlıklı 135. maddesinin birinci fıkrasında, "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir." hükümlerine yer verilmiştir.
    6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinde, "Birliğin kuruluş amacı ile yapamayacağı faaliyetler ve işler aşağıda gösterilmiştir.
    Birliğin kuruluş amacı:
    a) Bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek;
    Bu suretle aynı ihtisasa mensup meslek mensuplarını bir Odanın bünyesinde toplamak; merkezde idare heyeti, haysiyet divanı ve murakıplar gibi görevlilere yetecek kadar üyesi bulunmayan Odanın merkezini, Umumi Heyetin belirleyeceği yerde açmak;
    b) Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak;

    c) Meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmektir.
    Birlik ve organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar." hükmü yer almıştır.
    6235 sayılı Kanun'un 19. maddesinde, "Odalar, bu kanunun 2. maddesinde belirtilen amaç için Birlik Umumi Heyetince kararlaştırılan işlerden yalnız odalarını ilgilendiren kısımlar ile görevlidirler. Odalar va organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar."; 33. maddesinde, "Türkiye'de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihdisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler. Kamu Kurumu ve Kuruluşları ile İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi Kuruluşlarında asli ve sürekli olarak çalışan mühendislik ve mimarlık meslekleri mensuplarının meslek ve ihtisaslarıyla ilgili odaya girmeleri isteklerine bağlıdır. Ancak bunlar görevlerinin gereği olan işleri yaparken, mesleki bakımdan, Odaya kayıtlı meslekdaşlarının yetkileriyle haklarına sahip ve onların ödevleriyle yükümlüdürler. Bu konuda Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile ilgili hükümler saklıdır."; 39. maddesinde, "Bu kanun hükümleri müteşebbis heyetlerce ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek bir talimatname ile tatbik olunur." hükümlerine yer verilmiştir.
    4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamaktır." hükmüne yer verilmiş, 3. maddesinde, teşebbüsün "Piyasada mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzelkişilerle, bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil eden birimleri"; teşebbüs birliğinin "Teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzelkişiliği haiz ya da tüzelkişiliği olmayan her türlü birlikleri" ifade edeceği belirtilmiştir.
    4054 sayılı Kanun'un "Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar" başlıklı 4. maddesinde, "Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.
    Bu haller, özellikle şunlardır:
    a) Mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kar gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tesbit edilmesi,
    b) Mal veya hizmet piyasalarının bölüşülmesi ile her türlü piyasa kaynaklarının veya unsurlarının paylaşılması ya da kontrolü,
    c) Mal veya hizmetin arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesi,
    d) Rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması, kısıtlanması veya piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin boykot ya da diğer davranışlarla piyasa dışına çıkartılması yahut piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi,
    e) Münhasır bayilik hariç olmak üzere, eşit hak, yükümlülük ve edimler için eşit durumdaki kişilere farklı şartların uygulanması,
    f) Anlaşmanın niteliği veya ticari teamüllere aykırı olarak, bir mal veya hizmet ile birlikte diğer mal veya hizmetin satın alınmasının zorunlu kılınması veya aracı teşebbüs durumundaki alıcıların talep ettiği bir malın ya da hizmetin diğer bir mal veya hizmetin de alıcı tarafından teşhiri şartına bağlanması ya da arz edilen bir mal veya hizmetin tekrar arzına ilişkin şartların ileri sürülmesi,
    ..." hükmü yer almıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava konusu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin 34. maddesinde, Oda Yönetim Kurulunun görev ve yetkileri sayılmış, (ı) bendinde, mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri saptamak ve uygulanmasını sağlamak görev ve yetkisi düzenlenmiştir. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinde ise, en az ücretlerin belirlenmesi ve uygulama esaslarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Söz konusu Yönetmelik hükümlerine dayanılarak tesis edilen ve Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun 07/10/2016 tarih ve 45/20 sayılı oturumunda alınan 3, 4, 5, 6, 7, 9, 15 ve 17 numaralı kararlarda da, 2017 yılında mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretler belirlenmiş ve söz konusu ücretlerin uygulanmasına ilişkin kurallar düzenlenmiştir.
    Bununla birlikte; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ana Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ya da Odalarca belirlenmiş asgari ücretin altında ücret almak fiili para cezası yaptırımına bağlandığından, davalı Oda tarafından belirlenen asgari ücret tariflerine uyulmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
    Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesi konusunda, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve Anayasa'nın 48. maddesinde düzenlenen sözleşme özgürlüğü çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.

    1 - 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu yönünden;
    Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri belirleme konusunda davalı idarenin yasal dayanağının bulunup bulunmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Uyuşmazlığın çözümü için, genel olarak, idarenin düzenleme yetkisinin kapsamı ve bu bağlamda idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisi üzerinde durulmalıdır.
    Anayasa'nın 124. maddesinde, kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme, idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisinin anayasal dayanağını oluşturmaktadır.
    İdarenin düzenleme yetkisinin aslında ikincil, türev nitelikte olduğu hususunda bugün için bir duraksama bulunmamaktadır. Anayasa'ya göre, idarenin, düzenleme yetkisini kanunlar çerçevesinde ve kanunlara uygun olarak kullanması gereklidir. Kanunun öngördüğü düzenleme yetkisinin yine kanunda belirtildiği gibi kullanılması, kanun hükmü, bir konunun yönetmelikle düzenlenmesini öngörüyorsa, düzenlemenin yönetmelikle yapılması zorunludur.
    Ayrıca, normlar hiyerarşisi olarak bilinen temel hukuk ilkesine göre, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Başka bir anlatımla normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmekte olup; bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan normun, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremeyeceği, bir başka deyişle alt norm niteliğindeki düzenleyici işlemlerin, bir hakkın kullanımını üst normda öngörülmeyen bir şekilde daraltamayacağı veya kısıtlayamayacağı; dolayısıyla, düzenleyici bir işlemin kendinden önce gelen kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı düzenlemeler getiremeyeceği kabul edilmektedir.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlığa bakıldığında, davalı idarenin dava konusu alandaki düzenleme yetkisinin ve bu yetkinin hukuka uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
    6235 sayılı Kanun'un 39. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin müteşebbis heyetlerince ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek eki bir talimatname yani bir Yönetmelik ile tatbik olunacağı hükme bağlanmıştır.
    6235 sayılı Kanun'un 2. maddesinde ise, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek, Birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmış, Birlik ve organlarının, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacağı belirtilmiştir.
    Görüldüğü üzere, dava konusu Yönetmeliklerin dayanağı olan 6235 sayılı Kanun'da, mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

    2 - 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun yönünden;
    Serbest çalışan elektrik mühendislerinin esas itibarıyla serbest meslek sahibi olduğu, serbest meslek faaliyetinin, sermayeden ziyade şahsî mesaiye, ilmî veya meslekî bilgiye veya ihtisasa dayanan işlerin bir işverene bağlı olmaksızın bağımsız olarak, şahsî sorumluluk altında ve bir ücret karşılığı yapıldığı göz önüne alındığında, hizmetini ücret karşılığı sunan serbest meslek mensubu mühendislerin 4054 sayılı Kanun kapsamında birer teşebbüs oldukları açıktır.
    4054 sayılı Kanun'un 3. maddesinde, teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzel kişiliği haiz ya da tüzel kişiliği olmayan her türlü birlik teşebbüs birliği olarak tanımlanmıştır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ilişkin olarak herhangi bir istisnaya yer verilmediğinden ve teşebbüs birliklerinin 4054 sayılı Kanun'a tâbi olabilmesi için özel hukuk veya kamu hukuku tüzel kişisi olmaları ya da kanunla veya iradî olarak kurulmuş olmaları önem taşımadığından, davalı Odanın 4054 sayılı Kanun uygulamasında "teşebbüs birliği" sayılması gerekmektedir.
    Bu çerçevede; davalı Oda tarafından elektrik mühendisliği hizmetlerine ilişkin piyasa düzenleyiciliği kapsamında yürürlüğe konulan dava konusu Yönetmelikler birer teşebbüs birliği kararı niteliğinde olduğundan, 4054 sayılı Kanun'a aykırı olmamaları gerekmektedir.
    4054 sayılı Kanun'un 4. maddesinde, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerinin hukuka aykırı ve yasak olduğu belirtildikten sonra, aynı maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde, mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kâr gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesinin rekabeti engelleyici ve yasak olduğu kurala bağlanmıştır.
    Dava konusu Yönetmelik hükümlerinde, elektrik mühendisliği hizmetlerinin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesi öngörülmekte ve bu çerçevede hazırlanan asgari ücret tarifeleriyle mühendislerin, hizmetin fiyatını belirleme serbestisi hizmet alanlar (tüketici) aleyhine engellenmekte, bu suretle satım fiyatı davalı Oda tarafından tespit edilmektedir.
    Bu itibarla, dava konusu Yönetmelik hükümlerinin, elektrik mühendisliği hizmeti piyasasında doğrudan rekabeti engelleme, bozma ve kısıtlama amacını taşıdığı anlaşıldığından, 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (a) bendine açıkça aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
    Davalı Oda tarafından, elektrik mühendisleri arasında haksız rekabeti önlemek ve hizmet standartlarını yükseltmek amacıyla dava konusu Yönetmelik hükümlerinin yürürlüğe konulduğu ileri sürülmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Haksız Rekabet” bölüm başlığı altında düzenlenen 54. maddesinde, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olarak belirtilmiş, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticarî uygulamalar yasaklanmıştır. 4054 sayılı Kanun'da düzenlenen rekabetin korunmasına ilişkin düzenlemelerle ise, kamusal fayda da gözetilerek fiyat ve kâr gibi göstergelerin müdahalelerden uzak olarak serbest piyasa şartlarında belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu itibarla, anılan kuralların yer yer iç içe ve birlikte uygulanma imkânı bulunmakla birlikte, birbirinden farklı amaçları hedeflediği anlaşılmaktadır.
    Bununla birlikte; Rekabet Hukuku kuralları kamusal ve soyut bir koruma sağladığından ve haksız rekabet hükümlerine nazaran daha kapsayıcı olduğundan, asgarî ücret belirlenmesinin haksız rekabeti engelleyeceği ihtimalinden hareketle; 4054 sayılı Kanun'da hedeflenen tüketicinin ve kamunun korunması esasının ortadan kalkmayacağı ve dava konusu Yönetmeliklerin denetiminde anılan Kanun'un uygulanmasına engel bir durumun bulunmadığı açıktır.

    3 - Anayasa'nın 48. maddesinde düzenlenen sözleşme özgürlüğü yönünden;
    Anayasa'nın 48. maddesinde, çalışma ve sözleşme hürriyeti düzenlenmiştir. Buna göre, herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu, özel teşebbüsler kurmanın serbest olduğu, Devletin, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alacağı belirtilmiş; Anayasa'nın 13. maddesinde de, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı kurala bağlanmıştır.
    Dava konusu Yönetmelik hükümlerine göre, elektrik mühendisliği hizmeti alacak gerçek veya tüzel kişilerin, meslek alanında faaliyette bulunabilmek için davalı Odaya üye olmak zorunluluğunda bulunan bir meslek mensubu ile Oda tarafından belirlenen en az ücrete uygun bir sözleşme yapmaları gerekmektedir.
    Yapılacak sözleşmenin unsurlarından biri de sözleşmenin bedelidir. Sözleşmedeki bedelin taraflarca serbest olarak belirlenmesi asıldır. Nitekim, bedeli kararlaştırma konusundaki anlaşma serbestisi de sözleşme özgürlüğü kapsamında olup, anayasal koruma altındadır. Sözleşme serbestisini sınırlayacak nitelikteki bir kuralın ise, yine Anayasa'da tanımlanan sınırlama sebeplerine uygun olarak kanunla konulması gerekmektedir.
    Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan davalı Odaya 6235 sayılı Kanun'da mensupları için asgarî ücret belirleme yetkisi veren bir kural bulunmamaktadır. Dolayısıyla, anılan Kanun'da yer verilmeyen bir yetkinin Yönetmelik hükümleri ile düzenlenmesi açıkça hukuka aykırıdır.
    Anayasal koruma altındaki sözleşme özgürlüğünün ancak kanunla sınırlanabilmesi mümkün olduğundan, taraflar arasında serbestçe belirlenmesi gereken sözleşmenin bedel unsuruna, kanuni dayanağı bulunmaksızın, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan davalı Oda tarafından asgarî ücret tarifesi ve alınacak ücret esaslarının belirlenmesi suretiyle müdahale edilemeyeceği açıktır.
    Bu durumda; davalı Odaya üyelerin uymak zorunda olduğu mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri belirleme yetkisi veren dava konusu Yönetmelik hükümlerinde ve 2017 yılında mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri tespit eden ve söz konusu ücretlerin uygulanmasına ilişkin kuralları düzenleyen Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun ...tarih ve ...sayılı oturumunda alınan 3, 4, 5, 6, 7, 9, 15 ve 17 numaralı kararlarda hukuka uygunluk görülmemiştir.
    Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun ...tarih ve ...sayılı oturumunda alınan 16 numaralı kararın, Oda tarafından verilen bazı belgelerin bastırılmasına ilişkin olduğu görülmekte olup , davanın bu kısmının üst hukuk normlarına aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Dava konusu Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nun ...tarihli ...sayılı oturumunda, 2017 yılında elektrik, elektronik ve biyomedikal mühendisliği hizmetlerine uygulanmak üzere aldığı en az ücret tespiti ve bunların uygulanmasında izlenecek esaslar hakkındaki ..., ..., ve ...no'lu kararları ile EMO Ana Yönetmeliği'nin 34/1 maddesindeki "... Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri saptamak ve uygulamasını sağlamak" hükmü ve TMMOB EMO En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6'ncı maddesinin İPTALİNE, Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nun ...tarihli ...sayılı oturumunda alınan 16 numaralı karar bakımından davanın REDDİNE,
    2. Dava sonuç olarak kısmen iptal kısmen ret ile sonuçlandığından aşağıda dökümü yapılan (bozmaya uyma aşaması posta gideri dahil) ...-TL yargılama giderinin tarafların haklılık oranlarına göre ...-TL kısmının davacı üzerinde bırakılmasına ve yargılama giderlerinin diğer kısmı olan ...-TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
    3. İlk aşamada davalı idare lehine vekalet ücreti hükmedilmiş olduğundan, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
    4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
    Kesin olarak, 21/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi