
Esas No: 2017/3745
Karar No: 2018/1089
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/3745 Esas 2018/1089 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ...-...
TEMSİLCİ : ...
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların taşınmazı haksız olarak işgalinden kaynaklanan 17,000.00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsil intifadan men tarihi olan 10.01.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili istenilmiş, mahkemece; davacının ecrimisil talebinin kabulü ile; 12.507,32-TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen intifadan men tarihi olan 19/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınıp davacıya verilmesine, davacı tarafın HMK"nın 329. maddesi gereğince kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de; alacak miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ortak yerden kaynaklanan ecrimisil istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesinde, bu kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Uyuşmazlık konusu ise ortak yerden kaynaklanan ecrimisil istemine ilişkindir. Ecrimisil davası Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanmayıp, anılan kanun maddesi hükmünün bu istem yönünden uygulama olanağı bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Ecrimisil istemi de malvarlığı haklarına ilişkin olduğundan davanın bu niteliğine ve genel hükümlere göre davaya asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/02/2018 günü oy birliği ile karar verildi.