
Esas No: 2021/140
Karar No: 2022/1586
Karar Tarihi: 21.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/140 Esas 2022/1586 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/140 E. , 2022/1586 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/140
Karar No : 2022/1586
TEMYİZ EDEN (DAVACI) :…
VEKİLİ : Av. … - Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 25/06/2020 tarih ve E:2017/4245, K:2020/2747 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı tüm özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 25/06/2020 tarih ve E:2017/4245, K:2020/2747 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında yargılanmasına devam edildiği ve Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu yargılamada henüz bir karar verilmediğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgütün yönlendirmesiyle katalog evlilik yaptığına, örgüt toplantılarına katıldığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde kamera çekimi yaptığına, üniversitede örgüte ait yurtta kaldığına, lise döneminde örgüte müzahir dershaneye gittiğine, sınavlara örgütün hâkim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına, hâkim-savcı sınav çalışma evinde sınav sorularının bir kısmını sınav öncesinde aldığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Çalışma evinde hâkim-savcılık sınavına hazırlanması yönünden, davacının örgütün yargı erkine kendisine iltisak ve irtibatlı kişileri yerleştirebilmek amacıyla oluşturduğu hâkim-savcılık sınavına hazırlık evlerinde anılan sınavlara hazırlanmış ve bu evlerde sınav sorularından bir kısmının davacıya sınav öncesinde verilmiş olmasının FETÖ ile iltisak ve irtibatı ortaya koyan bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Hâkim/Savcı adaylığı döneminde Adalet Akademisinde Yıllık (Albüm) Kurulu üyeliği yapması yönünden, davacının örgütün yargıda etkin olduğu dönemde Adalet Akademisinde Yıllık (Albüm) Kurulu üyeliği (sehven "sınıf başkanlığı" yazıldığı görülmüştür.) yapmasının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
Diğer hususlar yönünden, davacının en yakını konumunda olan eşinin, örgüte müzahir STV grubu kanalların … Platformundan çıkarıldığı tarihten iki gün sonra Digitürk aboneliğini sonlandırmasına ilişkin durumun, davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı tüm özlük haklarının iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, meslekten ihraç kararlarına dayanak belgelerin tebliğ edilmediği gibi sonrasında bu belgelere erişimin de yasaklandığı, bu durumun yargı organları nezdindeki etkili başvuru ve adalete erişim haklarının kullanılmamasına neden olduğundan silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği, her ne kadar idarece savunma hakkı verildiği, hatta itiraz aşamasında savunma için süre tanındığı ileri sürülmekte ise de anılan itirazın savunma hakkı kapsamında olmadığı; hakkındaki inceleme ve soruşturma 2802 sayılı Kanun hükümlerine göre başlatıldığı ve aynı şekilde devamının getirilmesi gerektiği; dava konusu meslekten çıkarma işleminin, hiçbir savunma hakkı tanınmadan (AY m. 129/2), mahkemeye erişim hakkı engellenerek (AY m, 36 ve 129/3), masumiyet karinesi ihlal edilerek (AY m. 38/4 ve 15), ceza hukuku alanında bir sanığın sahip olduğu en temel sanık haklarından hiçbirine saygı gösterilmeden (AY m. 38 - AİHS m. 6/3) ve bir daha kamu görevinde çalışamayacak (AY m. 15 ve 70) şekilde kamu görevinden çıkarılma cezasına ilişkin olduğu, dava konusu işlem ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu için bir sanığın sahip olduğu tüm gereklere uygun bir yargılama ile karar verilmesi gerektiği; Daire kararında bireyselleştirme yapılmadığına dair iddialara karşı herhangi bir gerekçe sunulmadığı, bahsi geçen belgelerin neredeyse tamamının meslekten çıkarılma sonrası ortaya atılan soyut ve delilsiz iddialar olduğu; olayda tarafsızlık ilkesinin, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği; yasa dışı bir örgütle tespit edilen irtibata dayanılarak idari ceza verilebilmesinin örgütün yasa dışı olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabit olmasına bağlı olduğu, örgütün bu yönünü bilmeyenler için idarenin kendisi ayrı bir araştırma dahi yapsa, AİHS'in 7. maddesi gereğince suç ve cezalar geriye yürütülemeyeceğinden kişilere ceza verilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, Daire kararının "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" kısmının "Davacıya İlişkin Süreç" bölümünde, davacının, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan …. Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında yargılanmasına devam edildiği belirtilmişse de; temyiz aşamasında UYAP kayıtlarının incelenmesi sonucunda, davacının ceza yargılaması sonucunda, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ancak bu mahkûmiyet kararının henüz kesinleşmediği görülmüştür.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 25/06/2020 tarih ve E:2017/4245, K:2020/2747 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.