Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/46
Karar No: 2022/1583
Karar Tarihi: 21.04.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/46 Esas 2022/1583 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/46 E.  ,  2022/1583 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/46
    Karar No : 2022/1583

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 01/07/2020 tarih ve E:2017/3639, K:2020/2970 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 01/07/2020 tarih ve E:2017/3639, K:2020/2970 sayılı kararıyla;
    Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde, davacının 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (6749 sayılı Kanun'un) 3. maddesi ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası ise ciddi görülmeyerek işin esasına geçilmiş; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 8 yıl 1 ay 6 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
    ByLock delili yönünden, davacının yargılandığı ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında davacının … nolu GSM hattı ile 12/09/2014-05/10/2014 tarihleri arasında ByLock uygulamasına 456 kez bağlantı kurduğunun tespit edildiğinin görüldüğü; davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden, davacı tarafından … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine, anılan seçimde FETÖ lehine kamera çekimi ve müşahitlik yaptığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
    Diğer hususlar yönünden, davacının FETÖ/PDY terör örgütünün HSK'da etkin olduğu dönemde daha önce bu yönde bir tecrübesi olmadığı halde yargıda önemli bir makam olan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görevlendirilmesinin diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
    Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Daireden, hakkında devam etmekte olan ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiği, ceza dosyası kapsamında, deliller daha ayrıntılı bir biçimde incelendiğinden, Dairenin bu dosyanın sonucunu beklemesinin ya da celbini sağlayarak dosya kapsamına sonradan giren delilleri delil olarak dosya arasına almasının gerektiği; tüm delillere ilişkin ayrıntılı açıklamaların ceza dosyası kapsamında ileri sürüldüğü, ayrıca Danıştay dosyasında ceza dosyasına delil olarak dayanılmasına göre, dosya kapsamına yansıyan hususlara ilişkin beyanda bulunulmadığından bahisle sonuca gidilmesinin yargıda birlik, kişi güvenliği ilkelerine ters olduğu; Daire kararında, Yargıtay tarafından bozulmasına karar verilen ... Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına atıfla bir değerlendirme yapıldığı, Yargıtayın bozma kararında, sanık hakkında hükme esas alınan ByLock ile ilgili MİT tespit tutanağının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bu nedenle ByLock değerlendirme ve tespit tutanağının celbinden sonra hukuki durumunun değerlendirilmesinin gerektiğine hükmedildiği, bu karardan, tanık anlatımlarının da suç delili olarak kabul etmediğinin anlaşıldığı; Yargıtay Ceza Genel Kuruluna göre, salt olarak CGNAT kayıtlarının ve de yetersiz tespit tutanaklarının, kullanıcı adı ve ID bilgilerinin tespit edilmemesi hâlinde hiçbir suretle delil olarak kabul edilemeyeceği, bu delilin tamamlayıcı delil vasfının da bulunmadığı; tarafının ByLock delili ile ilişkili olduğu kanaatiyle sonuca gidilmesinin, ceza mahkemesi tarafından kabul edilmeyen bir olguyu kabul etmek ile aynı sonucu aralayacağından, kişi güvenliği, adil yargılanma ilkeleri ile hukuka aykırı delile dair Anayasa ile güvence altına alınan hak ve özgürlüklerin özünü zedeleyeceği; Daire tarafından hükme esas kabul edilen tanıklardan hiçbirisinin ceza mahkemesince dinlenmediği; bozulan mahkûmiyet hükmünün salt olarak ByLock deliline dayandırıldığı, tanık beyanlarına Yargıtay tarafından değer verilmediği; tanık beyanlarının soyut nitelikte olduğu, somut ve görgüye dayalı olmadığı, tanık beyanlarının birçoğunun suç delili oluşturmayacağı gibi bir kısım beyanların ise doğru olmadığı, …’nin beyanında geçen kamera çekiminin yalan beyan olduğu, iddia makamı tarafından bile bu beyana dayalı herhangi bir iddia getirilmediği, ...'nün ifadesinin kabul edilemeyeceği, zira o dönemde askerde olduğu, sonrasında ise evlenerek Keçiören’e yerleştiği; hemen hemen her odada propaganda yaptığı, oy istediği şeklindeki tanık ifadesini doğrulayan başka bir tanık ifadesi olmadığı, Devlet büyüklerine hakaret ettiği şeklindeki tanık ifadelerinin soyut olduğu, seçimlerde hiçbir grupla birlikte hareket etmediği; ...'nin ifadesinin yalan olduğu, etkin pişmanlıktan faydalandığı için kendisini suçtan kurtarmak için bu beyanda bulunduğu; etkin pişmanlıktan yararlanan ...'nün ifadesine itibar edilemeyeceği; seçim sırasında örgüt adına hareket ettiğinin belirginlik kazanmadığı, seçim mahallinde bulunmasına Kanun'un cevaz verdiği, aleyhe sonuçların bağlanmasının hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu; Daire kararında, davacının hiçbir tecrübesi olmadığı halde Siverek Ağır Ceza Mahkemesine atandığı söylenmiş ise de bunun somut gerçekliklere aykırı olduğu; darbeye karıştığına ve silahlı terör örgütü ile bir bağlantısını olduğuna yönelik tarafları ikna edici nitelikte hukuka uygun yöntemlerle elde edilmiş bir delilin bulunmamasına göre meslekten çıkarılmasına ilişkin kararın, suç ve cezada şahsilik ilkesi ve orantılılık ilkesi ile bağdaşmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a)Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b)Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Öte yandan, Daire kararının "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" kısmının "Davacıya İlişkin Süreç" bölümünde, davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 8 yıl 1 ay 6 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu mahkûmiyet kararının kesinleşmediği belirtilmişse de; temyiz aşamasında UYAP kayıtlarının incelenmesi sonucunda, davacının mahkûmiyetine ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin anılan kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile esastan reddedildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu kararın ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile bozulduğu, bozma kararı üzerine yeniden yapılan yargılama neticesinde ise, … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının bu defa örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçunu işlediği sabit görülmekle neticeten 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ancak anılan bu mahkûmiyet kararının henüz kesinleşmediği görülmüştür.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davacının temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 01/07/2020 tarih ve E:2017/3639, K:2020/2970 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi