Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4343
Karar No: 2019/2389
Karar Tarihi: 04.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4343 Esas 2019/2389 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/4343 E.  ,  2019/2389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalının maliki olduğu aracın, davacı tarafından kaskolu araca çarpmasıyla oluşan kazada kaskolu araçta ağır hasar oluştuğunu, davacı tarafından sigortalısına 17.488,00 TL. ödenerek haklarına halef olunduğunu, kaskolu araçta hasar oluşmasına yol açan aracın işleteni olan davalının KTK"nun 85. maddesi gereği zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.600,00 TL"nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, 2 yıllık sürede açılmayan davanın zamanaşımına uğradığını, davalı adına kayıtlı olan ve kazaya karışan ... plakalı aracın 05.09.2005 tarihinde çalındığını ve sahte plaka takılı vaziyette kazaya karıştığını, davalı aracının çalınması nedeniyle ... Trafik Tescil Şube Müdürlüğü tarafından aracın kaydına çalıntı şerhi işlendiğini, aracın çalınmasında davalının hiçbir kusuru bulunmadığını, davalının zarardan sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalının işleten olarak zarardan sorumlu olduğu, aracının çalınmasında kusuru olmadığını ispata yarar delil getiremediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 3.600,00 TL. tazminatın 10.11.2006 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemiz"in 27.12.2011 tarih ve 2011/26 Esas- 2011/13039 Karar sayılı ilamı ile; "KTK"nun 109. maddesinde motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazmini için kaza gününden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, kazanın 30.03.2006 tarihinde meydana geldiği, 28.04.2009 olan dava tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği ve davalının süresindeki zamanaşımı def"inin değerlendirilmesi gerekmesine rağmen, zamanaşımı def"i konusunda olumlu ya da olumsuz karar verilmemesinin hatalı olduğu" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı aracının sahte plakayla kaza yaptığı, davacının sahte plaka sahibine açtığı davada aracın gerçek plakasını ve dolayısıyla davalının rücu borçlusu olduğunu öğrendiği, öğrenme tarihinden itibaren 2 yıllık sürede davayı açtığı, ayrıca davalının işleten olarak zarardan sorumlu olduğu, aracının çalınmasında kusuru olmadığını ispata yarar delil getiremediği gerekçesiyle, davalının zamanaşımı def"inin reddine, davanın kabulü ile 3.600,00 TL. tazminatın 10.11.2006 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına dair verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemiz"in 02.04.2013 tarih ve 2013/1652 Esas- 2013/4655 Karar sayılı ilamı ile; "davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı; ancak, 2918 sayılı KTK"nun 107. maddesi uyarınca, bir motorlu aracı çalan veya gasbeden kimsenin işleten gibi sorumlu olduğu, aracın çalınmış veya gasbedilmiş olduğunu bilen veya gereken özeni gösterdiği takdirde öğrenebilecek durumda olan aracın sürücüsünün de onunla birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, işletenin kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin aracın çalınmasında veya gasbedilmesinde kusurlu olmadığını ispat etmesi halinde sorumlu tutulamayacağı, davalıya ait aracın park halindeyken çalınıp sahte plakayla seyir halindeyken dava konusu kazayı yaptığı, mahkemece irtibatlı bulunan ceza dosyaları da getirtilip hep birlikte değerlendirilerek anılan yasal düzenlemeler ışığında hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulmasının doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davalıya ait aracın geceleyin park edilmiş olduğu yerden çalındığı, evinin önüne kilitlemek suretiyle aracını park eden ve sabahleyin çalındığını farkettiği anda kolluk birimlerine şikayette bulunan davalının aracın çalınmasında bir kusurunun bulunmadığı, KTK"nun 107. maddesi gereği zarardan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı aracının çalındığı tarih ile davaya konu kazaya karışmasıyla bulunduğu tarih arasında geçen süre (yaklaşık 7 ay), aracın çalındığı anda kontak anahtarının üzerinde olduğuna dair herhangi bir delilin bulunmadığı, aracın çalınması nedeniyle davalının tüm yasal başvuruları yaptığı ve aracın bulunmasından sonraki ceza davaları ile ceza soruşturmalarındaki tespitler dikkate alındığında, aracın çalınmasında davalının kusuru bulunmadığına ilişkin mahkeme kabulünün yerinde görülmesine göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA; ve aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 04/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi