14. Hukuk Dairesi 2017/5973 E. , 2018/2631 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 23.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.10.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı vekili 16.04.2014 tarihli dilekçesi ile davacının tarih öğretmeni olup aynı zamanda editörlük de yaptığını, davalılardan Mesil Kotil"in ise yayınevi sahibi olduğunu, müvekkili ile uzun yıllar birlikte çalıştığını, bir kredi işleminde lazım olacak diyerek müvekkiline ait ... Köyü 85 parsel sayılı (12200 m2 tarla cinsli) tarla üzerine ipotek konulmasını temin eden 07.08.2008 tarihli vekaletname çıkartıldığını daha sonra davalının kötü niyetli olduğunu anlayan müvekkilinin ..."i 5 gün sonra, 12.08.2008 tarihinde azlettiğini, davalının azledildiğini bilmesine rağmen davalı ... lehine 14.08.2008 tarihinde "..., ... adına ... vekaletten almış olduğu borca karşılık ... lehine 400.000 TL bedel ile Bila faiz ve 5 yıl süre ile ipotek tesis ettiğini,..." müvekkilinin davalıyı azlettiğine ilişkin tebligatın 18/08/2008 tarihinde davalı ..."e, 22/08/2008 tarihinde tapu sicil müdürlüğüne tebliğ edildiğini, davalının tebligatın kendisine gelmesinden 5 gün önce azledildiğini bizzat öğrendiğini ve derhal harekete geçtiğini, lehine ipotek tesis edilen davalı ... ile vekaletle hareket eden ... arasında gerçek anlamda bir borç ilişkisi olmadığını her iki davalının samimi arkadaş olduğunu, dost olduklarından davacıya zarar vermek amacıyla tesis edilen davacı adına 85 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı ... ... vekili, davacı ve diğer davalı arasında ve müvekkilinin firmaları arasında ticari ilişkileri olduğunu, davacı ..."in kendi adına, diğer davalı ... adına ve gerekse diğer davalı ..."in firması ... A.Ş. adına müvekkilinin firmasından borç para aldığını, davacının ipotek tesis edildikten sonra vekilini azlettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., 21.10.2015 tarihli duruşmadaki beyanında, davacının kendisine borcu olduğunu, birlikte yaşadıklarını, evlenmeyi planladıklarını 400 m2"lik bir daireyi davacının üzerine yaptığını; ancak, Birsen"in kendisine haber vermeden daireyi sattığını, davacının kendisine ait dava konusu taşınmaz ilgili olarak ipotek kurması konusunda yetki verdiğini, diğer davalı ..."ın arkadaşı olduğunu, ona borcunun bulunmadığını; ancak, davacı ..."deki alacağını teminat altına almak için arkadaşı diğer davalı ..."a borcu varmış gibi davacı ..."e ait taşınmaz üzerine ipotek kurduğunu beyan etmiştir.
İncelenen tapu kayıt örneğine göre, 14.08.2008 tarihli ipoteğin malik ..."e vekaleten ... tarafından 85 parselin tamamına ... adına ... tarafından vekaleten alınan 400.000,00 TL borca karşılık ... lehine 1. derecede, bila faiz ve beş yıl süre ile birinci derecede tesis edildiği anlaşılmaktadır.
İpoteğin davalı ... yararına alınan borç paranın teminatı olmak üzere düzenlendiği görülmüştür. Davacı, bu ipoteğin muvazaalı yapıldığını ileri sürdüğüne göre, yazılı senede karşı olan iddiasını Türk Medeni Kanununun 6. maddesi uyarınca ispat etmelidir. Davacı, davalı ..."in vekillikten azledildiğini ipotek tesis edilmeden önce bildiğini ve kendisini zararlandırmak amacıyla ..."le arkadaş ve dostluk ilişkisi bulunan diğer davalı ... Gündoğdu ile birlikte gerçekte olmayan bir borç için ipotek tesis edildiğini iddia etmiştir. Davalı ..."in, davacı tarafından kendisine verilen vekaletnameye istinaden diğer davalı ... ... lehine, vekaletten azledildiği bilgisi kendisine ulaşmadan evvel ipoteğin tesis edildiği ve ipoteğin muvazalı olarak tesis edildiğine dair davacı tanıklarının görgüye dayalı bir bilgilerinin olmadığı ve davacı tarafından da başkaca bir delil getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine, 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa ödenmesine, karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Dava konusu ve dava değeri olan ipotek 14.08.2008 tarihli ve 11179 yevmiye no"lu resmi senette 400.000,00 TL olarak gösterilmiş ve yargılama sırasında 12.05.2015 tarihli makbuz ile resmi senet bedeli üzerinden davacı tarafından noksan harç ikmal edilmiştir. Bu nedenle davanın reddine dair verilen kararda dava değeri üzerinden davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde maktu vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı ..."a iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
03.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.