1. Ceza Dairesi 2016/1185 E. , 2017/3183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten silahla yaralama
HÜKÜM : Her iki sanık hakkında ayrı ayrı;
Mağdur ..."ı kasten silahla yaralama suçlarından TCK"nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 5"er yıl hapis cezası,
Mağdur ..."i kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından beraat.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar... ve ...’nın, mağdur ...’a yönelik kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin, kusurluluğu etkileyen nedenlerden takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş ve reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... ve müdafiinin; adil yargılanmadıklarına, eksik incelemeye, sübuta, sanık ... ve müdafiinin; adil yargılanmadıklarına, eksik incelemeye, sübuta ilişkin ve yerine görülmeyen temyiz itirazının reddiyle,
A) Sanıklar... ve ...’nın, mağdur ...’a yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında tekerrüre esas teşkil ettiği kabul edilen Bakırköy 10. Sulh Ceza Ceza Mahkemesinin 17.10.2012 tarih, 2012/1331 esas ve 2012/3051 karar sayılı ilamı ile tayin edilen doğrudan 2.000.TL adli para cezasının hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 305/1-son maddesine göre kesin nitelikte olduğu ve tekerrür uygulamasına esas teşkil edemeyeceği, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK"nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde zorunlu müdafii ücretinin sanıklardan tahsiline karar verilmesi, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama kanuna aykırı ise de, bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK"nun 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak;
a) Sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden; hüküm fıkrasının mahsus bölümünden tekerrür uygulamasına ilişkin bölümün çıkartılmasına,
b) Hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK"nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine,
c) Hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan zorunlu müdafii ücretlerine hükmolunan bölümün hükümden çıkartılmasına karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B) Sanıklar... ve ... hakkında; mağdur ..."e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, olay günü akşamı 20:30 sıralarında, mağdurlar ... ve ..."in birlikte yürüdükleri esnada sanıklar... ve ... ile karşılaştıkları, 1 gün önce de aynı mahalde bir kavga ortamının yaşandığı, bundan dolayı taraflar arasında bir ağız münakaşası yapıldığı, ardından her iki sanığın ellerinde bulunan ancak ele geçirilemeyen bıçakla mağdurlara saldırdıkları, mağdurların aldıkları bıçak darbeleriyle hayati tehlike geçirecek, BTM ile giderilemeyecek şekilde yaralandıkları olayda;
a) Sanıklar... ve ...’nın, fikir ve irade birliği içerisinde fiil üzerinde hakimiyet kurarak mağdur ...’e yönelik kasten yaralama suçunu işledikleri anlaşılmakla, sanıklar hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK"nun 37/1. maddesi kapsamında cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 11/10/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.