
Esas No: 2015/730
Karar No: 2015/4388
Karar Tarihi: 18.02.2015
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/730 Esas 2015/4388 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile Ummuhan Sakarya ve müşterekleri aralarındaki Tapu iptali ve tescil davasının reddine dair. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 31.10.2013 gün ve 116/131 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, mirasbırakanlar ... ve ... tarafından 154 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 48 yıl önce zeytin ağaçları dikildiğini, 8 yıl önce de vekil edenleri tarafından 4000m2 lik bölüme zeyin ağaçları dikilerek yetiştirildiğini, . Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/249 Esas sayılı dosyası ile ortaklığın giderilmesi davasının derdest olduğunu ileri sürerek taşınmazlar üzerinde yer alan zeytin ağaçlarının davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ... vekili, zeytin ağaçlarının 80-100 yaşlarında olup, davacılar veya mirasbırakanları tarafından dikilmelerinin mümkün olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuş, davalılar ..., ..., .... ve ... davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir. Diğer davalılar ise bir savunma getirmemiştir.
Mahkemece; ... 154 ada 3 nolu parsel üzerinde bulunan 90 adet 60-70 yaşlarındaki zeytin ağaçlarının davacıların murisleri ... ve ... tarafından yine aynı parsel üzerinde bulunan 70 adet 8-9 yaşlarında zeytin ağaçlarının davacılar tarafından dikildiklerinin tespitine, karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafın temyizi harç, yargılama gideri ve yargılama giderinden sayılan avukatlık ücretine yöneliktir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK"nun 326/1.maddesi uyarınca Kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Kanunda yazılı hallerden birisi hiç şüphesiz Yasanın 312/2. maddesidir. Bu madde hükmüne göre davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderinden sorumlu değildir. Hemen belirtmek gerekir ki, anılan maddenin uygulanabilirliği bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlıdır.
Somut olayda davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet vermediği kabul edilse bile, görülen davayı kabul etmedikleri anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; mahkemece dava konusu taşınmazda davacının da paydaş olduğu davanın konusunun (müddeabihin) davalılar payına isabet eden muhdesat değeri olduğu dikkate alınarak, hesaplanacak bu bedel üzerinden yargılama sonunda hükmedilecek nisbi orandaki karar ve ilam harcının aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına, aynı şekilde HMK nun 326/2.mad. uyarınca yargılama giderinin davalıdan tahsiline, yine yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf yararına nisbi tarife üzerinden avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, anılan gerekçelerle karar ve ilam harcı ile yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hüküm kısmındaki harç, avukatlık ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin bölümü yönünden usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"un 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 657,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.