19. Ceza Dairesi 2019/932 E. , 2020/2733 K.
"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık ..."in 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1. maddesi gereğince 75.309,25 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Mersin 4. İcra Ceza Mahkemesinin 04/04/2017 tarihli ve 2017/97 esas, 2017/291 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, infaz savcılığı tarafından 5941 sayılı Kanun"un 5/1. fıkra 2. cümlesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi üzerine oluşan tereddüdün giderilmesi talebi üzerine, cezanın infazının devamına ilişkin Mersin 4. İcra Ceza Mahkemesinin 01/01/2018 tarihli ve 2017/97 esas, 2017/291 sayılı ek kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 11/01/2019 gün ve 17037 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/01/2019 gün ve KYB-2019-5036 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
10/10/2017 tarihli ve 30206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 tarihli ve 2016/191 esas 2017/131 sayılı kararı ile 5941 sayılı Kanun"un 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan, “...çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından...” şeklindeki ibarenin iptal edildiği,
Her ne kadar 1982 Anayasasının 153/5. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği belirtilmiş ise de; söz konusu iptal kararının sanık lehine bir durum ortaya çıkardığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesinde, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenlemeler uyarınca, sanığın hukuki durumun yeniden değerlendirilerek lehe olan, söz konusu iptal kararı sonrası yürürlük kazanan 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesinde yer alan, "(Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…)(2) az olamaz." hükmü gereğince sanık lehine bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği gerekçesi ile lehe kanun uygulanması talebinin reddine karar verilen ek karar tarihinin 10/01/2018 olmasına karşın, kanun yararına bozma talebinde 01/01/2018 olarak gösterilmesi maddi hata olarak kabul edilmiştir.
5941 sayılı Kanunu"nun 5. maddesindeki, “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak ""karşılıksızdır"" işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (...) az olamaz.” ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/1 ve 2. fıkrasında yer alan, "Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir”, “En az yirmi ve en fazla yüz Türk lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.” şeklindeki düzenlemelere göre karşılıksız çek suçunun yaptırımı olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun “Adlî para cezası” başlıklı 52. maddesindeki düzenlemeye uygun olacak şekilde gün para cezası sisteminin öngörülmüş olması karşısında, anılan hükümler nazara alınmak suretiyle adli para cezasının öncelikle gün olarak tespit edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinin Kanuna aykırı olduğu hususunda da kanun yararına bozma yoluna gelinip gelinmeyeceğinin takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.