10. Ceza Dairesi 2019/6012 E. , 2019/7692 K.
"İçtihat Metni"İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Silifke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2017 tarihli 2017/55 esas ve 2017/135 sayılı kararı
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında Silifke 3. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucu 02/05/2017 tarihinde 2017/55 esas ve 2017/135 sayılı kararı ile verilen adli para cezası, sanık tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 19/09/2019 tarihinde 2018/3914 esas ve 2019/5706 karar sayı ile temyiz isteğinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Dairemizin temyiz isteğinin reddi kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısında “başka suçtan ceza infaz kurumunda hükümlü olan ve SEGBİS ile duruşmada hazır edilen hükümlüye, hüküm tefhim edilirken, dosyanın daha önce Yargıtay incelemesinden geçmesine rağmen hükmün tefhimi sırasında kanun yolunun "temyiz" yerine "istinaf", kanun yolu mercinin "Yargıtay" yerine "Bölge Adliye Mahkemesi" olarak gösterilmesi yanında, 5271 sayılı CMK"nın 263/1maddesi gereğince "zabıt katibine veya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek" kanun yoluna başvurabileceğinin belirtilmemesi nedeniyle usulsüz tefhim yapıldığı, dolayısıyla sanığın temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek, esasa girmek suretiyle inceleme yapılması gerekirken, temyiz isteminin süresinden sonra yapıldığından bahisle reddine karar verilmesi, ekte sunulan 10. CD"nin yerleşik kararları ile usul ve yasaya aykırı olduğu değerlendirilmiştir.” denilerek hükümlü hakkında verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin kararın kaldırılıp, hükmün esasının incelenmesi gerektiği belirtilerek, dosyanın itirazen tekrar incelemesinin yapılması istenmiştir.
C) CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesi :
(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanunla eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanunla eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
Başka suçtan cezaevinde hükümlü olarak bulunan sanığın yüzüne karşı verilen hükümde kanun yolunun ""temyiz"" yerine ""istinaf"", kanun yolu merciinin ""Yargıtay"" yerine ""Bölge Adliye Mahkemesi"" olarak gösterilmesinin yanında, ayrıca CMK"nın 263/1. maddesi gereğince ""zabıt kâtibine veya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek"" kanun yoluna başvurabileceğinin belirtilmemesi nedeniyle usulsüz tefhim yapıldığından, bu hali ile sanığın temyiz isteğinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
E) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
2- Dairemizin 19/09/2019 tarihli 2018/3914 esas ve 2019/5706 karar sayılı temyiz isteğinin reddi kararının KALDIRILMASINA,
3- Başka suçtan cezaevinde hükümlü olarak bulunan sanığın yüzüne karşı verilen hükümde kanun yolunun ""temyiz"" yerine ""istinaf"", kanun yolu merciinin ""Yargıtay"" yerine ""Bölge Adliye Mahkemesi"" olarak gösterilmesinin yanında, ayrıca CMK"nın 263/1. maddesi gereğince ""zabıt kâtibine veya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek"" kanun yoluna başvurabileceğinin belirtilmemesi nedeniyle usulsüz tefhim yapıldığından, bu hali ile sanığın temyiz isteğinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır.
Anayasanın 141. maddesinin 3. fıkrası ile 5271 sayılı CMK’nın 34/1 ve 230. maddeleri gereğince hükmün gerekçe bölümünde, sanığın lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesi, tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin belirlenmesi, hangi delile hangi nedenlerle üstünlük tanındığının belirtilmesi, delillerle ulaşılan kanıya göre sanığın sabit kabul edilen fiili açıklanarak bunun nitelendirilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun saptanması gerektiği gözetilmeden, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair önceki karara atıfta bulunulmak suretiyle yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün diğer yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
05/12/2019 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.