11. Hukuk Dairesi 2019/2717 E. , 2020/983 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/11/2017 tarih ve 2014/1545 E- 2017/1302 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nce verilen 21/03/2019 tarih ve 2018/546 E- 2019/430 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin havacılık sektöründe iştigal ettiğini, Türkiye"de A grubu yer hizmeti veren TGS, HAVAŞ ve davalı olmak üzere toplam üç şirket olduğunu, TGS ve HAVAŞ şirketinin ortak olduğundan aslında piyasada iki farklı işverene ait şirket bulunduğunu, piyasada rekabet ortamı olmadığından ve sadece üç şirket bulunduğundan tüketicinin bu hususta mağdur bırakıldığını, söz konusu üç şirketin orta ve büyük sınıf uçaklara uyguladığı hizmet tarifelerini hafif hava araçları sınıfında yer alan müvekkili şirket uçaklarına da uyguladıklarını, almadıkları hizmetlerin bedelinin ödenmesi hususunda zorunluluk oluşturulmakta olduğunu, davalının piyasadaki hakim konumu ve rakip şirketlerle içine girdiği uyumlu eylemleri nedeniyle fiyatları ve hizmetleri istediği gibi düzenleyebildiğini, bu nedenlerle bu hizmetler için istenen bedellerin fahiş olduğunu ileri sürerek davalının işlem ve eylemlerinin dürüstlük kurallarına ve haksız rekabet ilkelerine aykırılığının tespitini, haksız rekabet ilkelerine aykırı işlem ve eylemlerinin menine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalıya ödenen meblağdan şimdilik 500.- TL"nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı şirketin müvekkilinin müşterileri arasında yer aldığını, davalı şirketin serbest piyasa ekonomine ve SH-22"ye uygun şekilde belirlemiş olduğu fiyatların rekabete aykırı olmadığını, davacının paket hizmet almayı reddettiğini, münferit hizmet başı verilen fiyatları yüksek bularak hizmet satın almayı reddettiğini, davalının hizmetlere ilişkin fiyatlarını şirketin ticari gerekleri ve hizmetlerinin sunumundaki etkinliği gözönüne alarak bağımsızca belirlediği ve sözleşme serbestisi çerçevesinde müşterilerle anlaşmaya vardığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davacının aralarında davalının da bulunduğu her üç şirket yönünden Rekabet Kurumuna yaptığı başvurunun reddedildiği ve tarifenin haksız rekabet teşkil etmediğine karar verildiği, haksız rekabetin ne şekilde oluştuğunun davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce; davacının Rekabet Kurumuna şikayet yolu ile yapmış olduğu başvurusunun ret edildiği, Rekabet Kurumunun ret kararına karşı davacı tarafça iptal davası açılmadığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin hukuka aykırı olmadığı, davacının zarara uğramadığı, ilk derece mahkemesinin ret kararı ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.