
Esas No: 2022/256
Karar No: 2022/1515
Karar Tarihi: 18.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/256 Esas 2022/1515 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/256 E. , 2022/1515 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/256
Karar No : 2022/1515
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVALI : … Kurul Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : I-(DAVACILAR):
1- …
2- …
3- …
II-DAVACILAR YANINDA MÜDAHİL: …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 24/03/2021 tarih ve E:2016/11000, K:2021/1801 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Üniversitelerarası Kurul Başkanlığınca duyurulan 2016 Ekim Dönemi Doçentlik Sınav Başvurularından itibaren geçerli olacak şekilde "Hukuk Temel Alanı" altında "Deniz Hukuku Temel Alanına" yer verilmemesine ilişkin düzenlemenin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 24/03/2021 tarih ve E:2016/11000, K:2021/1801 sayılı kararıyla;
Davalı idarelerin usul yönünden itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan haliyle 11 ve 24. maddelerine yer verilerek;
İdarelerin, normlar hiyerarşisine aykırı olmayacak şekilde hizmet etkinliğinin sağlanması için gerekli önlemleri alma, bu kapsamda mevzuat değişikliği yapma hususunda takdir yetkisine sahip oldukları, kamu hizmetlerinin hangi koşullar altında ve nasıl yürütüleceğini önceden saptamak her zaman mümkün olmadığı için, gelişen durumlara ayak uydurmak ve ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayabilmek amacıyla düzenleyici işlemler üzerinde gerekli değişiklikleri yapma hususunda idarelerin takdir yetkisi bulunduğu,
İdareye tanınan bu takdir yetkisinin, idarenin keyfi olarak hareket edebileceği anlamına gelmeyeceğinin de izahtan vareste olduğu, takdir yetkisinin yargısal denetiminin, bu yetkinin hukuka, eşitlik ilkesine ve kamu yararına uygun olup olmadığı ile sınırlı olduğu,
Her ne kadar davalı idareler tarafından; "Doçentlik Sınavı Başvuru Şartları" ve "Bilim alanları ve Anahtar Kelimeler" başlıklı düzenlemenin alanında uzman olan kişilerden oluşan "Doçentlik Çalışma Grubu" tarafından hazırlandığı ve dava konusu düzenlemelerin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek yapıldığı, bu konuda idarenin takdir yetkisi olduğu iddia edilmekte ise de; bu iddiaları destekleyen ve düzenlemenin yapılmasına esas teşkil eden gerekçelerin ve akademik gerekliliğin varlığını ortaya koyan verilerin veya bu yöndeki akademik çevrelerden alınmış bilimsel görüşlerin dikkate alınarak düzenleme yapıldığını gösteren bilgi ve belgelerin dava dosyasına sunulmadığının anlaşıldığı,
Diğer yandan; idarelerin düzenleyici işlemler yapabilme yetkisinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124. maddesine dayanan anayasal bir yetki olması nedeniyle, idareler tarafından mevzuatla verilen görevlerin yerine getirilmesi amacıyla düzenleyici işlemler yapılabileceğinin kuşkusuz olduğu, ancak bu düzenlemeler yapılırken, Anayasa'da yer alan hukuk devleti ilkesi uyarınca, kazanılmış hak, haklı beklenti, idari faaliyetlerin belirliliği ve hukuki güven ilkesi gibi ilkelerin de göz önünde bulundurulması gerektiği,
Hukuk devleti ilkesinin ön koşullarından biri olan "hukuk güvenliği" ile kişilerin hukuki güvenliğinin sağlanması amaçlandığı, hukuk güvenliği ilkesinin, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kıldığı, bu bağlamda, önceden oluşmuş hukuksal durumların, sonradan yapılacak işlemlerle değiştirilmesinin, hukuktan beklenen güvenle bağdaşmayacağı,
İdarenin ister düzenleyici işlem, ister bir taahhüt, isterse uzun süren bir uygulamasına güvenerek olsun, bireylerin çıkarlarına ya da lehlerine olan bir sonuca ulaşabileceklerini ümit etmeleri olarak tanımlanan haklı beklentilerin de idarelerce düzenleyici işlemlerin kaldırılması ve değiştirilmesi aşamasında gözardı edilmemesi gerektiği,
Bu bağlamda; davalı Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının internet sitesinde yer alan "2015 Nisan ve Öncesi Dönemlerin Yayın Aşaması Başvurularına Ait Anahtar Kelimeler" başlığı altında 2.024 kod numarası ile Deniz Hukukuna yer verilmiş iken; dava konusu edilen düzenleme ile Deniz Hukukuna yer verilmediği ve anılan değişiklik yapılırken idarenin daha önceki uygulamasına güvenerek doçentlik başvurusu için bilimsel hazırlık sürecini tamamlayan adaylar yönünden haklı beklentilerini karşılayacak bir geçiş hükmüne yer verilmediğinin anlaşıldığı,
Bu durumda; dava konusu Doçentlik Sınavı Başvuru Şartlarında "Hukuk Temel Alanı" altında "Deniz Hukuku Temel Alanına" yer verilmemesinin hukuken kabul edilebilir bir gerekçeye dayanmadığı ve ve dava konusu düzenleme yapılırken doçent adaylarının haklı beklentilerinin gözardı edildiği sonucuna varıldığından, anılan düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından, düzenleyici bir işlemin yürürlüğe girmesinden önce kurulup süregelen hukuki durumların, yeni düzenleyici işlem eskiden beri süregelen hukuki durumlar için daha ağırlaştırıcı hükümler taşısa dahi bu durumlara uygulanacağı, bu itibarla, henüz doçentlik çalışmalarının devam ettiği belirtilen davacılar açısından kazanılmış hak doğmasının söz konusu olmayacağı, adayın sadece doktora yaptığı bilim alandan doçentlik sınavına başvurabileceğine ilişkin düzenlemenin, üniversitelerde doçent unvanı ile görev yapacak akademik personelin bilimsel yayın ve eserlerinin belli düzeyde olmasını sağlamak, eğitim kalitesini yükseltmek ve başvurularda yapılacak olan değerlendirmenin objektif kriterlere göre gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla yapıldığı iddialarıyla kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davacılar tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden … Kurulu Başkanlığının temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu düzenlemenin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 18/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.