4. Hukuk Dairesi 2015/15189 E. , 2017/5904 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... (...) vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... Gazete Dergi Basım A.Ş. aleyhine 21/10/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ... Gazetesi"nin 15/10/2014 tarihli sayısının ilk sayfasında ve eki olan ...’ın ilk sayfasında yayınlanan haberde "... 4 aylık hamile, Gazeteci ..."le 28 Eylül de İzmir’de evlenen ..."in şehir efsanesine dönen hamilelik haberleri doğru çıktı. ... 4 aylık hamile, bebeğin cinsiyeti ise kız, ..."in ilk evliliğinden üç, ..."in ise bir oğlu var. ... hamile bebek kız. ..."le 28 Eylül"de ..."de evlenen ..."in 4 aylık hamile olduğu iddia edildi, çiftin bebeklerinin cinsiyeti ise kız şeklinde olduğu, bebeğin cinsiyetinin gizlendiği şeklinde anlatımların bulunduğunu, yine ... - ... çiftinin nikah masasına oturdukları günden bu yana şehir efsanesine dönen hamilelik haberlerinin gerçek olduğunu, çiftin bir yakınının ..."in 4 aylık hamile ve bebeğin cinsiyetinin kız olmasının ikisini de sevince boğduğunu söylediğini, uzun süredir hamile olduğu konuşulan ..."in, geçtiğimiz günlerde İnstagram"da bir kız bebeğin fotoğraflarını paylaştığını, bu fotoğrafın da ..."in kız bebek beklediğine dair bir mesaj olarak algılandığı" şeklinde ifadelerin yer aldığını, dava konusu haberde yer alan hususların tamamının gerçek dışı ve yalan olduğunu belirterek kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili, davacının pop müzik alanında ünlü bir şarkıcı, ..."in ise ..."in eşi ve de ünlü bir televizyon haber sunucusu olduğunu, yayına konu iki şahsiyetin de toplumdaki konumları gereği kamu ilgisini ve merakını haiz oldukları sebebi ile bu durumu da zımnen kabul ettiklerinin varsayılacağı hususunun Yargıtay ilamları ile de sabit olduğunu, talep konusu haberde belirtilen hususların bir magazinsel dedikodu olduğunu ve haber değeri taşımakta olan farklı yayın organları tarafından ele alınan ve sosyal medyada çokça tartışılan bir konu olduğunu, ...’in çok ünlü bir şarkıcı olduğu dikkate alındığında, hakkında meydan gelen her türlü gelişmenin, herkes tarafından dikkate değer görüleceğini, merak konusu olacağını ve dolayısı ile magazinsel bir değer taşıdığının bariz bir gerçek olduğunu, sözü edilen olaylar ağının hiçbir yorum katılmaksızın “magazinsel bir dedikodu” amacı ile kamuya aktarılmasından ibaret olduğunu, bu çerçevede haberin, davacının itibarını veya saygınlığını zedeler nitelikte ve dolayısı ile kişilik hakkı ihlaline sebebiyet verici nitelikte olduğunun kabulünün mümkün görünmediğini, haber metninin herhangi bir isnat içermeksizin aktarmaktan ibaret olduğunu, basın özgürlüğü kapsamında kaldığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu yazıda, henüz yeni evlenmiş olan davacının, gazeteciye ulaşan bilginin ne ölçüde doğru olduğu yeterince araştırılmadan dört aylık hamile olduğu şeklinde dedikodu mahiyetindeki bilginin, davacıyı kamuoyu önünde ailesine ve çocuklarına karşı güç duruma düşürecek şekilde haber konusu yapıldığı, haber kaynağının ayrıntıları ile ve net olarak açıklanmaması nedeniyle haberin görünür gerçeğe uygunluğunun denetlenmesinin mümkün bulunmadığı, haberin gerçek olduğuna dair dosya kapsamında hiç bir delil bulunmadığı, dolayısı ile görünen gerçeğe uygunluğunun kabulüne de olanak bulunmadığı, gerçeğe aykırı haberlerin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, gerçeğe aykırı bulunan haberin davacının birlikte yaşadığı toplumun değer yargıları da dikkate alındığında kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı kamuya mal olmuş bir sanatçıdır. O dönemde, haberde ismi geçen kişi ile evlidir. Gerek davacının gerekse eşinin paylaşımları da bu söylentinin artmasına neden olmuştur. Dava konusu haber "günün dedikodusu" olarak kaleme alınmıştır. Davacının kişilik haklarına saldırı oluşmamıştır. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek davanın reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.