MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 12/11/2012 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve iftira eylemi nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen 10/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, hakaret ve iftira eylemlerinden kaynaklanan haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, ... Cumhuriyet Başsavcısı olarak görevli olduğu sırada, davalılardan Av. ...’nın, diğer davalı ... vekili olarak CMK 250. maddesi ile görevli ... Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermiş olduğu 21/05/2012 tarihli şikayet dilekçesinde, ‘’örgüt üyesi olarak 4 nolu sanık Başsavcı ...’’ yazmak suretiyle hakaret ettiğini, yine örgüt kurmak, görevi kötüye kullanmak, ekonomik ve siyasi rüşvet gibi nedenlerle asılsız olarak şikayette bulunduğunu belirterek personel, arkadaşları, HSYK ve Adalet Bakanlığı gibi kurumlar nezdinde şaibeli duruma düşürüldüğünü ifade ile manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili, ... Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapmış oldukları başvuruya ilişkin soruşturmanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, davalı Avukat’ın vekil olarak diğer davalı adına şikayette bulunduğunu, hakaret ve iftira içeriği taşımayan ifadeler olduğunu, iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalıların, söz konusu dilekçe ile şikayet hakkını kötüye kullandıkları, ... Cumhuriyet başsavcısı olarak görevli bulunan davacı hakkında, görevini yapanları ekonomik ve siyasal çıkarları nedeniyle etkileme hususunda haksız ithamlarda bulundukları, örgüt üyesi, ‘’sanık’’ olarak nitelendirmek suretiyle hakaret ve iftirada bulundukları gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davaya konu hakaret ve iftira eylemleri nedeniyle, ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/386 esas, 2015/8 karar sayılı dosyasında, davalılardan ... hakkında katılan davacı ..."e karşı ... Özel Yetkili C. Başsavcılığı"na göndermiş olduğu şikayet dilekçesi ile, iftira ve kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan dolayı cezalandırıldığı ve hükmün temyiz incelemesinde olduğu anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK"nın 74. maddesi (818 sayılı BK"nın 53. maddesi) uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de; hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir. Dava konusu olayın özelliği ve davalıların savunması gözetildiğinde; ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/386 esas, 2015/8 karar sayılı dosyasının sonuçlanıp kesinleşmesi beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.