19. Hukuk Dairesi 2016/12706 E. , 2017/7347 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturalara istinaden davalı şirketin müvekkiline 103.096,60-TL bakiye borcunun bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine ... 6. İcra Dairesi’nin 2014/12494 E. sayılı dosyasıyla başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında alım satım işleminin faturasız olmasının kararlaştırıldığı, anlaşma çerçevesinde müvekkil şirketin yetkilisinin hesabından davacının banka hesabına çeşitli tarihlerde ödemelerin yapıldığı, malların gönderildiği, sonradan anlaşmaya aykırı olarak faturaların da gönderildiğini, davacının banka hesabına toplamda 103.513.-TL ödendiği, takipte istenen fatura alacağı toplamı olan 103.096,60.-TL ile aradaki 2.583,60.-TL’lık farkın “posa” olarak tabir edilen mal tortusunun ağırlık miktarına denk düşen bedel olduğunu, müvekkili şirketin borcunu ödemiş olması sebebiyle davanın reddi ile tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir,
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı vekilinin 09.10.2015 tarihli cevaba cevap dilekçesinde, davalı şirket yetkilisi ve ... isimli şahsın müvekkili şirket yetkilisinin oğlunun hesaplarına yollanan paralara ilişkin dekontlarda hiç bir açıklamanın mevcut olmadığını ifade ederek ödemelerin yapıldığını tevil yoluyla kabul ettiğine göre, davalı tarafın yapmış olduğu 100.513,00-TL"lik ödemenin faturaya konu satım dışında başka bir ticari ilişkiye istinaden yapıldığını ispat külfeti altında olduğu, tarafların alım satım konusunda tanık olarak dinlenen... aracılığıyla anlaştıkları, 100.513,00-TL"nin davalı tarafından davacıya ödendiği, ödemeden sonra davacının yağı gönderdiği, akabinde de davalıya satıp teslim ettiği yağ bedeli olarak faturaları düzenlediği, yağ bedeli olarak bakiye 2.583,60-TL"nin davalı tarafından davacıya ödenmediği, tanık beyanı, ödeme dekontları ve dosya kapsamıyla sabit olduğundan, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı bakiye borcun ne kadar olduğunu bilebilecek durumda olduğundan, % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen 100.513,00-TL üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, faturalara dayanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı şirket yetkilisi ve dava dışı... isimli şahsın davacı şirket yetkilisinin oğlunun hesaplarına yollanan paralara ilişkin dekontlardaki ödemelerin, davacı vekili tarafından tevil yoluyla kabul edildiği belirtilmişse de, davacı vekili tarafından sunulan 9/10/2015 tarihli dilekçede ödemeler konusunda tevil yollu bir kabul bulunmayıp, ödemenin başka bir şahıs hesabından dava dışı başka bir şahıs hesabına yapıldığı belirtilerek ödemeler kabul edilmemiştir. Mahkemece bu husus üzerinde durularak ayrıca tarafların delilleri toplanarak ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak alınacak rapor ve toplanacak deliller doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.